TMMOB: O cami inşaatı mühendislik ürünü değil

Gaziantep'te iskelesi çöken ve bir kişinin ölümüne neden olan cami inşaatının, statik projesi ve ruhsatının bulunmadığı ortaya çıktı. İnşaatla ilgili bir rapor yayımlayan TMMOB teknik heyeti, iskeleden kullanılan malzemelere hatta kurtarma çalışmalarına kadar pek çok konuda sorun tespit ettiklerini açıkladı.

soL - Haber Merkezi

TMMOB, Gaziantep'te iskelesi çöken ve inşaat mühendisi Korkut Küçükcan'ın yaşamını yitirmesine sebep olan Akkent Camii inşaatı ile ilgili teknik rapor yayımladı. Yayımlanan rapora göre, 2012 yılında başlamasına rağmen statik projesi ve ruhsatının bulunmadığı tespit edildi. Kalıpta kullanılması gereken malzemelerin kullanılmadığını, kalıp sistemlerinin denetlenmediğini ve onay alınmadan ilkel bir şekilde yapıldığını belirten TMMOB, "cami inşaatının bir mühendislik ürünü olmadığını" açıkladı.

YÖNETMELİĞE AYKIRI YAPILMIŞ

Tanıklarla görüştüğünü ve incelemeler yaptığını belirten TMMOB heyetinin teknik raporunda tespit ettiği bulgular şöyle: 

"Akkent Camii inşaatının 2012 yılında başlamasına rağmen statik projesi ve ruhsatının bulunmadığı tespit edilmiştir. Olay yerinde yapılan incelemede, inşaata ilişkin levhada ruhsat, proje müellifi gibi 'Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliği'nde belirtilen bilgilerin olmadığı, sadece 'Şahinbey Belediyesi Akkent Camii İnşaatı' ibaresinin bulunduğu görülmüştür. 2012 yılında yürürlükte olan 'Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliği'nde de zorunlu olan bu bilgilerin (işveren, proje sorumlusu, sağlık güvenlik koordinatörleri ve yüklenicilere ilişkin bilgiler) olmaması, birçok hususu boşlukta bırakmakta ve dolayısı ile inşaatın bir mühendislik ürünü olmadığını ortaya koymaktadır.

Yukarıdaki bilgilere ek olarak, betonarme yüzeylerde 'segragasyon' tespit edilmiştir. Yani, betonarmeye bakıldığında demir donatının görülmemesi gerekirken binanın neredeyse tamamında donatılar, kolon, kemer, kuşak gibi her türlü taşıyıcı elemanda gözükmektedir.

Yapıda sökülmemiş olan kalıp sistemleri incelendiğinde, kalıpta kullanılması gereken malzemelerin kullanılmadığı, kalıp sistemlerinin denetlenmediği ve onay alınmadan ilkel bir şekilde yapıldığı tespit edilmiştir."

'YAPI MALZEMELERİ YILLARCA AÇIKTA BIRAKILMIŞTIR'

"Cami inşaatına 2016 yılında ara verilmiş ve inşaatta kubbe imalatı henüz tamamlanmamış olduğundan yapı içerisindeki, iskele, kalıp, donatı gibi yapı malzemeler ortam koşullarına açık şekilde bırakılmıştır. İnşaata yeniden başlamak için gereken planlama ve fizibilite çalışmaları sırasında bu malzemelerin durumları hiçbir şekilde kontrol edilmemiş ve yapıya giriş çıkışlar da kısıtlanmamıştır.

Çöken iskele, 50-60 metre yükseklikte ahşap iskeledir. Yaklaşık olarak 3.000 metre kare alana oturmaktadır. Ahşap olarak kullanılan malzeme kavaktan mamul olup, her kesitte malzemenin kullanıldığı, iskele dikmelerinin 5-10 cm’lik 5X10 parçalarla çivilenerek tutturulmaya çalışıldığı, iskelenin ankrajlarının seyrek olarak bağ telleri ile yapıldığı görülmüştür. İskelenin statik hesabı ve projesi de bulunmamaktadır. Bu koşullarda iptidai olarak kurulup yıllarca ortam koşullarına maruz bırakılan ahşap iskelenin çökmesi hiç de şaşırtıcı değildir."

'BU YÜKSEKLİK İÇİN AHŞAP İSKELE KULLANILAMAZ'

"50-60 metre yüksekliğindeki iskeleler, ahşap iskele olamaz. Bunun yanında 13.50 metrenin altında kullanılabilecek olan ahşap iskele malzemesinin TS EN 12811-2 standardına uygun olması şarttır. Adı geçen iskele standardında ahşap malzeme gerekleri ENV 1995-1 -1 ( Eurocode 5 :Design of timber structures- Part1-1: General- Common rules and rules for buildings) standardını sağlamalıdır. İskelede kullanılan kavaklar kesinlikle bu nitelikte değildir.

İskelenin, betonarme yükünü de taşıyacak şekilde bir yük iskelesi olarak planlandığı bilgisi edinilmiştir. Çöken iskelenin iş iskelesi olarak dahi kullanılamayacağı görülmekte iken inşaatın sürdürülmesi durumunda inşaat yüklerinin de iskeleye taşıttırılmaya çalışılması çoklu ölümlerle sonuçlanacak daha büyük bir faciaya da yol açabilirdi."

'KURTARMA ÇALIŞMALARI YETERSİZDİ'

"34 saat süren arama-kurtarma çalışmaları, İstanbul Kartal’da çöken Yeşilyurt Apartmanı'nın çalışmalarında da görüldüğü gibi kriz ve acil durum yönetiminde hazırlıksız olunduğunu, kurtarılabilecek insanların ekip, ekipman, bilgi ve koordinasyon yetersizliği ile yitirildiğini bir kez daha göstermiştir.

Yapıların projelendirilmesinden bitirilmesine kadar olan her aşamasının mühendislik bilimine uygun olarak sürdürülmesi, mühendislik hizmetlerinin de meslek odalarınca denetlenmesi gerektiği halde, gerekli olan bu denetim mekanizmaları ortadan kaldırılmaktadır."

'İŞ CİNAYETLERİ KAÇINILMAZ'

"Yukarıda sıraladığımız tespitler cami inşaatının bir mühendislik ürünü olmadığını göstermektedir. Gerekli mühendislik hizmeti alınmayan yapılarda iş cinayetlerinin yaşanması kaçınılmazdır. Cami inşaatı da bütün yapılar gibi bilim ve teknik esaslara, uyulması zorunlu olan mevzuata göre yapılması gereken bir yapıdır. Bilimsel teknik esaslara ve ilgili yasalara uyulmadan yapılan işlemler Gaziantep örneğinde olduğu gibi can kayıplarına yol açmaktadır."