İstanbul Özel Okul Öğretmen Çalıştayı toplandı

İstanbul’da toplam 61 okuldan öğretmenin katılımıyla bir çalıştay düzenlendi. Önemli kararlar alınan çalıştay sonucunda, 12 eğitim emekçisi 'PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı İstanbul Koordinasyonu'nda görev aldı.

soL - Patronların Ensesindeyiz

Patronların Ensesindeyiz Dayanışma, Haberleşme ve Mücadele Ağı birçok ilde "Özel Okul Öğretmenleri Çalıştayı" için çağrıda bulunmuştu. Bu çağrıyla 28 Eylül’de İstanbul’da, Kozyatağı Kültür Merkezi Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi’nde de bir çalıştay düzenlendi. Çalıştaya, 61 okuldan eğitim emekçileriyle, çeşitli üniversitelerden öğrenciler, akademisyenler ve öğrenci velilerinin oluşturduğu çok sayıda kişi katıldı.

'ÖZELLEŞTİRME GERİCİLİĞİN ÖNÜNÜ AÇIYOR'

Çalıştay, yapılan açılış konuşmasının ve divanın oluşturulmasının ardından, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Rıfat Okçabol’un yaptığı “Eğitimde Özelleştirme ve Sonuçları” başlıklı sunumla devam etti. Okçabol konuşmasında, Türkiye’de eğitimde özelleştirme uygulamalarına ilişkin tarihsel bir çerçeve sundu. Okçabol, eğitimde özelleştirmenin gericiliğin önünü açtığını vurgularken ayrıca özelleştirmenin eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve geleceğe doğru aktardığını kaydetti. “Özel Okullarda Sorunlarımız ve Haklarımız” başlığı altında konuşan Avukat Deniz Aktaş da, özel okul öğretmenlerinin haklarına ve yaşadıkları sorunlarda hangi hukuki süreçlere başvuracaklarına dair bilgilendirmede bulundu.

Çalıştayda Patronların Ensesindeyiz'in çalışmalarından rahatsız olan özel okul patronlarının başvurduğu yalanlar da çeşitli örneklerle paylaşılırken, bir eğitim emekçisi, Özel Okul Öğretmenleri Dayanışma ve Haberleşme Ağı’nın nasıl çalışmasına gerektiğini ilişkin değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı. Eğitim emekçisi konuşmasında, fedakarlık öğretmenliğin ayrılmaz bir parçası olsa da, bunun patronlar tarafından kullanılmasına izin verilmemesi gerektiğini, mücadelenin ve örgütlülüğün, öğretmen kimliğinin en önemli bileşenleri olması gerektiğini vurguladı.

VELİ VE ÖĞRENCİLER DE KATILDI

Yapılan konuşmaların ardından, farklı özel okullardan eğitim emekçileri sorunlarına ve mücadelelerine ilişkin paylaşımlarda bulundular. Devlet okullarından eğitim emekçileri, veliler ve üniversite öğrencileri de, özel okul öğretmenlerinin mücadelesini güçlendirmek için onlarla birlikte mücadele edeceklerini vurguladılar. Bir özel okuldan eğitim emekçilerinin, haklarını alamamalarının ardından Patronların Ensesindeyiz Ağı'yla iletişime geçmeleri ve okul patronuna tepkilerini göstermelerinin hemen sonrasında hızla haklarını almaya başladıklarını duyurması, salonda alkışlarla karşılandı.

ÇALIŞTAYDAN ÖNE ÇIKANLAR

Katılımcıların katkılarıyla devam eden çalıştaydan öne çıkan başlıklar ise şöyle oldu:

