Okuyacaklarınız son 19 yıla ait bir söylemin ürünü değildir. Bu topraklarda var oluşumuzdan beri aydınlanmanın karşısında durmuş, örgütlenip diklenmeye karşı her tür zorbalığı yapmış damarın izidir.
Okuyacaklarınız son 19 yıla ait bir söylemin ürünü değildir. Bu topraklarda var oluşumuzdan beri aydınlanmanın karşısında durmuş; eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği, birlikte yaşamayı hiçlemek için hep sistemin içinde kalarak, akıl zenginliği ve sevinçler yaratmaya, umuda, emeğe, dayanışmaya, örgütlenip diklenmeye karşı her tür zorbalığı yapmış damarın izidir.
***
- Sanatçı siyaset yapmaz, siyaset siyasetçilerin işidir.
- Sanatçı şarkıcıysa şarkısını, türkücüyse türküsünü söyler çeker gider.
- Sanatçı dünyada, ülkesinde olup bitenlerden uzak durur, etliyle sütlüyle ilgilenmez.
- Sanatçı oyuncuysa oyununu oynar alkışını alır, şükreder, öper başına koyar.
- Sanatçı halkın sorunları gibi bir palavranın uşağı, maşası olmaz, olamaz.
- Sanatçı resmini, heykelini yapar, müziğini besteler, filmini-dizisini çeker, satar, şükreder.
- Sanatçı herkes için milli ve kutsal değerlerde şiir-roman-öykü yazar, kalemini devletine karşı silah olarak kullanmaz, kullanamaz.
- Sanatçı her koşulda eğlendirendir, güldürendir, büyüklerine saygıda küçüklerine sevgide kusur etmeyendir.
- Sanatçı muhafazakâr ahlakın meşalesidir.
- Sanatçı giyimine, kuşamına, davranışına, muhabbetine dikkat eder.
- Sanatçı için israf haramdır, şatafatla işi olmaz.
- Sanatçı ülkesinin dini değerlerine saygılı olandır. Hacıya, hocaya, mollaya, imama, tarikatların, cemaatlerin, diyanetin, vakıfların, derneklerin işine burnunu sokmaz.
- Sanatçı geleneklere, göreneklere bağlı olandır, tarihine saygısızlık etmez, geçmişin üstüne kötü laf etmez, milli ve dini tarih ne diyorsa onu yapar.
- Sanatçı devletine, devletinin büyüklerine, devletinin kurumlarına; polisine, askerine, mahkemelerine, onların verdiği kararlara saygılıdır, diklenmez, bozgunculuk, hainlik etmez.
- Sanatçı doğanın, hayvanların, canlıların talanı denen yalana sığınmaz, yapılanların ümmetin iyiliği için olduğunu görür, anlatır.
- Sanatçı işçi filan değildir ki işçi, emekçi hakları adlı bozgunculuğu savunsun. O hükümetlerin işi, ona ne oluyor?
- Sanatçının görevi memleketin nasıl kalkındığını, bolluğu, bereketi, zenginliği anlatmaktır, bölücülükle-fitne-fesatla işi olmaz, olamaz.
- Sanatçı düne saygılıdır, hangi ümmetin torunu olduğunu unutmaz, bu toprakların dualarla kazanıldığını bilir.
- Sanatçı geleceği kuran değildir, geleceği siyasetçiler, imanlı akiller düşünür, kurar ve uygular.
- Sanatçı gücün timsalidir, gücün iyiliğini, yüceliğini, hakkaniyetini temsil eder.
- Sanatçı ayrım yapmaz, kadın hakları, çocuk hakları, LBGT hakları gibi global yalanlarla dini değerleri karalamaz.
- Sanatçı atalarının ve onların inançlarının, kültürlerinin yerli ve milli olan tüm değerlerinin temsilcisidir, batının değerleri, inançları safsatası ne millidir ne de yerli.
- Sanatçı ülkesinin eğitim seviyesinin işaretidir, halkın kafasını karıştıracak bilimsel adlı şarlatanlıklarla ilgilenmez.
- Sanatçı çağdaşlık, uygarlık denen din dışı safsataların parçası, maşası, uşağı değildir.
- Bunların dışında size anlatılanların, gördüklerinizin, yaşadıklarınızın ne sanatla ilişkisi vardır ne de sanatçıyla. Hepsi batıldır ve din dışıdır.
- Ümmetimizin geleceği kökü dışarıda bozguncuların değil, yerli-milli-ahlaklı-dini bütün sanatçı kardeşlerimizin sayesinde şekillenecektir.
Gerisi büyük bir yalandır.
- Biz Allah’ın izniyle geleceğimizi bu anlayışın yetiştireceği sanatçılarla kurup mutlu, müreffeh yeni bir âlem yaratacağız.
***
Sanat-sanatçı başlığında ‘ey sanatçı müsveddeleri’ diye başlayan ötekileştirme ve düşmanlığın beslendiği yer, tam da burasıdır.
Şimdi ya barıştan, kardeşlikten, eşitlikten, özgürlükten, emekten, umuttan, bilimsel akıldan, uygarlıktan, sevinçlerden, ağız dolusu gülmekten, doğadan, hayvandan, insandan yanasınız ya da erke tapınıp kul olmaktan, güdülmekten, yemlenmekten, onursuz ve vicdansız olmaktan.