Ali Rıza Aydın Genel Kurul'da yaptığı selamlama konuşmasında, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları üzerindeki baskı ve parçalama politikasına değindi.

Meslek kuruluşlarının sivil toplum örgütü, demokratik kitle örgütü ve de hükümet içinde bağlı, ilgili, ilişkili kurum olmadığını anlatan Aydın, "idari ve mali denetimi devlete ait olan özerk ve kendine özgü kuruluşlar olan meslek kuruluşlarının yasalarının, bir kişinin, bakanlığın, hükümetin ya da çıkar grubunun ihtiyacı ya da keyfiliği içinde değiştirilmeyeceğini" ifade etti. 

Meslek kuruluşlarını anayasal ve yasal güvence altında demokratik kamu örgütü olarak tanımlayan Aydın, "Bu tanım devletçiliği değil kamuculuğu anlatır. Kitleselliği değil kamusallığı anlatır. Kamuculuk, asıl olarak toplumun denetim organı olma sorumluluğudur. Meslek kuruluşları toplumsal denetim organlarıdır. Bu nedenle saldırı altındadırlar. Örgütselliği parçalayarak korkuyu yaymayı ve mücadeleyi kırmayı planlıyorlar. Mesleki disiplin ve ahlakı esnetmek istiyorlar. Bu plana geçit vermemek için meslek kuruluşlarının birlikte mücadele etmeleri ve birlikte direnmeleri gerekir" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Türkiye Barolar Birliği toplantısına ilişkin sorumuz üzerine Aydın, "Kendi kararlarıdır. Kendi birliklerini koruyacaklardır tabii. Ama bizim üzerinde durduğumuz ve önemsediğimiz mücadele birlikteliğinde, halkın savunmaları olan avukatların diğer birliklerin sorunlarını tali görmeleri hissi bile kabul edilemez. Meslek kuruluşlarının Anayasa'da tek maddede güvence altına alındığı biliniyor. Bu güvenceye saldırı her birlik için cephe bölünmesiyle çözülemez. Halkın savunmanları için de sorumluluk bütünsel olmalıdır. Diğer meslek kuruluşları savunmanların birliğinin desteğini açıkça hissetmelidir" dedi.