Alamut'ta köylüler Zorlu'nun JES projesine karşı bir araya geldi

Aydın'daki Alamut Köyü'ne Zorlu Holding'in kurmak istediği jeotermal enerji santrallerine karşı yurttaşlar "Köyümüzü terk etmiyoruz" diyerek bir araya geldi.

Haber Merkezi

Aydın'ın Bozdoğan ilçesine bağlı Alamut Köyü'nde, bölgede açılmak istenen uluslararası sermaye ve yerli ortağı Zorlu Holding'in jeotermal enerji santrallarine karşı toplantı düzenlendi.

Yurttaşların yoğun katılım gösterdiği "Köyümüzü terk etmiyoruz" başlıklı kitlesel toplantıda, jeotermal enerji santrallerinin neden kurulmak istendiği ve kurulması halinde yaşanacaklar gündeme getirildi.

'Bizleri kurtaracak olan kendi ellerimizdir'

Toplantının açılışının ardından konuşan Türkiye Komünist Partisi (TKP) Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Sibel Yeniocak, "Toplumun ihtiyaçlarının merkezi ve planlı bir ekonomiyle, diğer canlılara ve doğaya zarar vermeden her bölgenin coğrafi koşullarına uygun bir üretimle karşılanması gerekiyor" dedi.

Uluslararası şirket ve patronların kâr etmek için ülkemizin yeraltı ve yerüsü doğal kaynaklarını, insan yaşamını hiçe sayarak yok ettiğini vurgulayan Yeniocak, sözlerine şöyle devam etti:

"Onlar kârlarına kar katarak zenginleşiyorlar, halkımız da gün geçtikçe yoksullaşıyor. Bir avuç azınlık olan sermaye sınıfı ve patronları öylece seyretmeyeceğiz. Mücadele edeceğiz. İşte bugün güzel köyümüz olan Alamut'u ve çevre köylerini yüzyıllar boyunca havasını, suyunu ve toprağını kirletecek, üzerinde bitki örtüsü ve doğal hayatı söndürecek Jeotermal kuyu ve santrallerin açılmasını istemiyoruz. Tarımsal üretimin miktarını ve kalitesini olumsuz yönde etkileyecektir. Son söz olarak emekçi kendi iktidarını kuramadıkça güncel olan 'Başka bir dünya isteriz, bizi hiçe sayanlar bilsin ki bundan sonra herşey biziz, bizleri kurtaracak olan kendi ellerimizdir' diyoruz."

TKP Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Sibel Yeniocak

'Aydın'daki jeotermal enerji, dünyadaki jeotermal enerjinin yüzde 30'u kadar'

Toplantının konuşmacıları arasında yer alan Aydın Tabip Odası önceki başkanı Dr. Metin Aydın da jeotermal enerjinin temiz enerji olduğuna ilişkin iddiaların gerçekliği yansıtmadığını vurguladı.

Aydın, jeotermal enerjiye hakkında ulusal ve uluslararası alanda yapılan bilimsel çalışma ve araştırmalara göre; sondaj sırasında çok miktarda su kullanıldığı, azalan içme suya ek olarak yeryüzüne çikartılan suyun da akışkana dönüştüğünü ve maliyeti kısmak için çıkan akışkanın yeniden enjekte edilmediğini belirtti.

"Aydın ili sınırları içerisinde çıkartılan jeotermal enerji, tüm dünyadaki jeotermal enerjinin yüzde 30'u kadardır" diyen Aydın, toprağa ve suya karışan ağır metaller ve havaya karışan kükürt nedeniyle hamile kadınların etkilediğini, düşük doğum ya da doğumsal anomalilerin meydana gelebildiğini, kansere yakalanma oranı yüksek bebeklerin doğduğunu kaydetti.

'Gerekirse traktörlerimizle kapatacağız'

Aydın Barosu Çevre Komisyonu önceki başkanı Av. İsmail Türkbay da, çevre felaketine karşı verilecek mücadelenin hukuksal boyutu hakkında bilgi verdi. Türkbay, hiç zaman kaybetmeden çevre derneklerinin kurulması ve itiraz dilekçelerinin yazılması gerektiğini aktardı.

Alamut Köylüsü olan Dilek Gedik Kulakoğlu da "Doğamızdan vazgeçmiyoruz. Atalarımız tahtacılık yaparken dahi ağacın kendisinden özür dileyerek kesime başlarlarmış. Doğasına duyduğumuz aşkımızı, atalarımızdan miras olarak aldık. Biz de çocuklarımıza bu mirası bırakmaya kararlıyız. Vahşi kapitalizmin temsilcisi Zorlu buradan gidecek. Gerekirse traktörlerimizle kapatacağız, direniş çadırlarınımızı kuracağız. Direnenler her zaman kazanmaz ama kazananlar hep direnenler olmuştur. Biz bu mücadeleyi kazanacağız" dedi.