Devlet tarafından sermayeye sağlanan olanaklarla Türkiye’de özel okul sayısı hızla arttı, artmaya devam ediyor.
İktidar, devlet okullarında dinselleşme ve gericiliği dayatarak, özel okul patronlarına eğitimde laikliği para ile satılan bir meta hâline dönüştürme olanağı sağlıyor.
Özel okullarda eğitimin içeriğinden bağımsız değerlendirmelerle, öğrenciler verilen yüksek notlarla başarılı gösteriliyor.
Özel okullara karşı verilen mücadele sadece hak gasplarıyla sınırlı kalmamalı, velilerin bu okullarda nasıl sömürüldüğü, eğitim faaliyetlerinin sürdürülmesindeki sorunlar da mücadelenin parçası haline getirilmeli.
Özel okullarda öğretmenler zorlu çalışma koşullarında çalışıyor, maaş ve sosyal haklar noktasında hak gasplarına uğruyorlar.
Öğretmenliğin bir fedakârlık olduğu vurgusuyla sömürü gizlenmeye çalışılıyor.
Mevcut Bakan Ziya Selçuk, eğitimci kimliğinin arkasına sığınarak, kamu öğretmenlerine iyi görünmeye çalışıyor, özel okul öğretmenlerinin sorunlarına kulak tıkıyor.
Öğretmen eğitimin asli unsurudur.
Kamu-özel fark etmeksizin tüm eğitim emekçileri birlikte mücadele etmeli, velilerin de bu sürece desteği sağlanmalı.

ÇALIŞTAYDA ALINAN KARARLAR

Çalıştay sonunda divan tarafından sunulan karar tasarıları, katılımcıların değerlendirmelerine sunuldu ve oylanarak kabul edildi. Katılımcıların katkısı ve onayı ile son hali verilen kararlar şu şekilde:

Eğitim haktır alınıp satılamaz. Eğitim devlet güvencesinde, parasız ve patronsuz olmalıdır. Parasız, patronsuz, eşit, bilimsel, laik eğitim hakkı ve güvenceli çalışma koşulları için mücadele edeceğiz.
Eğitimin gerici niteliği arttıkça, laiklik de eğitim alanında satılır hale geldi. Özel okul patronları, laik ve çağdaş eğitim verdikleri iddiasıyla, piyasalaşmış eğitim sektöründe kendilerine bir pazar yaratmış durumdalar. Dahası, mobbing ve sömürüye karşı verilen mücadeleyi, ‘bilimsel eğitim veren çağdaş bir kuruma yapılan bir saldırı’ olarak karalayacak kadar ileri gidebiliyorlar. Patronların bu propagandasına, laik eğitimi reklam malzemesi yapmalarına izin vermeyeceğiz.
Eğitim, iktidardaki siyasi iktidarın tercihlerine göre şekilleniyor. Müfredattan sınav sistemine kadar birçok önemli başlıkta hızlı, günü kurtaran ve daha çok sorun yaratmaktan başka bir işe yaramayan bir sürü değişiklik, hazırlıksız ve bilimsel temellerden uzak bir şekilde uygulamaya konuluyor. Öğretmenlerden de kendilerini bu yeni duruma adapte etmeleri bekleniyor. Öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntıları örgütlü mücadele ile aşmak için mücadele edeceğiz.
Özel okullarda çalışan öğretmenler sosyal güvenlik ile yetki ve sorumluluk açısından farklı yasalara tabii tutuluyor. Bu durum, öğretmenlerin okulda yaşadıkları sorunlara karşı yapabileceklerini sınırlandırıyor. Her özel okulda farklı uygulamalara sebep oluyor. Oysa öğretmenlerin özlük hakları, devlet tarafından karşılanan sosyal yardımları güvence altına alınmalı, patronların el koymasına izin verilmemelidir. MEB, öğretmenlerin iş güvencesini sağlamakla, çalışma yaşamına bir standart getirmekle sorumludur. Bu konuda yasalardaki boşlukları patronların dilediği gibi kullanmasına izin vermeyeceğiz.
Öğretmen kimliğine yüklenen fedakârlık, kendi refahını ikinci planda tutma gibi misyonların sömürüye bahane yapılmasına izin vermeyeceğiz. Fedâkar öğretmen yerine mücadeleci, örgütlü öğretmen kimliğini yükselteceğiz.
Hak mücadelesi veren öğretmen, kaçınılmaz olarak ülke aydınlanmasının da taşıyıcılarından biri haline gelir. Ülkemizde ve dünyada tarih bunun örnekleriyle doludur. Özel okul öğretmenleri olarak bireysel haklar için verilen mücadeleyi, ülke için duyulan sorumlulukla birleştireceğiz.
Özel okul öğretmenleri haberleşme grubu kurarak bugün burada bulunan öğretmenlerden başlayarak PE Özel Okul Öğretmenleri Ağı'na katılan her öğretmen bu gruba dahil edilerek iç haberleşme, anlık gelişmelerden haberdar olunmasını sağlayarak hızlı hareket edebileceğimiz örgütlenmeleri oluşturacağız
.

