Öğrenciler anlatıyor: 650 liralık bursla 3 bin lira ödeme yapmamız bekleniyor

İstanbul'da barınma krizi üniversitelerde derslerin başlangıç tarihlerinin gelmesiyle birlikte iyice içinden çıkılmaz hale geldi. Yaşanan krizi öğrencilerle konuştuk.

Kaya Emre Uzmay

Bahar aylarından yaz sonuna kadar büyük oranda artan kiralar eylül ayıyla birlikte 2-3 katına çıktı. Bu sorunun ortaya çıkmasına vesile olan ve konutlardan muazzam kârlar elde eden patronlar, kârı artıran spekülasyonlar ve genel fiyat artışları büyük tepki çekerken, bu tabloya bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “abartılıyor” sözleri eklendi.

Krizin boyutları son iki haftada dahi büyük artış kaydederken şu anki sorun tek başına kiraların yüksek olması değil, yüksek kiralara razı olunduğunda bile evin bulunamıyor olması noktasına geldi.

soL’da bu ayın ortasında kira krizinin hangi koşullarda ve neden ortaya çıktığını ele almıştık. Şimdiyse bu krizin muhatapları olan gençlerin durumunu konuştuk. 

Dün Beşiktaş’ta düzenlenen kira eyleminden dönen dört genç deneyimlerini soL'a anlattı.

Su, Berke ve Aytek üniversiteye farklı yıllar giriş yapmış üç arkadaş, Buse’yse hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra bir yıl çalışmış ancak bu yıl işsiz kalmış genç bir avukat.

İlk olarak neden bu gündem üzerinden bir eylem düzenlediklerini sorarak başlıyoruz:

Su: Yurtlara yapılan son zamlar ve kiralardaki artışlarla birlikte gider ve gelirlerimiz yani aldığımız burslar arasında büyük bir açı oluştu. Buna artık dur demenin zamanı geldi.

Yaşayabilmek için bu bursun ne kadar olması gerekiyor?

İstanbul’da öğrenci evinde yaşayan bir kişi için bunun en az bin 500 olması lâzım. Yaklaşık biner lira zaten ev kiralarımıza gidiyor. 500 lira da hadi dışarıda bir kahveye anca yeter.

Berke: Var olan enflasyon ve pandemiyle birlikte artık her şey katlanılamayacak şekilde pahalı olmaya başladı. Üstelik Boğaziçi’nde Melih Bulu’nun atanmasına karşı eylemlere katıldığım için gözaltına alındım ve bursum kesildi. Dava açtık ama bir buçuk sene filan beklemem gerekecek... Zaten öğrencilerin hayatını bu bursla idame ettirmesi imkânsızdı, şimdi o bile yok. İş yerim de pandemi sırasında kapandı, çalışamıyordum, tüm gelirimi kaybettim. Ailemle gerçekten zorlandığımız bir dönem oldu.

Peki bu son kira krizi sizi doğrudan etkiledi mi?

Aytek: Beni ağır bir şekilde etkiledi. Geçen seneye kadar öğrenci evinde kalıyordum, ayrılmak zorunda kaldım. Biz üç kişiydik, önce maddi sebeplerden bir arkadaşım ayrıldı. Üzerime düşen maddi yükü daha çok devletin verdiği krediyle ödüyordum. 650 lira üniversitedeki 4. yılım tamamlandığı için kesildi, yani bu Haziran’dan beri bir şey almıyorum.

Şu andaysa iş bulmama rağmen ev bulamıyorum. Bu fiyatlarda ev bulmam imkânsız. Eski 3 kişi kaldığımız evdeki kiramız bin 400 liraydı. Şimdi oralarda ev bakmaya kalksam aynı mahallede 2 bin 200’ün altında 1+1 ev yok. Çok zor bir bir durumdayım. Gebze’ye ailemin yanına geri taşındım...

Aytek Marmara Üniversitesi öğrencisi. Her gün Gebze’deki evinden üniversiteye gitmek için 1,5 saat yol katetmesi gerektiğinden bahsediyor, yani her gün 3 saati yollarda geçecek. Yeni mezun bir işsiz avukat olan Buse de tartışmaya dahil oluyor sonra:

"Yani gençler ev bulamıyor. Duymayan kalmadı, kiralar arttı. Bu katlanılır, kabul edilebilir bir durum değil. Ben geçen aylarda işsiz kaldım, şimdi neyse ki kiram çok yüksek değil, 4 yıldır aynı dairede yaşıyorum. Ancak evden çıkmam zorunda kalırsam bir seçeneğim yok, belki memleketime ailemin yanına dönmek zorunda kalacağım. Orada iş bulma şansım daha da zor."