Patronların Ensesindeyiz (PE) Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı’nın son aylarda güçlenerek ve farklı okullara yayılarak süren mücadelesi özel okul patronlarını da hareketlendirdi. Bir taraftan yeni teşvik paketleri ve KDV indirimi için MEB kapılarını aşındıran özel okul patron örgütleri ortak bir açıklama yaparak endişelerini ortaya koydu.
TÖZAK, TÖDER, ÖZDER, ÖZKURBİR ve ÖZDEBİR isimli özel öğretim kurumları patronlarının oluşturduğu Özel Öğretim Kurumları Platformu yaptığı açıklamada, özel okullarda sıkıntılar olduğunu kabul ederken, okullarda haklarını almak için mücadele edenlere bu kurumları karaladıkları yönünde suçlamalarda bulundu.
Patronların açıklamasının hedefinde kendilerinin de bulunduğunu belirten PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı “O zaman bizim de patronlara bir cevabımız var” diyerek bir açıklama yayımladı.
Açıklamada şöyle denildi:
“Patronlar diyor ki;
Ekonomik sıkıntı var, her yerde problem var, bizde de biraz var. Ancak abartmayın, güzide özel okullarımızı karalamayın! Biz eğitime büyük katkı koyuyoruz, devlet okullarına da öncü oluyoruz. 1,5 milyon öğrencimiz var, devlet okullarının yükünü azaltıyor, istihdam yaratıyoruz. Siz bunlara bakın.
'KRİZ SİZİ DEĞİL MİLYONLARCA EMEKÇİYİ VURUYOR'
Doğru, kriz aldı başını gidiyor. Ama bu krizin patronları değil, milyonlarca emekçiyi, veliyi, öğrenciyi vurduğunu siz de bizim kadar iyi biliyorsunuz. Size yine krizden fırsat çıkarmak düştü. Bugün yüzlerce özel okulda kriz ve ekonomik sıkıntılar bahanesiyle eğitim emekçilerin haklarının nasıl gasp edildiğine şahit oluyoruz. Maaşlar ödenmiyor, eğitim ödenekleri gasp ediliyor, öğretmenler yoğun çalışma süreleri altında mobbinge uğruyor. İşte yarattığınız istihdamın içinde bunlar var! Karalamayın diyerek, bu gerçeklerin üzerini örteceğinizi mi sanıyorsunuz?
'KAMUNUN SIRTINDA YÜK MÜSÜNÜZ?'
Eğitime katkılarınız meselesine de ayrıca değinmek gerekir elbette. Devlet okullarına ayrılan kaynaklar her yıl giderek azalırken, kamu kaynaklarının yıllardır teşvik adı altında nasıl size altın tepsilerde sunulduğunu çok iyi biliyoruz. Kamunun yükünü mü azaltıyorsunuz, yoksa kamunun sırtında yük müsünüz, biz de bunu soralım size. Okullarda kurduğunuz işletme yaklaşımıyla ve müşteri ilişkileriyle eğitimi nasıl alınır satılır bir mal haline getirdiğinizi, kötürümleştirdiğinizi de iyi biliyoruz. Sınırlı sayıda özel okulda, milyonlarca liralık kaynağınızla iyi sınıflarda, müthiş teknolojilerle eğitim veriyor olmanız bu gerçekleri değiştirmiyor. Biz şunu biliriz: Yıllardır özelleştirme ve gerici kuşatmayla eğitim kötürümleştirilirken, siz okul patronları da bu tablonun en büyük sorumlularındansınız!
