Yine amyant, yine ölüm

Aslı Deniz Kayabal'ın “Yine amyant, yine ölüm” başlıklı yazısı 15 Nisan 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Yine amyant, yine ölüm riski. Kanser hastası kadın işçi, çalıştığı fabrikanın doğal çevreye yaydığı zehirli maddeler nedeniyle hastalandığını öne sürerek suç duyurusunda bulunmasaydı, kimse Italsider’ın* yıllar önce üretime son verdiği Bagnoli’de yüzlerce hektarlık bir arazide atıkları gömdüğü endüstriyel mezarlığın varlığından haberdar olmayacaktı.

Bagnoli, Napoli’nin batısında yerleşimin en yoğun olduğu kenar mahallelerden biri. Yüksek fırın teknolojileriyle donatılan İtalsider, bu bölgede demir-çelik alanında üretim yapıyordu. Şirketin yıllarca amyant ve ağır metaller ile insan sağlığı ve doğal çevre için zararlı benzeri atık maddeleri toprak altına gömdüğü ortaya çıktı.

Son yıllarda Bagnoli’de kanser hastalarının hızla artması, soru işaretleri doğurmaya başladı. Taranto’da Ilva’nın doğal çevreye terk ettiği atık maddelerin bölgede binlerce kişinin kansere yakalanmasına neden olduğu biliniyordu. Bu gerçeği de dikkate alan Napoli Savcılığı, Italsider ve Eternit’in Bagnoli’de üretimde bulunduğu endüstriyel bölgede soruşturma başlattı.

Italsider’ın eski personelinin suç duyurusunu temel alan Napoli Savcılığı’nın soruşturması, fabrikanın yüksek dereceli fırınlarının yer aldığı bu bölgede yirmi yıl boyunca toprak altına gömdüğü zehirli atık maddelerin insan sağlığı ve doğal çevreyi tehdit eden büyük bir tehlike olduğunu ortaya çıkardı. Geçtiğimiz yıl Amerikan Yelken Kupası’nı konuk etmeye hazırlanan Bagnoli’de yapılan arazi analizleri de tehlike sınırının çok ötesinde değerler verince, savcılık kararıyla Yelken Kupası da iptal edilmişti.

Italsider gerçeğini bildikleri halde göz yumdukları anlaşılan, aralarında Çevre Bakanlığı ve yerel yönetimden yetkililerinden de yer aldığı 21 kişi hakkında, Napoli Savcılığı dava açtı.

Amyant ve ağır metallerin gömüldüğü bu sanayi mezarlığının yeniden düzenlenmesi ve yatırımlara açılması amacıyla kısa bir süre önce 107 milyon avroluk bir harcama yapıldığının gündeme gelmesi ise Bagnoli gerçeğine tuz biber oldu.

Napoli’de Pascale Vakfı Ulusal Tümör Enstitüsü onkologlarından Antonio Marfella, Bagnoli’deki endüstriyel atıklar mezarlığının dev buzulun küçük bir parçası olduğu görüşünde. Doğal Çevre Doktorları’nın da üyesi olan onkolog, İtalya’da yüzlerce Bagnoli olduğuna dikkat çekerek, amyantın gömüldüğü bu arazide atık maddelerin suya da karışmış olabileceğini, bölgede insan sağlığının ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu duyuruyor.

Alberto Prunetti, “Amyant” adlı bir kitap kaleme aldı. Bir süre önce Sol Portal’da kısaca tanıttığım Prunetti, bu kitabında yıllarca amyant soluyarak çeşitli fabrikalarda çalışan ve yedi yıl önce kansere yakalanarak yaşamını yitiren babası Renato’nun öyküsünü anlatıyor. Agenzia X’in yayımladığı kitapta Prunetti, “insan yaptığı iş nedeniyle kansere yakalanabilir mi” diye sorarken, devletin sorumsuzluğunu sorguluyor.
Renato ve yüzlerce başka Renato’nun ölüm saçan fabrikalarda kansere yakalanarak noktalanan kısa yaşamları konusunda sorumluluğu olan herkesi düşünmeye çağrıyor “Amyant”. Ne yazık ki Taranto’da Ilva, Bagnoli’de Italsider ve Eternit, içinde amyant geçen öykülerden yalnızca birkaçı.

* Italsider, 20. yüzyılın başında İtalya’da kurulan demir-çelik endüstrisi alanında üretim yapan bir sanayi kuruluşu. Yüz yıllık bir geçmişi olan bu kuruluş, üretime 1980’lere kadar devam etti. 1990’lı yıllarda ILVA adını alan Italsider, üretim merkezini kuzey İtalya’ya taşıdı. Avrupa çelik endüstrisinin önemli kuruluşlarından biri olan ILVA’nın en büyük fabrikası, Taranto’da kurulu. Taranto’daki fabrika, doğal çevreye terk ettiği zehirli atıklar ve bu bölgede kanser hastalarının sayılarının hızla tırmanması ve kansere bağlı artan ölümler nedeniyle savcılıklarca açılan soruşturmaların gündeminde.