TÜİK, Aralık 2017 Sanayi Üretim Endeksi’ni açıkladı. Aralık ayında sanayi üretim yüzde 6,5 artarken, yılın tamamındaki artış da yüzde 6,3 oldu. Sanayi Üretim Endeksi’nin ağırlıklı bölümünü oluşturan imalat sanayi üretimindeki artış ise Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,2, 2017 yılında ise bir önceki yıla yüzde 6,4 oldu.
İmalat sanayi üretimi alt sektörlerine bakıldığında en fazla katkının otomotiv, elektrikli teçhizat (beyaz eşya), makine, fabrikasyon metal ürünlerden geldiği görülüyor. Otomotiv ve elektrikli teçhizatta özellikle Avrupa pazarındaki talep artışına bağlı çift haneli büyüme görülürken bu sektörlere aramalı sağlayan sektörler de hızlı bir büyüme gösterdi. Ayrıca inşaat-konut destekleri, vergi indirimleri başta olmak üzere çeşitli düzenlemelerle uyarılan iç talepten de mobilya ve beyaz eşya sektörlerine destek geldiği dikkat çekiyor.
Otomotiv ve beyaz eşyada üretim artışları, ilgili sermaye kuruluşları tarafından açıklanan adet büyümeleriyle uyumlu. Otomotiv Sanayicileri Derneği verilerine göre 2017 yılında otomotiv üretimi adet bazında yüzde 14 arttı, Sanayi Üretim Endeksi’nde de “motorlu kara taşıtları” üretiminin yüzde 14,3 yükseldiği görülüyor. Beyaz eşya dışında ürünleri de içermekle beraber elektrikli teçhizat üretimiyle beyaz eşya üretimi arasında da benzer bir paralellik bulunuyor.
Otomotiv ve elektrikli teçhizat sektörlerinin tedarikçisi durumundaki fabrikasyon metal ürünleri, makine gibi sektörlerde de çift haneli büyüme gerçekleşti.
2017 yılında gıda, tekstil-giyim gibi geleneksel sektörlerde de artış görülmekle birlikte metale dayalı sektörlerdeki artış daha güçlü ve sanayi üretimine bu sektörlerden gelen katkı da daha yüksek. Otomotiv, beyaz eşya, makine ve bağlantılı sektörlerin 2017’de imalat sanayi üretimine katkısının yüzde 30 civarına ulaştığı ve 6,3 puanlık büyümenin 3-3,5 puanının bu sektörlerden kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Ancak Sanayi Üretim Endeksi’ndeki yüksek oranlı sayılabilecek artışta emtia fiyatlarındaki artış, kur ve enflasyon gibi gelişmelerden kaynaklı bir parasallık etkisi bulunduğu da düşünülüyor.
Sürükleyici sektörlerde 2018 yılında kapasite kısıtları nedeniyle 2017 yılının tekrarının mümkün olmadığı ve bu durumun hem sanayi üretimi hem de GSYH büyümesini kısıtlayacağı öngörülüyor.