‘BUNLAR HEP PATRON REFLEKSİ’
Patronlar diyor ki;
Elbette özel okullar açılırken denetimler yapılmalı. Sonra ekonomik sıkıntılar ortaya çıkıyor. Ama ekonomik sıkıntıya düşülebilir, bunun için sektörü karalamayın, tedbir alıyoruz derken özel okul patronu olmak isteyen kardeşlerimizin hevesini kırmayın. Özel okul oranlarının yüzde 15’lere çıkmasını hedefliyorsunuz. Ne kadar güzel, bunu durduracak adımlar atmayın. KDV’yi kaldırın, daha iyi hizmet verelim. Teşvikleri devam ettirin, üzerimizdeki istihdam yükünü azaltın. Bakın veliler çocuklarını özel okula gönderiyor, böylece devletin üstündeki öğrenci maliyetini alıyor. Bu tüm dünyada böyle, bizi desteklemeye devam edin. Ey veliler, siz de öyle sorun olduğunda hemen okul önlerine gitmeyin, ‘dilek ve şikayetlerinizi’ bize getirin, biz aramızda çözeriz!
İşte bildik patron manzaraları. Çok benzer ifadeleri bir tekstil patronundan da, çimento patronundan da duyabilirsiniz. Biz buna sınıf refleksi diyoruz, patron sınıfının refleksi! Merak etmeyin, AKP iktidarı teşvikleriyle kamu kaynaklarını okullarınıza aktarmaya devam eder. Kendileri de söylüyor, bugüne kadar hiçbir iktidar AKP kadar size sempatiyle bakmadı. %15 hedeflerine de bir şey kalmadı sayılır. Ne de olsa Bakanlık koltuğunda da artık bir özel okul patronu var. Merak etmeyin, patronların sırtı yere gelmesin diye çalışmaya devam eder iktidar.
Ama bizim mücadelemizi durduracağınızı sanıyorsanız orada yanılıyorsunuz işte.
Siz eğitime baktığınızda kamunun sırtında yük görenlersiniz. Biz ise, ‘parasız, bilimsel eğitim devletin tüm yurttaşlarına sunmak zorunda olduğu bir haktır’ diyen, bunun için mücadele eden eğitim emekçileriyiz.
Siz, devletin sunduğu teşviklerle açtığınız özel okullarda eğitim emekçileri için istihdam yarattığınızı, onlara iş-aş verdiğinizi söylersiniz. Biz o bahsettiğiniz istihdamın içinde, ataması yapılmadığı için sizin gibi patronlara mahkûm edilen on binlerce ataması yapılmayan öğretmenleriz. Biz sizin istihdam dediğiniz yapının içinde, kimi zaman sözleşmeleri uzatılmama tehdidiyle onlarca saat derse sokulan, kimi zaman maaşları ödenmeyen, eğitim ödenekleri gasp edilen, mobbinge uğrayan özel okul öğretmenlerini görenleriz.
'DAHA ÖRGÜTLÜ BİR BİÇİMDE KARŞINIZDA BULACAKSINIZ'
Biz de patronlara sesleniyoruz;
Palavralarınızı bir kenara bırakıp, sahibi olduğunuz okullarda emeğini ortaya koyan, mesleğini en iyi şekilde yapmaya çalışan on binlerce öğretmenin hakkını verin. Bilin ki, ülkenin dört bir tarafında güçleniyoruz. Eylül ayında, Türkiye’nin farklı illerinde yüzlerce öğretmen bir araya geldi, özel okullarda haklarını nasıl koruyacaklarını, mücadelelerini nasıl güçlendireceklerini konuştu, tartıştı. Bundan sonra her hak gaspında, daha fazla okulda, özel okul öğretmenlerini, velileriyle birlikte daha örgütlü bir biçimde karşınızda bulacağınızdan hiç şüpheniz olmasın.
Eğitim emekçilerine sesleniyoruz;
Sizleri PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı ile iletişime geçmeye, okullarınızda komiteler kurarak patronların hak gasplarına karşı mücadeleyi yükseltmeye davet ediyoruz.
Ve velilerimize sesleniyoruz;
Sizleri, özel okullarda çalışan öğretmenlerimizin yanında olmaya, eğitimin özelleştirilirken göz boyayan uygulamalarla eğitimin kötürümleşmesine sessiz kalmamaya çağırıyoruz.
PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı"
