Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, "Türkiye, 16 Nisan'dan sonra Batı kaynaklı zulümlerin son bulması için çalışacaktır. Bunun için liderimiz, 'Dünya 5'ten büyüktür' diyen, Birleşmiş Milletlerdeki zulme karşı duran Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemeliyiz." dedi.
Bilal Erdoğan, Samsun Büyükşehir Belediyesi Ömer Halisdemir Konferans Salonu'nda düzenlenen Ensar Vakfı İcazet Programı'nda, "1960 darbesi olduğunda kimsenin sokaklara çıkamadığını, 1951'de ezanın Arapça okunması düzenlemesi yapıldığında, insanların yansıtamadığı şeyleri yansıtabilir hale geldiğini" söyledi.
'MODERNLEŞME BASKISI SİLİNDİR GİBİ GEÇTİ'
"Türk milletinin üzerinden 200 yıl boyunca bir modernleşme, batılılaşma baskısının silindir gibi gelip geçtiğini" öne süren Bilal Erdoğan, "özgüven, kimlik ve karakterinin ayaklar altına alınmaya çalıştığını" iddia etti.
Bilal Erdoğan, 15 Temmuz'un, "Türk milletinin ellerindeki, ayaklarındaki prangaları kırdığı anlamına geldiğini" iddia ederek, "O prangaları kıran millet, 1960 darbesinde sokağa çıkmayan milletten tankların önüne yatan millet haline geldiğini gösterdi. Bu işte tekrar inancımıza kavuşmamızın nasıl somut neticeler verdiğinin göstergesidir. Ülkemizde darbeci zihniyet yaşadığı müddetçe bilecek ki bu millet eski millet değil. 15 Temmuz'u yapan zihniyet, 'Televizyondan bir alt yazı geçirsek, kimse sokağa çıkamaz' diye konuşuyordu. Ne oldu? Bu millet onları nasıl mahcup etti, nasıl dünya gözüyle rezil rüsva etti, çok güzel şekilde izledik." diye konuştu.
'AVRUPA, ZULMETME, İNSANLARI TACİZ ETME'
Türkiye'nin başkanlık oylamasından daha güçlü çıkacağını öne süren Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa, zulmetme, insanları atınla, itinle taciz etme. Ülkelerle diplomatik ilişkilerini bir kısım faşist grupların siyasetlerine esir etme. Suriye ve Irak'taki göçmenlere zulmetme. 'Sen zulmedeceksen biz bakarız onlara' diyoruz. Onların almak istemediği Iraklı, Suriyeli milyonlarca göçmen kardeşimize ev sahipliği yapmamız, aslında Avrupa'ya insanlık öğretmemiz, insanlık dersi vermemizdir. Bunlar bize yüzlerce yıl hümanizm öğrettiler, 'İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, Batı'nın değerleri' dediler. Bosna Hersek'te 250 bin insan katledilirken kılını kıpırdatmayan bir Batı gördük. Ruanda'da 1 milyon insan katledilirken Belçika'nın yanı başında seyredişini izledik. Irak'ta, Suriye’de kan aktı. Hala petrol kimin kontrolünde akacak, bunun hesabının peşindeler. Demek ki bizim güçlü Türkiye olmamız gerekiyor. Türkiye, 16 Nisan'dan sonra Batı kaynaklı zulümlerin son bulması için çalışacaktır. Bunun için liderimiz, 'Dünya 5'ten büyüktür' diyen, Birleşmiş Milletlerdeki zulme karşı duran Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemeliyiz."