Aydın'da jeotermal santralin çevresindeki artezyen sularda ağır metal çıktı

Aydın'ın Germencik ilçesinde jeotermal santrallerine yakın artezyen kuyulardan alınan suların incelemesinde; çok yüksek oranda bor, demir, alüminyum, çinko ve selenyum, gibi ağır metallere rastlandı.

Haber Merkezi

Germencik Çevre ve Doğa Derneği (GERÇED) üyeleri tarafından bölgedeki artezyen kuyulardan çıkan suların kirli olduğu gerekçesiyle kuyulardaki suların analiz edilmesi neticesinde, incelenen numunelerde yüksek oranda bor, demir, alüminyum, çinko, selenyum, krom, bakır gibi ağır metallere rastlandığı açıklandı.

DHA'nın haberine göre, Jeotermal santrallerine yakın Alangüllü ve Hıdırbeyli mahallerindeki 4 artezyen kuyudan analiz için alınan su numunelerinin Türkiye Standartları Enstitüsü'nde (TSE) incelenmesi sonucunda demirin 20 bin kat, alüminyumun 7 bin 500 kat, arseniğin 5 bin 300 kat, lityumun 5 bin, molibdenin 4 bin 300, manganın 4 bin 300, kurşunun 2 bin 900, nikelin 1900, kromun 400, baryumun 250, selenyumun, kobaltın 60, çinkonun 15, borun 8 ve bakırın ise 2 kat fazla çıktığı kaydedildi.

'Su değil zehir akıyor'

Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya, "Sudaki kirlilik değerleri binlerin üzerinde çıktı. Uzmanların bize aktardığına göre su değil; zehir akıyor. Bölgemizde haddinden fazla ve kapasitesinin üzerinde yapılan jeotermal sondajlarının bir an önce durdurulması gerekiyor" dedi. İl Tarım ve Orman Ahmet Ökten ise bölgedeki yer altı sularında bor oranının yüksek olduğunu, pamuğa zarar vermediğini, ancak incir ve zeytin ağaçlarında zarara yol açabildiğini söyledi.

'Bakanlık kamuoyundan sakladı'

Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya ile Basın Sözcüsü Metin Aydın, İçişleri Bakanlığı Bilgi Edinme, İstatistik ve Protokol Daire Başkanlığı'na müracaat edip, sonuçları öğrendiklerini, ancak bu durumun kamuoyundan saklandığını iddia etti. Halil Çetinkaya, "Sudaki kirlilik değerleri binlerin üzerinde çıktı. Bölgemizde haddinden fazla ve kapasitesinin üzerinde yapılan jeotermal sondajlarının bir an önce durdurulması gerekiyor. Bu tesislerin nehirleri, çayları ve yer altı su kaynaklarını kirlettiğini defalarca söyledik. Ancak şu ana kadar hiçbir önlem alınmadı. Aydın'ın toprağı ve bitki örtüsü zehirleniyor" dedi.

'Çok yüksek oranda bor, nitrat ve amonyak saptandı'

Metin Aydın ise yüksek tarım potansiyeline sahip Aydın için suyun vazgeçilmez olduğunu belirterek, "Büyük Menderes Havzası'nda tarımsal sulamada kullanılan en önemli şekli artezyen kuyularıdır. Farklı bölgelerde yapılan çalışmalarda, Aydın'daki artezyen kuyularının bazılarında çok yüksek oranda bor, nitrat, nitrit ve amonyak saptandı. En yüksek nitrit ve nitrat Alangüllü bölgesinde saptandı. İncir ve zeytin bahçelerinde olan bu kuyular, jeotermal santrallerine 200 ila 400 metre yakınında bulunmaktadır" diye konuştu.

'5 yıl geçti, hâlâ ürün alamıyoruz'

Şehrin çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Aydın, "Bu bölgede bir bahçede 500'e yakın incir ve zeytin ağacı kurudu. 5 yıl geçmesine rağmen bu bahçeden halen ürün alınamamaktadır. Bu bölgedeki incir ve zeytin ağaçlarının tek kuruma nedeni ise yer altı sularındaki bor seviyesinin diğer bölgelere göre daha yüksek olmasından kaynaklıdır. Ağır metaller ile kirlenen yer üstü ve yer altı suları, bu topraklarda yetişen tarımsal ürünleri tüketen insanlar dahil, tüm canlılarda ciddi sağlık sorunları yaratma potansiyelindedir" dedi.

Jeotermal tesis yetkilileri konuşmadı

Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Ökten pamuğa zarar vermediğini iddia etti, "İncir, zeytin ağaçlarında zarara neden olabiliyor. O bölgede yer altı suyuyla sulama yapacak olan kişilerin mutlaka bize gelip, gerekli tahlil analizlerini yaptırması gerekir" diye konuştu. Bölgedeki jeotermal tesisi yetkilileri ise konuyla ilgili açıklama yapmadı.