Futbolda yeni paylaşım savaşı: TFF-BeIN Sports ve kulüplerin geleceği

TFF, BeIN Sports ve Kulüpler Birliği arasında futbolun naklen yayın haklarının ve gelirler paylaşımının dağılımındaki gerilimler ‘kulüpsüz’ TFF-BeIN Sports toplantısı ile doruğa çıktı.

İsmail Sarp Aykurt

TFF, BeIN Sports ve Kulüpler Birliği arasında futbolun naklen yayın haklarının ve gelirler paylaşımının dağılımındaki gerilimler ‘kulüpsüz’ TFF-BeIN Sports toplantısı ile doruğa çıktı. Zaten ekonomik darboğazda olan kulüpler, TFF tarafından dışlanmanın ötesinde, var olan yayın gelirlerinin azaltılmasından şikâyetçiler. Bu gelişmeyle birlikte, kulüplerin kendilerine danışılmadan alınan kararı protesto etmesi ve alternatif yayın mecralarına yönelmesi bekleniyor.

BeIN Sports ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) arasında geçen gün yapılan görüşmenin ayrıntıları tam olarak ortaya çıkmasa da Süper Lig’in önümüzdeki sezonunda katmerlenmek üzere yeni bir kriz başlığının olgunlaşmakta olduğu anlaşılıyor.

Federasyon Başkanı ve bazı TFF yöneticilerinin Katar sermayeli yayıncı kuruluş BeIN Sports’un görüşme önerisini Kulüpler Birliği’ne bilgi vermeden kabul etmesi yeni bir gerilimi de tetiklemiş durumda. Ancak yine de asıl gerilim, “görüşelim” önerisinin Kulüpler Birliği’nden habersiz kabul edilmesinden ziyade “biz de katılalım” girişiminin sonuçsuz kalması. Çünkü TFF bu toplantıda BeIN Sports’un iskonto önerisini kabul etti ve eğer kulüpler bu toplantıya katılmış olsalar bu mümkün olmayabilirdi.

TFF ile BeIN Sports’un yaptığı görüşmenin detayı tam olarak ortaya konmasa da gelecek sezon kulüplere gidecek paranın azaltılması talebi futbol kulüpleri ile yayıncı kuruluş arasındaki ipleri koparabilir. İplerin kopma noktası haline gelmesi ise kimi taraflaşmaları gündeme getirebilir.

TFF/BeIN Sports ile Kulüpler Birliği taraflaşması, kulüpler arasındaki dayanışmayı tetikleyebileceği gibi, BeIN Sports ve TFF ile olan ilişkilerin radikalleşmesine de sebep olabilir. Bu noktada devletin üzerine giydiği ‘arabulucu’ rolü işler mi bilinmez çünkü iktidarın Katar sermayesi ile yakın ilişkileri ve TFF’ye sürekli müdahalesi biliniyor.

Virüs salgını hamlesi ve Müzakereler Tarihi

Koronavirüsün pandemik hâle gelmesinden ve futbolun zorunlu tatil edilmesinden başlamak üzere yayın gelirlerinde gerçekleşen dramatik düşüş, futbol medya patronlarını da önlem almaya itmişti. Ancak pandemiyle gelen sıkışma yeni değil. Salgın zaten ligden çıkmak için gerekçe bulmaya çalışan yayıncı kuruluşun baskı kurması için yeni olanaklar yarattı.

Ekonomik darboğaz ve kurlardaki olağan olmayan yükselişler, BeIN Sports’un canını sıkmış ve yayıncı kuruluşun maliyetlerinin artışı yüzde 80’lere ulaşmıştı. Spor yayın haklarını tekeline alan grup, iki aşamada sorun yaşamaya başladı. Bunlardan bir tanesi aboneliklerin sayısal yetersizliği iken bir diğeri de Dolar/TL paritesinde yaşanan değişimler oldu. TL ile elde edilen gelirlerin dolar bazında yapılan harcamaları karşılayamıyor oluşu, kuruluşun yeni formüller üretmesine sebep oldu.

