Sözcü yazarı Rahmi Turan, Saray'a yakın bir kaynağı adres göstererek CHP'nin önemli bir isminin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü, Erdoğan'ın bu kişiye CHP Genel Başkanı olması konusunda destek verebileceğini söylediğini öne sürmüştü.
Bu ismin kim olduğuna ilişkin tartışmalar sürerken, Hürriyet'te yer alan habere göre, kulislerde Muharrem İnce, Gürsel Tekin, CHP’den ihraç edilen Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, CHP üyesi olmayan Mustafa Sarıgül ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun adı geçiyor.
MUHARREM İNCE AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Söz konusu iddianın ardından açıklama yapan ilk isimlerden olan Muharrem İnce, "CHP Genel Başkanını özgür iradeli kurultay delegeleri seçer, Saray CHP’ye müdahale edemez. Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın yazısında isim vermeden belirttiği kişi ortaya çıkmalıdır. Çıkmıyorsa Saray kapılarında CHP Genel Başkanlığı kovalayan o ismi Rahmi Turan açıklamalıdır" demişti.
NELER OLDU?
CHP'liler tarafından "tecrübeli bir gazeteci" ve "sağlam kaynağı vardır" denilerek haberine itimat edilen Sözcü yazarı Rahmi Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP'den önemli bir ismin Saray'da görüştüğünü yazmış, Erdoğan'ın bu isme "Senin CHP Genel Başkanı olman lazım" dediğini ileri sürmüş ve bu konuda destek sözü verdiğini dile getirmişti.
'YÜZDE YÜZ DOĞRU'
Dün büyük tartışma konusu olan bu sözlerini ikinci bir yazıyla daha destekleyen Rahmi Turan, iddianın yüzde 100 doğru olduğunu belirtirken, bu ismin kim olduğunu görüşmede bulunan CHP'li ya da Erdoğan'ın açıklaması gerektiğini söyledi.
Turan yazısında şu ifadelere yer verdi:
9 Kasım akşamı Külliye'de (Saray'da) AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen CHP'li kim?”
“Haber doğru mu?” diye soranlar da var.
Saray'a yakın haber kaynağıma bir kez daha sordum:
“Yanılmış olmayasın?”
Kesin bir ifade ile:
“Yüzde yüz doğru!” diye teminat verdi.
Peki kim o kişi?
Haber kaynağım kopan gürültü üzerine dün “Ortalığın bu kadar hararetleneceğini düşünmemiştim. Şimdi belki de işimden gücümden olacağım!” diye endişeye kapıldı. Ben de ona, söylediği ismi unutacağıma dair söz verdim.
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ?
Rahmi Turan'ın yazısına inandığını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise konuyla ilgili açıklamasında, "CHP’yi nasıl dağıtırız diye (Erdoğan'ın) çalışan ekipleri var. Adamlar tutuldu, paralar verildi, biz bunu gayet iyi biliyoruz. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum. Saraya gidenleri biliyorum" ifadesini kullandı.
SARAY'DAN İLK AÇIKLAMA
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, konuyla ilgili açıklamasında, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde CHP’li bir siyasetçiyle görüştüğü ve aralarında bu kişinin CHP genel başkanı olması yönünde bir diyalog geçtiği şeklindeki iddialar gerçek dışı" dedi.
Altun'un açıklaması şöyle:
“Son günlerde bir köşe yazısında mesnetsiz bir şekilde ortaya atılan ve ne yazık ki medyamızda da yoğun tartışmalara neden olan “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde CHP’li bir siyasetçiyle görüştüğü ve aralarında bu kişinin CHP genel başkanı olması yönünde bir diyalog geçtiği” iddiası tamamen gerçek dışıdır, hayal ürünüdür.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ne de başka bir yerde böyle bir görüşmesi olmamış, söz konusu köşe yazısında geçen böyle bir diyalog gerçekleşmemiştir.
Yaklaşık 43 yıllık siyasi hayatında Sayın Cumhurbaşkanımızın herhangi bir siyasi partinin dizayn edilmesine yönelik adım atması ya da iç işlerine müdahale etmesi hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Bunu da en iyi hakem olan milletimiz çok iyi bilmektedir.
Terörle mücadelede böylesine kritik günler yaşanırken, diplomasi ve dış politikada elde edilen başarıların sürmesi için tüm dikkatimizi ülkemizin geleceği üzerinde toplamışken, kamuoyunu siyasi magazin haberleriyle meşgul etmenin, kendi siyasi ikbalini korumaya çalışan çevrelere fayda sağlamayacağını da belirtmek isteriz.
Söz konusu haberleri gerçek kabul edip, bunun üzerine daha fazla gerçek dışı ifadelerle siyaset iklimini zehirlemeye çalışan kimi siyasetçilerin yaptıkları açıklamaları da kaygıyla izliyor, kendi siyasi hesap ve çıkarlarını korumak namına yaptıkları bu iftira ve yalan siyasetinden vazgeçmelerini umuyoruz.”