ABD seçim öncesinde Lübnan’da

ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’in Lübnan ziyareti seçimler öncesinde anlamlı bir noktaya oturuyor.

soL (DIŞ HABERLER) Joe Biden'in Balkanlar sonrasındaki durağı olan Lübnan ziyaretinin anlamlı olan yanı Biden'in ziyaretle ilgili açıklamalarında ortaya çıkıyor. Cuma günü başkent Beyrut'a ulaşan Biden ziyaretiyle ilgili yaptığı açıklamada Lübnan'ın bağımsızlığı için ABD'nin Lübnan ordusunun arkasında olduğu vurgusunda bulundu. Biden ayrıca 2005 yılından beri Lübnan ordusuna eğitim ve ekipman anlamında 500 milyon dolarlık bir destekte bulunduklarını da ekledi. Biden 'özgür ve demokratik' bir Lübnan için bu desteklerinin devam edeceğini de belirtti.

ABD Lübnan ordusuna sağladığı özel askeri teçhizatın yanı sıra Hizbullah'la olan mücadelesinde de Lübnan ordusunun arkasında yer alıyor. Lübnan ordusuna şimdiye kadar sağladıkları M113 personel taşıyıcıları, M198 havan topu ve UH1 helikopterlerinden bahseden Biden Lübnan ordusuna istedikleri takdirde her türlü olanağı sağlayacakları mesajını verdi.

Sinyora hükümetine tam destek
Biden'in ziyaretinin zamanlamasının kritik olmasının en önemli nedeni de iki hafta sonra yapılacak olan seçimler. Seçimlerde Batı yanlısı ve Hizbullah karşıtı bir koalisyonun kazanmasını isteyen ABD'nin ziyaretinin bu anlamda bir mesaj içerdiği düşünülürken Biden'in Lübnan istedikçe onları destekleme sözü vermesi biraz da 7 Haziran'dan sonra şekillenecek hükümete bağlı oluyor. Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ve Devlet Başkanı Fuat Sinyora ile görüşen Biden, görüşmelerden sonra yaptığı basın açıklamasında seçimlerde hiçbir partiyi desteklemediklerini bu konuda objektif olduklarını açıkladı. Ancak Avrupa ve ABD'den gelen mesajlar Sinyora hükümetinin Batı yanlısı olmak anlamında görevini yeterince yerine getirdiği ve yeniden seçilmesi gerektiği yönünde. Bu arada seçimlerde Hizbullah'ın açık ara önde olacağı tespitleri de hükümetin bu anlamda bekleneni sağlayamayacağı da öngörülüyor.

Hizbullah bahanesiyle askeri konuşlanma
ABD 2007 yılında Lübnan'a Pentagon heyeti düzeyinde müdahalelerde bulunarak "askeri eğitim merkezi" adı altında kurulacak üslerle fiilen ABD'nin kontrolüne geçmesini getirirken, Lübnan Ordusu'nun yazılı ilkelerinde de önemli siyasi değişiklikler önermişti. Son dönemde Hizbullah kaynaklı saldırılardan ötürü İsrail hükümetinin de açıkça "bir saldırı daha olursa Lübnan'ı işgal ederiz" açıklamalarında bulunması da ülkenin batı yanlısı hükümetini ABDcilik noktasında başka bir tercihte bulunmamasına neden oluyor.

Mısır'ın Hizbullah üzerinden Lübnan provokasyonunda bulunması da ABD'nin süreçte söz sahibi bir noktaya gelmesine yol açıyor. İsrail'in Lübnan'da inisiyatif alması bir yana Mısır yönetiminin de söz sahibi olmaya çalışması yine Hizbullah tehdidi üzerinden gerçekleşiyor. Mısır'da Hüsnü Mübarek yönetimi Hizbullah'ı İran ajanı olmakla suçlayarak Lübnan'da bulunan Hizbullah örgütlenmesini İran üzerinden açık bir tehdit olarak lanse ederken ABD'nin bu anlamda açıkça müdahalesine de zemin hazırlamış oluyor.