Gençliğe dikkat

Son zamanlarda dünyanın farklı noktalarında yaşanan toplumsal kalkışmalar ortak muhalif pozisyonlarının gerisindeki temel karakterlerine ilişkin olarak kafa karıştırabiliyorlar. Malum... Ukrayna’da yaşananlarda Haziran ruhunu görenleri hatırlayalım. Faşistlerin oynadığı belirgin rol bir çoklarını ayılttı. Yine de kamuoyu yaratmakta giderek ustalaşan bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzu sanırım herkes kabul edecektir.

Emperyalizm ve ona bağlı güçler bir ülkede otantik görünümlü bir rejim değişikliği arzuladıklarında meseleyi başından sonuna bir proje olarak ele alıyorlar. Kurgu, organizasyon ve yansıtma tek bir merkezden yürümese de bazen refleksif bazen planlı biçimlerde bir eşgüdüm sağlanıyor.

Bu tip girişimler, Ukrayna’da olduğu gibi, gerçek ve yaygın bir toplumsal öfke ve gerçek bir ideolojik ve tarihsel zemin mevcutsa kısa sürede sonuç getirebiliyor.

Venezuela’daki girişim ise ülkedeki siyasi ve toplumsal koşulların Ukrayna’dan çok farklı olması nedeniyle sentetikliği daha ortada, bugünden yarına sonuç elde etme şansına sahip değil. Ülkede düşük yoğunluklu şiddet durumu devam ediyor ama şiddeti yaratan sağ muhalefet meşruiyet ve yaygınlık kazanamıyor.

Bu iki yakın zamanlı örnekten anlaşılıyor ki ülkelerin koşulları farklı olsa da emperyalist yöntemler giderek daha standart bir hal alıyor. Bu onların zayıf noktası. Öte yandan o standart içinde çok önemli ve vazgeçmedikleri bir unsur var, o da gençlik. Gençliğe biçtikleri rol bence bu girişimlerin güçlü yanını oluşturuyor. Gençliğin sahnede olması baskıcılığa karşı özgürlük ve demokrasi talebine daha inandırıcı bir hava katıyor.

Ve gençlik üzerinde gerçekten titiz çalışmalar yürüttüklerini artık biliyoruz.

Uruguaylı gazeteci Raul Zibechi ‘sol görünümlü sağcılar’ başlıklı yazısında gençlik üzerindeki çalışmaların nasıl işlediğine ilişkin aydınlatıcı bir örnek vermiş.

2010 yılında Uruguay’da düzenlenen “Genç Sosyal Aktivistler için Latin Amerika Kampı” ismini taşıyan bir etkinlik “daha adil ve dayanışmacı bir Latin Amerika” için “yatay bir görüş alışverişi ortamı” yaratmak amacını taşıyordu. Katılan gençlerin önemli bir bölümü bu etkinliğin kim tarafından finanse edildiğini bilmiyordu.

İçlerinden biri merak etti ve araştırdı. Edilen bir sürü cafcaflı lafın, yerli topluluklarının bayrakları ile bezeli kamp alanının, kamp ateşinin, yuvarlak masa etkinliklerinin, kısacası insanın kendini sol bir ortamda düşünmesini sağlayacak her şeyin arkasından Soros ve Açık Toplum enstitüsü çıkmıştı.

Bu tip organizasyonları finanse eden çok sayıda ABD bağlantılı kuruluş var. Giderek de daha incelikli yöntemler geliştirmeye başlamışlar. Bir grup dinamiğinin parçası olma zevki tattırılmış örgütsüz gençler ve onlara yapılan sistemli ideolojik girdiler zamanı geldiğinde bu işin başından beri militanı olan belli sayıda “gençlik önderinin” peşinden hükümete karşı ayaklanabilir hale getiriliyor.

Bu hafta aynı şeyin Küba’da uygulanmak istendiğini öğrendik. Gazetemizde haber oldu, USAID’in finanse ettiği twitter benzeri bir mesajlaşma ağı ile önce “masum” paylaşımlarla gençler ısıtılacak sonra da dozaj giderek artırılarak onlara “demokrasi ve özgürlük tutkusu” aşılanacak. Hadi gençler dendiğinde de, hükümete karşı sokağa dökülecekler.

Böyle bir planın her yerde tutabileceğine inanırım. Ama Küba’da inanmam. Gençlerin Küba’da hiçbir sorunu olmadığı için değil elbette. Çok sayıda sorunları var. Bu sorunları ifade edecek kanalları var, şüphesiz geliştirilmesi gerekiyor.

Meseleyse şu: Kübalıların midesi tarihsel bilinçleri gereği ABD’nin içinde olduğu herhangi bir projeyi kaldırmaz. Bunu kaldırabilecek kitleler için birkaç kuşak beklemek, arada da toplumu alabildiğine yozlaştırmayı becermek gerekiyor.

Gençliğe yönelik yatırımlarında mesafe almış olabilirler. Bu basitçe kim gençliği daha iyi manüple edecek savaşı değil. Yalnızca kullandıkları silahlarla ilgili uyanık olmak, o silahları ellerinden alabilmek lazım. Ama bunun da ötesinde emperyalizmin yanına bile yaklaşamayacağı sola ait ayrıcalıklar var.

Gençlere sol aklı aşılayarak gerçek bir örgütlenme yaratmak ve onların yaratıcı emeğini harekete geçirebilmek gibi. Küba dahil her yerde yapılması gereken ve emperyalizmin gençlik balonunu söndürecek olan da bundan başka bir şey değil.