Yoksullukla mücadele bizim işimiz!

Moskova’da bir apartmanın sakinleri dairelerden birinin çocukları kanser tedavisi gören bir aileye verildiğini öğrendikten sonra ailenin daireden çıkarılması için imza topladı. İmzanın sahipleri kanserin bulaşıcı bir hastalık olduğunu iddia ediyor. 

Başka bir habere göre, Moskova’da gizli kapaklı değil, açıktan reklamı yapılan bir klinikte gerçekleştirilen operasyonların listesinde “kadın sünneti” de yer alıyormuş. İnsanlar bunun gerekliliğine inanıyorsa, ücreti ödendikten sonra neden olmasın, değil mi? 

Bu, Rusya kapitalizminin çürütme kapasitesi ile ilgili kısmı. 

Bir de yoksullaştırma kapasitesi var. Ülke 90’larda tepetaklak gidip dibe vurduktan sonra petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın da yardımıyla kısmen düzelen ekonomi genel bir refah artışı sağlamadı. Para babalarının yanı sıra büyük kentlerde hali vakti yerinde denebilecek bir orta sınıf yarattı en fazla. 

Uçsuz bucaksız toprakların kıyı-bucak bölgelerindeki yoksulluğu, denk gelirseniz batılıların yaptığı belgesellerde görebilirsiniz. Sovyet kasabalarının ve köylerinin üstünden doğal afet geçmiş izlenimi uyandırıyor. 

Büyük merkezlerde ise Rusya kapitalizminin Sovyet toplumunun ayarlarını bozan gelişimini görebiliyorsunuz. Öncesini bilmeyenler için hep öyleymiş gibi, doğal ve olağan. Metronun içinde kıyıda köşede sızmış yoksul alkolikler kaç yıldır içiyorlar?  Metro çıkışlarında küçük tezgahlarda bir şeyler satmaya çalışan ninelerin 40 yıl önce ne yaptığını bilen var mı? Mükemmel işleyen Moskova metrosunu kullanmak yerine dev büyüklükte arabalarıyla trafiği tıkamayı tercih eden kent sakinleri o arabaların içinde doğmuş gibi davranıyorlar. Herkes açısından bir kanıksama hali var. 

Peki bu kanıksama ne kadar devam edecek? 

Bir yandan da kriz derinleşiyor. Rusya Devlet Başkanlığı Ulusal Ekonomi ve Kamu Hizmetleri Akademisi’nin araştırmasına göre 2018 yılı itibariyle nüfusun yüzde 21’i ancak temel gıdaları alabilecek kadar kazanıyor. Aynı araştırmaya göre, yüzde 35’in gelirleri temel gıda tüketimine ve günlük giysi satın almaya yetiyor, ancak hiçbir dayanıklı tüketim malına erişimleri yok. Bu tabloya rağmen borçlanma hızı giderek artıyor ve borç ödeme güçlüğü yaşayanların oranı 2015’e göre yüzde 6’lık bir artışla yüzde 21,7 olarak belirlenmiş.*

Peki bu araştırmaları yaptırdığına göre devlet derinleşen yoksulluk karşısında nasıl bir çözüm üretmeyi düşünüyor? 

Mesela bir yıl sürmesi öngörülen “Rusya’da yoksulluğu azaltma pilot projesi” 1 Aralık’ta başlatılmış.** Projenin ilk etabında birey ve aile bazında yoksulluğun düzeyi, yapısı ve nedenleri araştırılacakmış. İkinci etapta bölgesel ekonomik gelişimin, gelir artırıcı ulusal projelerin ne ölçüde etkili olduğu araştırılacak, istihdam, sağlık hizmetleri ve eğitim alanlarında yoksulluğu azaltıcı önlemler önerilecekmiş. Üçüncü etapta sosyal yardım sistemini geliştirmeye yönelik öneriler yer alacak ve son olarak yurttaşların gelirlerini artırmayı ve yoksulluğu azaltmayı hedefleyen bölgesel eylem planları taslakları hazırlanacak. 

Ben burada özetleyerek aktardım. Çünkü kuru laf kalabalığı. Yoksulluktan doğal afet gibi bahsediliyor. Oysa o koca koca arabalara binenleri konuşmadan tezgahta yün çorap satan teyzeyi konuşamazsınız. Siyasi iktidar, kriz önlemleri diye verdiği sınırlı kamu hizmetinin musluklarını kapatırken***, emeklilik yaşını insanların ölmeden emekli olamayacağı seviyelere yükseltirken yoksullukla samimi olarak mücadele etmek istediğine kimseyi inandıramaz. 

Bu gidişatın emeklilik yaşı yasasına gösterilen tepkilerde görüldüğü gibi Rusya’da taşları yerinden oynatacağı kesin. Putin iktidarının buna Macron’dan daha hazırlıklı olduğunu gösteren bir kanıt ise elde yok. 

Bundan sonra yapacakları bahsedilen süslü pilot projeler dışında yapageldiklerini derinleştirmekten ibaret olacak. Devletle sermayenin ilişkisini doğrudanlaştırıp devleti şirket gibi yönetmek, dış politika manevraları ile dikkati dışarıya yöneltmek ve toplumu yeni araçlarla çürütmeye devam etmek.

Hepsi de ayrı ayrı yazıların konusu. 

*https://www.rbc.ru/newspaper/2018/11/21/5bf3f89b9a7947309e404d4b

** https://tass.ru/ekonomika/5858392

*** Putin başkanlık seçimlerinden önce bir seçim yatırımı olarak asgari ücreti bir miktar yükseltmişti. Şimdi bunu dengelemek için bölgesel yönetimlerin bütçesi kısılıyor. Bölgelerden gelen devlet kreşlerinin, hastanelerin kapatıldığı, çocukların okula erişim için üç saat uzaklıktaki yerlere gitmek zorunda kaldıkları haberleri basına yansıyor.