Nabucco'da hesap belli

Macaristan'da yapılan Nabucco Zirvesi'nde projenin İran ve Rusya'yı devre dışı bırakmak için geliştirildiği açıkça ortaya çıktı.

soL (HABER MERKEZİ) Dün Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yapılan Nabucco Zirvesi, boru hattı projesinin siyasi içeriğinin netleşmesi açısından kritik önem taşıyordu.

Projenin ortakları olan Türkiye, Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'ın yanı sıra AB, ABD, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Irak, Mısır ve Gürcistan'ın temsilcilerinin katıldığı toplantıya, İran ve Rusya davet edilmedi. Bilinçli bir tercih olduğu açıkça ifade edilen bu katılımcı seçimi, projenin stratejik açıdan Rusya ve İran karşıtı yapısını ortaya koyması açısından dikkat çekici.

Rusya ve İran yok Mısır ve Irak var
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, toplantı çıkışında kendisine yöneltilen "Budapeşte'deki toplantıda İran neden yoktu?" sorusuna, "Toplantıda İran ve Rusya yoktu. Onun nedenini ev sahibi hükümet biliyor. Mısır ve Irak toplantıdaydı. Onlarla bu proje ayrıca değerlendirilecek" yanıtını verdi.

Güler'in Rusya ve İran'ın toplantıda olmadığını söyledikten sonra, Mısır ve Irak'ın bulunduğunu eklemesi, manidar bulundu.

Mısır ve Irak'ın Nabucco projesine eklemlenmesi, halen uygulanlabilirliği ciddi biçimde tartışılıyor olan projenin çok farklı bir içerik kazanması anlamına geliyor. Irak'ta kurulu olan hükümetin ABD'nin kuklası olduğu herkesçe biliniyor. Mısır ise, İsrail'in Gazze işgalinde takındığı tavırla Ortadoğu'daki en ABD yanlısı ülke olma çabası içinde olduğunu ortaya koymuştu. Irak ve Mısır'ın Nabucco'ya tedarikçi ülke sıfatıyla dahil olabileceği belirtiliyor. Bunun gerçekleşmesi durumunda, proje, daha önce hiç olmadığı ölçüde bir ABD projesine dönüşecek.

Gaz krizi projeyi hızlandırdı
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan doğalgaz krizinin ardından Avrupa'nın iki haftayı aşkın bir süre boyunca doğalgaz arzından yoksun kalması, projenin hızla ele alınmasını gündeme getirmiş görünüyor.

Gaz krizinin temelinde Ukrayna'nın kendi çıkarını gözeten ve uzlaşmaz manevraları yatsa da, yol açtığı sonuç, enerji sıkıntısı içine giren Avrupa'nın, Rusya'ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltmanın kendisi için hayati bir önem taşıdığını bir kez daha görmesi oldu. Bu tutum, Rusya'nın AB üzerinde bir enerji kozuna sahip olmasından rahatsız olan ABD'nin verdiği destekle birleşince, proje çok daha açık bir Rusya karşıtı renk alıyor.

Nitekim yakın geçmişte Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Saryusz Wolski, "Rusya ile yaşanan doğalgaz krizi, Nabucco projesinin önemini artırdı" derken, AB Dönem Başkanı, Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek de "AB'nin enerji konusunda en önemli önceliğinin Nabucco projesi olması gerektiği" açıklamasını yapmıştı.

Dünkü toplantıda, Bakan Güler'in sarf ettiği, Nabucco projesinin "artık zamana karşı bir yarış olduğunu ve süratle uygulamaya konması gerektiği" sözlerinin arkasında da aynı düşünce yatıyor. AB, Rusya'ya gerektiğinden bir kış daha fazla bağımlı kalmak istemezken, AKP de bu fırsatı değerlendirerek, Türkiye'yi Rusya karşıtı Nabucco projesinin hamisi haline getirmeye çalışıyor.

Finansman konusunda belirsizlik
Ne var ki, projenin pürüzleri de bitmek bilmiyor. Dün yapılan zirveye, stratejik mutabakatın yanı sıra, amaç konusundaki ayrılıklar da damga vurdu.

Zirveye katılan AB Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi Andris Piebalgs, AB'nin Nabucco'nun finansmanında yer almasının "düşünülmemesi gerektiğini" söylerken, Nabucco'nun AB'nin "güvenlik ve istikrar sorunlarına çözüm sağlayacağını" iddia eden ev sahibi Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany ise AB'nin projeye "geri ödenmemek üzere 300 milyon avro" katkıda bulunması gerektiğini savundu.

Bununla birlikte, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Thomas Mirow, "Nabucco projesinin EBRD'nin faaliyet ülkelerinden geçtiğini" belirterek, "boru hattına mali yardımı düşünmeye hazır olduklarını" dile getirdi.

1991'de kurulan EBRD'nin kuruluş amacı, "eski sosyalist ülkelerde piyasa ekonomisinin kurulması için önemli olan projelere finansman sağlamak" olarak tanımlanıyor. Bankanın başlıca finansörleri arasında ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya bulunuyor.

Azerbaycan çatlağı
Projenin temel tedarikçisi konumunda olan Azerbaycan'ın halen projenin geleceği konusundaki karamsarlığının sürdüğü gözleniyor.

Dünkü toplantıdan önce bir basın açıklaması yapan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Nabucco projesi konusunda Azerbaycan'ın sorumluluklarından bahsetmek için henüz erken olduğunu söyledi. Azerbaycan'ın proje konusundaki resmi görüşünü, "Hattın inşa edilip edilmeyeceğini, inşa edilecekse ne zaman gerçekleştirileceğini bilmiyoruz" sözleriyle ifade eden Aliyev, kendilerine yalnızca Rusya'nın somut bir fiyat teklifinde bulunduğunu söyledi.

Nabucco projesinde, daha önce de, Azerbaycan'ın devlet petrol şirketi SOCAR ile BOTAŞ arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle tıkanma yaşanmıştı. ABD bu anlaşmazlığa dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Bryza şahsında müdahil olmuş ve iki ülkeye de "Türkiye ile Azerbaycan anlaşmaya varmalı, bu konuyu sonuçlandırmalı" baskısı yapmıştı.