Askeri üslerin adası, Sicilya

Takvim yaprağı 4 Nisan 1982’yi gösteriyordu. Sicilya adasında Comiso’ya askeri bir üs inşa edilecekti. Nükleer başlıklı 112 Cruise füzesinin yerleştirilmesi için Comiso’da karar kılınmıştı. 100 bin kişi, otuz yıl önce Comiso’ya askeri bir üs inşa edilmesine karşı çıktı. İtalya ve Avrupa’dan gelen yüzbinlerce katılımcıyı bir araya getirmeyi başaran isim, adalı komünist Pio La Torre’ydi. Yüzbinler ‘barış deniz’i olması düşlenen Akdeniz’de Comiso’nun nükleer başlıklı füzelere ev sahipliği yapmasına karşı çıkarken, Federal Almanya’nın başında sosyal demokrat Willy Brandt, sosyalist bir topluma örnek gösterilen İsveç’in dümeninde ise Olof Palme vardı.

Pio la Torre’nin yönettiği protesto, o dönemde büyük ses getirdi. İtalyanların yanı sıra çeşitli Avrupa ülkelerinden çok sayıda katılımcı Comiso’nun merkezinde ve kırsal kesimde ‘askeri üs’ istemiyoruz diyerek sesini tüm Avrupa’ya duyurdu. En sonunda Comiso’ya askeri üs inşa edilmedi.

Comiso için düşünülen nükleer başlıklı füzeler, Akdeniz’in gelecekte yeni çatışmalara beşiklik edeceğini, kuzeyin yeni düşmanının güney olduğunu gösteriyordu. 30 Nisan 1982’ye gelindi. Pio La Torre ile Rosario di Salvo, Sicilya’da mafya tarafından öldürüldü. La Torre ve di Salvo’yu hedef alanlar, mafya karşıtı örgütlenmenin güçlenmesinden kaygı duyan özel bir birlikti. O günlerde Sicilyalı iki komünisti hedef alanlar ile Olof Palme suikastinde Amerikan gizli haber alma servisi CIA’nın gölgesi olduğu öne sürüldü.

La Torre’nin ölümünün ardından Sicilya’da askeri usse karşı 1 milyon imza toplandı. Pio artık hayatta olmadığı için adada başlayan hareket, Çizme’nin geri kalan bölgelerinde büyüyemedi. Berlinguer, Pio La Torre’nin cenaze töreninde La Torre’nin başlattığı askeri üs karşıtı mücadeleye devam edilmesi çağrısında bulunsa da, İtalyan Komünist Partisi’nin (PCI) yaşadığı kriz ve farklı seçimler, Pio’nun önünü açtığı hareketin durmasına neden oldu.

Şimdi size neden Pio La Torre’den sözediyorum diye düşünebilirsiniz. Çünkü Sicilya adası, bugün de otuz yıl önceki gibi Akdeniz’de yeni umutların peşi sıra ölüm yolculuğuna çıkan yüzlerce mülteciye mezar olmanın yanı sıra küresel düzeyde prestijini yitiren ABD’nin Akdeniz’i kontrol altında tutabilmek için adada yeni askeri üslerde ısrarcı olması yüzünden yine gündemde.

Akdeniz’deki savaş senaryolarına sahne olan Sicilya’da Nato ve batılı güçlerin işbirliğiyle Libya’yı hedef alan saldırılar sırasında adanın batı ucunda tuz müzesiyle ünlü Trapanı’deki Birgi havalimanı, sivil kimliğini yitirdi. Niscemi’de Amerikalılar, Akdeniz’in en büyük füzesavar sistemi içinde konumlanan radarlarından birini yerleştirdi. Obama’nın ABD’si ile Putin’in Rusya’sı arasında derin bir çatışmaya neden olan bu radar Niscemi’de. Amerikalıların Ortadoğu’da kullandığı elektronik savaşın korkunç araçları Dronlar ise Sigonella havalimanında. Maliyetleri 183 milyon dolar diye açıklanan, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç ve Polonya’nın da aralarında yer aldığı 13 AB ülkesi tarafından finanse edilen, ‘Global Hawk’in da yolda olduğu vurgulanıyor. Berlusconi hükümeti F35’ler için milyarlar harcarken, İtalya’yı krizin batağından çekmek için görev başı yapan Monti hükümeti, Amerikan yapımı elektronik savaş araçlarına krizi eş geçerek gözü kapalı başka milyarlar harcamaktan çekinmiyor. Sigonella’daki askeri üs ve dev radar sisteminin Catania Fontanarossa havalimanında sivil havacılığın gelişimini engellemesi de, bir başka ayrıntı.

Sicilya, Pio La Torre’nin inanılmaz bir çaba gösterdiği 4 Nisan 1982’den otuz yıl sonra Akdeniz’i İtalya cephesinden gözetlemeyi hedefleyen Amerikalıların bütün isteklerine boyun eğiyor. Yerel yöneticilerin kaygı duydukları gibi bu istekler Sicilya adasında solun belki de en zayıf düştüğü dönemde geliyor. Mayıs ayında yerel seçimlere gidecek olan Sicilya’da geçtiğimiz 4 Nisan'da düzenlenen gösteride Pio La Torre’nin çabası anımsatılarak, barış ve kültür adasının militarize edilmesine karşı çıkıldı. Vatandaşlar ve İtalya’da onlarca parçaya bölünen sol kesim, bu protestolara destek olmadığı sürece, Sicilya, ‘askeri üslerin‘ adası olmaya aday.

Trapani’den Sigonella’ya Niscemi’den Lampedusa’ya kadar Sicilya’yı askeri bir adaya dönüştüren mantık, barışın, kültürün adası Sicilya’yı Akdeniz coğrafyasından siliyor. Adadaki askeri yatırımlar, bir tek havayoluyla sınırlı değil, Sicilya’nın en güzel kıyıları da Akdeniz’de olası savaşları gözeten planların uğruna tahrip ediliyor. Kuşatılan bir adaya dönüştürülen Sicilya’da Akdenizli demokratik güçler, mafya ve askeri yatırımlara karşı güç birliği yapalım diye çağrıda bulunuyor.

Arci, Anpi, Arciragazzi, Banca Popolare Etica, Centro Pio La Torre, Legambiente, Rete degli studenti Medi /Akdenizli Öğrenciler ağı, mafyaya karşı mücadele veren Terrelibere.org gibi bazı STK’lar ve kuruluşların desteklediği demokratik güç birliğinin iletişim adresi, [email protected].

[email protected]