BeIN Sports’un futbol yayın hakkı anlaşmasından geri adım atmasının kökünde bu vardı. Katarlı medya grubunun sahibi olduğu kuruluş, 21 Kasım 2016 günü sonuçlanan ihaleyle, yıllık 500 milyon dolar (+KDV) karşılığı Süper Lig'in yayın haklarını 5 yıllığına satın almıştı. Sözleşme gereği, söz konusu tutarın 250 milyon dolarlık kısmının Merkez Bankası'nın güncel kurundan, kalan yarısının da TFF ve Kulüpler Birliği ile anlaşılan kur üzerinden ödeneceği garanti altına alınmıştı.  Hatırlanacaktır, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bu sezon başında yüzde 13 indirim yaptıran yayıncı kuruluş, 2020-21 ve 2021-21 sezonları için bir kez daha indirim talep etmişti.

Sabıkalı bir kuruluş ve bitmeyen fedakârlıklar

2016 yılına kadar uzayan süreçte, yıllık 500 milyon dolar bedelle yayın ihalesini alan ancak bu meblağın yarısını TL'yle ödeyen ve kalan yarısını da dolar kurunu sabitleyerek verme yolunu zorlayan yayıncı kuruluş, kulüpler nezdinde ‘sabıkalı’ hâle gelmişti.  Buna paralel olarak, yüzde 30 indirim isteyen ve yıllık bedeli 410 milyon dolara indiren Katar sermayeli medya kuruluşu,  meblağın yarısını TL yarısını da kur olarak sabitlemeyi başarınca bedel 350 milyon doların da altına inmişti. Bir ‘fedakârlık’ olarak pazarlanan süreç, o evrede kulüpler tarafından da bu şekilde geçiştirilmiş oldu.

Ancak kulüplerin ‘feda’ sezonları, BeIN Sports’un da istekleri bitmek bilmedi. Koronavirüs ile bulanıklaşan ödeme sürecinde bakanlığın araya girmesiyle sorun geçici olarak çözülmüş ve bakanlık, yayıncı kuruluş ile kulüplerin arasını bulmuştu. Ancak ödeme gerçekleşse de gelecek kaygıları arttı. Gelinen son evrede ise TFF ile kulüplerin arasının bozulmaya başlayacağını öngörmek mümkün. Arabulucu gibi davranan devletin ise bakanlık nezdinde nasıl bir hamle yapacağı merak konusu olsa da TFF ile BeIN Sports arasındaki toplantının içeriğinin bilinmemesine olanak yok.

Yeni bir kavga dönemi açılabilir

BeIN Sports ile TFF arasında ve kulüpler olmadan gerçekleşen görüşmede alındığı iddia edilen yıllık anlaşmadan 500 milyon indirim kararı kulüpler için kabul edilemez görünüyor. Ancak müzakere sürecinin futbolun tüm paydaşlarının dahil edilmeden ve ‘örtülü’ yapılması da futbol arenasında ciddi bir güvensizlik ortamının olduğunu düşündürtüyor. Geçen yıl ödenen rakamın 137.5 milyon lira altında ücret almayı kabul eden TFF’nin kulüpleri nasıl ikna edeceği belirsizliğini korurken, Kulüpler Birliği’nden gelen protesto sesleri kutuplaşmanın olanaklı olduğunu gösteriyor.

Covid-19 pandemisinin görünür hâle getirdiği gibi futbolun ekonomik olarak ciddi bir girdaba doğru sürüklendiği artık herkesin kabul ettiği bir durum. Dünyada neredeyse bütün yayınlar hakkında söz sahibi olacak bir medya tekelinin tüm kulüpleri daha da fakirleşmeye ittiği bir futbol ortamında TFF’nin yaşadığı güven kaybı, kulüplerin yalnızlaşmasına kapı aralayacak.  Kulüpler buradan çıkışın, başka medya mecraları aracılığıyla mümkün olduğunu ve bu sayede gelirlerine sahip çıkacağını düşünse ve Turkcell, D-Smart ve Türk Telekom gibi alternatifler belirlese de ekonomik ve sektörel krizin derinleştiği bir ortamda alternatiflerin ne kadar alternatif olabileceği de kuşkulu olmayı sürdürüyor.

Kulislerden sızan bilgilerde TFF ile Kulüpler Birliği’nin acil bir toplantı organize edeceği söylense de, yeni paylaşım savaşından ne tür bir sonuç çıkacağı da merak konusu. Merakta bırakmayan tek gerçeklik ise futbolun sırtında büyük bir yük olduğu ve bu yükle uzun süre devam edilemeyeceği…