Kovalarken öldürdüler

İzmir’de “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürülen Baran Tursun ile ilgili 10 polis hakkında dava açıldı. Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi, yetkisizlik kararı vererek dosyayı İzmir Adliyesi’ne gönderdi.

soL (İZMİR) Karşıyaka ilçesi Bayraklı semtinde 25 Kasım 2007'de polis ekiplerinin "dur" ihtarına uymadığı için kovaladıkları Baran Tursun yönetimindeki 35 AL 9207 plakalı araç, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan ve başının arka kısmında kurşun yarası tespit edilen Tursun, bir süre yaşam destek ünitesine bağlı tutulduktan sonra hayatını kaybetmişti.

Bunun üzerine Tursun Ailesi, olaya müdahale eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve bunu dikkate alan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Emin Kavas, 10 polis hakkında dava açmıştı.

Uyarı ateşiyle adam öldürdü
Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtığı iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru Oral Emre Atar, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. "Suç delillerini gizlemek" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan haklarında dava açılan 10 polis memurunun yargılanmalarına başlandı.

Burada ilginç olan taraf, sanık avukatlarının karşı tezler üretmek yerine, öne sürülen delillere karşı manevra yapmalaları. İkinci olarak, sürekli zaman kazanmaya çalışan sanık avukatlarının, davacı tarafın dosyaların birleştirilmesi talebine itiraz etmeleri ve işlenen suçların farklı olduklarını öne sürmeleri. Buradan da anlaşılacağı gibi ortada işlenmiş bir suçun kabulü söz konusu. Dosyaların birleştirilmesine itirazlarının nedeni ise 10 polis memurunun da dava kapsamında ağır ceza almasını önlemek ve hatta ceza almadan kurtulmalarını sağlamak.

Cumhuriyet Savcısı, olay yerinin yeni kurulacak Bayraklı ilçesi sınırlarında kaldığını ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İzmir Adliyesine gönderilmesini talep etti. Sonuç olarak yılan hikâyesine dönen davada dosya, İzmir Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilecek. Daha sonra da "iş yüküne göre" ilgili mahkemeye dosya tevzi edilecek.

Olayda karanlık noktalar var
Öncelikle asayiş ekiplerinin silah kullanma yetkileri belli kanun ve nizamlara bağlıdır. Kendisine beylik silahı teslim edilen hiçbir kolluk gücüne, karşı taraftan silahlı saldırı olmadığı sürece, suçluları yakalamak adına insan vurma yetkisi verilmez. Hele bu türlü kaçan birini kovalarken asla... Peki kolluk kuvvetlerinin suçluları yakalamak ve de etkisiz hale getirmek için izlemek zorunda oldukları yol nedir? Birincisi, kaçan zanlıya dur ihtarında bulunulur (bu birden fazla da tekrarlanabilir). İkincisi, önceden yüksek sesle haber vermek suretiyle caydırma amaçlı havaya ateş açılır. Üçüncüsü, zanlı hâlâ kaçmaya devam ediyorsa ya da işlediği suçu işlemeyi sürdürüyorsa durdurma maksatlı vücudunun öldürücü olmayan noktalarına (bacakları, elleri) ateş edilir.