Ekonomi analiz ve raporlarına sansür: Görüyoruz ama kağıda dökemiyoruz

10 ekonomist ve araştırma uzmanıyla yapılan görüşmeler sonucu, kurumlarla ilgili olumsuz görüşlerin kayıtlara ve raporlara geçmesini istemeyen kurum yetkililerinin araştırmacılara sansür uyguladıkları ortaya çıktı.

Bloomberg.com haber sitesinin 10 ekonomist ve araştırma uzmanı ile yaptığı görüşmelere göre, kurumlar artık olumsuz görüşlerin kağıda geçmesini istemiyor.

Sermaye Piyasası Kurumu'nun (SPK) bir haberden dolayı araştırmacı ve analist Mert Ülker’e uyguladığı ağır ceza sonucu, öte yandan hükümetten gelen yıldırıcı baskılar nedeniyle, ekonomi alanında bağımsız ve analitik düşünce üretimi durdu.

Bloomberg'in konuya ilişkin haberi şöyle: 

Türkiye’de tüm piyasa analistleri Mert Ülker’in kim olduğunu bilir. 2016 yılındaki darbe girişimi sonrasında yazdığı bir raporda 15 Temmuz’dan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceden haberdar olduğuna dair bir iddiaya yer verdiği için Sermaye Piyasası Kurulu’nun lisansını iptal ettiği Ülker, Ak Yatırım’daki işini kaybetmişti.

Türkiye’de rapor yazanlar için Mert Ülker’in başına gelenler dilden dile dolaşan bir korku hikayesine dönüştü.

Türk lirasını iki ay içinde neredeyse tüm para birimleri karşısında çöküşe geçtiği süreçte, analistlerin raporlarında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) harekete geçmemesine cılız vurgular yapılırken, bu eylemsizliğin temel nedeni çoğunlukla görmezden gelindi. Üzerinde kurum logosu bulunan raporlarda Erdoğan’ın Bloomberg’e verdiği röportajda merkez bankası bağımsızlığına gölge düşüren açıklamalarına yönelik eleştirilere yer verilmedi.

'YÖNETİM BASKI YAPIYOR'

Bir kamu aracı kurumunda çalışan ve adının açıklanmaması kaydıyla Bloomberg’e konuşan analist, “Ne zaman olumsuz bir rapor yazmaya kalkışsam yöneticilerim ve iş arkadaşlarım bana hep Mert Ülker örneğini hatırlatır” diyerek analistler arasındaki kaygının boyutunu gözler önüne serdi.

RAPORDA 'ALLAH TÜRKİYE'NİN YARDIMCISI OLSUN' İFADESİ

Analistler raporlarında özellikle Erdoğan’ı eleştirmekten kaçınsalar da 24 Haziran seçimleri öncesinde Türk lirasındaki sert dalgalanma birçok analisti uç noktalara kadar taşımış durumda. Bunun en son örneği ise Pazartesi günü Türk lirası dolara karşı rekor diplere gerilerken Alnus Yatırım’dan gelen bir raporda kullanılan, “Piyasaya öncü olması ve yönlendirmesi gerekirken piyasayı izleyen bir merkez bankası ile karşı karşıya karşıyayız. Allah Türkiye’nin yardımcısı olsun” ifadesi oldu.

Raporun Bloomberg tarafından haberleştirilmesi sonrasında kurum düzeltme ve özür yayınlayarak raporun yanlışlıkla yollandığını açıkladı.

'ERDOĞAN EKONOMİSİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ KAĞIDA DÖKEMİYORUZ' SERZENİŞİ

Analistlerin raporlarını yazarken kendilerini frenlemesi Türkiye’de rejimin otoriterleşmesinin açık örneklerinden belki yalnızca bir tanesi. Analistlerin raporlarında yer verdikleri yorumlar ve televizyon ekranlarında dile getirdikleri ifadelerle, sahne arkasında söyledikleri arasındaki uçurum, yaşanan kaygının büyüklüğünü ortaya koyuyor.

Bloomberg’in konuştuğu birçok analist, Erdoğan ekonomisine yönelik eleştirilerini kağıda dökemediklerini, çalıştıkları kurumların bu konuda kendilerini kesin bir dille uyardığını bildirdi.

Haber için konuşulan 10 analistin tamamı isminin kullanılmasına izin vermedi. Bir analist ise bu konuda adı kullanılmasa bile görüş vermekten çekindiğini söyledi. Hem kamu hem de özel bankalarda çalışan analistler, Türkiye ekonomisi üzerine yazmanın ince bir ip üzerinde yürümek gibi olduğunu belirtirken özel bir bankanın stratejisti Erdoğan ile ilgili eleştirel ifadelerden kaçınması için sürekli uyarıldığını söyledi.

'GÖRÜYORUZ AMA YAZAMIYORUZ'

 

Adının açıklanmasını istemeyen özel banka stratejisti  “S&P’nin not indirim gerekçelerini biz bilmiyor muyuz? Gözümüzün önünde seçim ekonomisi yapılıyor ama yazamıyoruz. Ne zaman bir TV yayınına katılacak olsam, ’Aman bizi Ankara ile ters düşürme, faiz konusuna girme’ diye uyarılıyorum” dedi.

BİR BANKA STRATEJİSTİ: SON İŞ GÜNÜM OLUR

Başka bir özel bankanın aracı kurumunda çalışan diğer bir stratejist de hükümetin geçtiğimiz aylarda teşvik paketi ile ilgili yazılı olarak negatif yorum yapmaması için kurumu tarafından uyarıldığını ancak telekonferanslarda konu hakkında yorum yapabileceğinin bildirildiğini söyledi. Paketin finans ayağının olmadığını, teşviklerin ne amaçla kullanılacağını belirsiz olduğunu belirten stratejist “Teşvik paketi  açıklandığı gün iş yerimdeki arkadaşlara beni frenleyin dedim. Bunu yazarsam benim burada son günüm olur” dediğini söyledi.

'RAPORLAR EKSİKLİ'

Investec Bank Plc Traderı Julian Rimmer, Türk varlıklarında 2018 yılında görülen aşağı yönlü momentumun geciktiğini, bunun gerekçesinin ise açık sözlü, ayı piyasası ihtimaline yönelik raporların eksikliği nedeniyle bireysel yatırımcılarda oluşan hatalı güven algısının olduğunu söyledi.

YİĞİT BULUT'UN TEHDİT ETTİĞİ STRATEJİST

Türk analistler olduğu kadar Türkiye’de tanınmış bazı yabancı analistler de baskıdan payını alıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut 9 Mart’ta Twitter’da ‘büyük harflerle’ yaptığı paylaşımda Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash için, “Bu şahıs Türkiye’yi tehdit etmeye devam ediyor. Bu şahsı Ankara’da kapılarda karşılayıp akıl almaya çalışan kamu görevlileri var! İçeriden gelen ihanet affedilmez!” ifadelerini kullandı.

'NEGATİF RAPOR YAYINLARSAK LİSANSIMIZ ELİMİZDEN ALINIR'

Rimmer geçen ay yazdığı bir raporda otosansürün boyutlarına değinirken şu ifadeleri kullanmıştı: “Dün iki broker arkadaşımla yemek yedim. İkisi de piyasaya dair görüşlerini bağımsız olarak ifade etme imkanları olmamasını, negatif bir rapor yayınlamaları halinde lisanslarının ellerinden alınacağını ve işsiz kalacaklarını kabullenmişti.”