PE Özel Okul Öğretmenleri Ağı çalışma biçimi olarak şunları karar altına almıştır:

a) Çalıştaya katılan, bugün aramızda bulunan öğretmenler, görev yaptıkları okullarda PE Komiteleri kurmak için çalışma yapacaktır.

b) MEB’in özel okul öğretmenlerine ödediği ve çoğunlukla özel okul patronları tarafından el konulan, öğretmenlere verilmesi gereken ödeneğin ödenmediği okullar tespit edilecek ve söz konusu okul patronları ile bu konuda mücadele başlatılacaktır.

c) Maaş ödemesi yapmayan, ödemeleri geciktiren okullar tespit edilecek, ücret alacaklarımız için mücadelemiz devam edecek ve güçlendirilecektir.

d) Mücadelemizi ve örgütlenme çalışmalarımızı güçlendirmek, güncel gelişmeleri ve sonraki dönem hedeflerini saptamak için yılda 3 defa bütün öğretmenleri yanyana getirdiğimiz ağ toplantıları yapılacaktır.

e) Ağ toplantılarının ardından, toplantı kararlarının yer aldığı ve alanımızı ilgilendiren siyasi ve hukuksal gelişmeleri değerlendirdiğimiz, PE Özel Okul Öğretmenleri'ne yönelik bültenler çıkarılacaktır.

f) Her ağ toplantısında bir sonraki dönemin koordinasyonunu yürütecek komite belirlenecek, bu komite gelişmeleri değerlendirecek, örgütlenme çalışmalarını yürütecek ve çalışmalar hakkında haberleşme grubu aracılığıyla PE Özel Okul Öğretmenleri Ağı'na bilgilendirme yapacaktır.

g) İş güvencesi ve diğer özlük hakları bakımından daha ileri haklara sahip olan kamuda çalışan öğretmenlerin, özel okul öğretmenleriyle dayanışma içinde olması, aynı mesleğe sahip emekçilerin ortak çıkarları için zorunludur. Kamuda çalışan öğretmenlerin çalışma koşulları, özel okul öğretmenlerinin çalışma koşullarına benzetilmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla kamu ve özel okul öğretmenleri ayrımını reddediyoruz. Kamuda çalışan öğretmenleri de Patronların Ensesindeyiz Ağı'nda yan yana gelen ve mücadele eden öğretmenlerin mücadelesinin parçası olmaya çağırıyoruz.

h) Öğretmenlik bir meslektir ve öğretmenler de ücretli çalışanlardır. Özel okulda çalışan öğretmenler, patronlar karlarını artırsın diye ağır bir sömürüye maruz bırakılıyor. Öğretmenlerin haklarının güvence altına almasının yolu örgütlenmekten, işçi sınıfının bir parçası olduğu bilinciyle birlikte hareket etmelerinden geçiyor. Özel okul öğretmenlerinin örgütlenmesi ve Patronların Ensesindeyiz Ağı'nda yer alması ve kısa sürede özel okullardaki öğretmenlerin sesinin duyulmasını sağlamıştır. Bütün öğretmenleri Patronların Ensesindeyiz Ağı'nda yer almaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Karar metninin onaylanmasının ardından, bundan sonraki çalışmalarda öğretmenler arası haberleşme ve koordinasyonun sürdürülmesi için PE Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı İstanbul Koordinasyonunda görev alması için 12 eğitim emekçisi çalıştay katılımcıları tarafından önümüzdeki dönem için görevlendirildi.

Çalıştay, Patronların Ensesindeyiz Özel Okul Dayanışma Ağı’nın kısa vadede çok yol aldığı ama henüz yolun başında olduğu, yapılan bu çalıştayların eğitim emekçilerinin mücadelesi açısından tarihsel bir değer taşıdığı vurgusuyla tamamlandı. Patronların Ensesindeyiz Özel Okul Dayanışma Ağı’nın zaman kaybetmeden tüm okullarda komiteleşme ve daha fazla okula, öğretmene ve veliye ulaşma hedefiyle çalışmalarını sürdüreceği kaydedildi.