TMMOB İş Cinayetleri’ne Karşı Mücadele Günü kapsamında TMMOB’un örgütlü olduğu İl Koordinasyon Kurulları aracılığıyla illerde açıklama yaptı.
Ankara’daki açıklama İnşaat Mühendisleri Odası önünde yapıldı.
Açıklamayı okuyan Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Özgür Topçu, 3 Mart'ın 1992 yılında Kozlu Madeni’nde hayatını kaybeden 263 madencinin ölüm yıldönümü olduğunu hatırlattı.
Gazete Duvar'ın haberine göre, Topçu “Ülkemizdeki iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için bu tarih TMMOB tarafından ‘İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü’ olarak ilan edilmiştir” dedi.
‘SENDİKASIZ ÇALIŞMA ÖLDÜRÜYOR’
2002-2019 yılları arasında 22 bini aşan işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğinin altını çizen Topçu, SGK’nin verilerine atıfta bulanarak, “2017 yılında bir önceki yıla göre iş kazası sayısı yüzde 25 oranında, iş kazaları sonucu ölüm yüzde 16 oranında arttı” dedi. Sendikasız çalışmanın iş cinayetlerini artırıcı unsur olduğunu ifade eden Topçu, “İş cinayetleri ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedeni de, emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır” dedi.
‘İŞ GÜVENLİĞİ UZMANINA FATURA KESİLİYOR’
Dünyada iş güvenliği “danışmanlık” hizmeti olarak verildiğini belirten Topçu, “Ülkemizde işveren tüm sorumluluklardan kaçmaktadır. Bu kaçış için ise, danışmanlık hizmeti aldığı iş güvenliği uzmanını sorumlu tutmaktadır. İşverenin önleyici, engelleyici çalışmaları yapmadığı, kaza yaşanan durumlarda fatura meslektaşlarımıza kesilmekte, yargı önüne iş güvenliği uzmanları çıkarılmaktadır” ifadelerini kullandı.
HER YIL 2 BİNE YAKIN İŞÇİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Türkiye’deki iş güvenliği mevzuatının yetersiz olduğuna dikkat çeken Topçu, “Her yıl, evine ekmek götürmeye çalışan 2 bine yakın işçinin hayatına kaybediyor olması, ülkemizdeki işyerlerinin güvensiz ve ilgili mevzuatın yetersizliği olduğunu göstermektedir. ‘Telafi çalışması’, ‘denkleştirme’, ‘çağrı üzerine çalışma’, ‘kısmi süreli çalışma’, ‘asıl işveren-alt işveren ilişkisi’ başta olmak üzere kuralsız çalışma koşulları olduğu sürece işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki düzenlemeler bir anlam ifade etmeyecektir” diye konuştu.