Brindisi’deki Morvillo&Falcone meslek lisesini hedef alan bombalı saldırının ardındaki sır perdesi henüz kaldırılamadı. 19 Mayıs Cumartesi sabahı Brindisi’ye bağlı Mesagne’de öğrencilere kimin saldırdığını çözmeye çalışıyor İtalyanlar. Haberi izleyenlerin anımsayacağı gibi güney İtalya’da Puglia bölgesindeki bu meslek lisesi, 23 Mayıs 1992’de mafyaya karşı cesur bir mücadele yürüttüğü için organize suç örgütünün öldürdüğü yargıç Giovanni Falcone ve eşi Francesca Morvillo’nun adını taşıyordu.
Geçtiğimiz 19 Mayıs'ta Morvillo&Falcone lisesine saldırı düzenlendiği haberinin hemen ardından yerel yöneticilerin ilk yorumu, bu saldırının ardındaki ismin mafya olduğu yönündeydi. Uzaktan kumandalı bir bombanın patlatıldığı ve İtalya’da ilk kez bir okulun hedef alındığı bu saldırı, 16 yasındaki Melisa Bassi’nin yaşamına yitirmesine, altı arkadaşının da ağır şekilde yaralanmasına neden oldu.
Aynı gün öğlen saatlerinde Brindisi saldırısı konusunda farklı yorumlar gelmeye başladı. Mafya konusunda görüşlerine başvurulan yargıçlar, mafyanın bugüne kadar çocukları ve gençlere saldırmadığını söyledi. Bu açıklamaları izleyen günlerde, Brindisi’li bazı mafya babaları (İtalyan medyası Mesagne’deki okula bazı mafya yöneticilerinin çocuklarının da gittiğini yazdı) “Bu saldırı mafyanın işi değil” diye ortak bir açıklama yaptı.
İtalyan Breivik’i
Mafya pistinin zayıflamaya başlamasıyla, saldırıyla ilgili çok yönlü bir soruşturma yürüten ekip “Acaba Brindisi’de bir İtalyan Breivik’i mi var?” diye sormaya, okulu hedef alan saldırının tek bir kişinin işi olup olmadığını araştırmaya başladı. Bu saldırı tek bir kişinin işi olsa bile, terörist gruplarla bir bağlantısı olabileceğine vurgu yapıldı. Mafya pisti zayıflamasına karşın, bütünüyle devre dışı bırakılmadı. Puglia bölgesinde yöresel organize suç gruplarının yeni tür saldırılar düzenleyebileceği de ortaya atıldı.
Morvillo&Falcone lisesinin yakınındaki kameraların kaydettiği görüntülerde beliren 50-55 yaşlarındaki bir kişi medyanın sabırsızlığının da katkısıyla Brindisi saldırısının olası katili ilan edildi. Bu görüntülerdeki kişiye benzer bir şahsi takibe alan emniyet, ilk anda “sanırız katılı yakaladık” diye mesaj verse de, daha sonra dışarıda bekleyen öfkeli kalabalığa gözaltına alınan kişinin Brindisi saldırısıyla ilgisi olmadığı açıklandı. İtalya’da artık siyasi ya da değil her türden saldırı ve cinayeti takip eden soruşturma, bir tür şova dönüştüğünden, katil olabileceği duyurulan bu vatandaş olayla ilgisi olmamasına karşın sorgu çıkışı vatandaşların tepkisiyle karşılaştı.
Brindisi’de sabah 07.30’da uzaktan kumandalı bombayla öğrencilerin okula giriş yaptığı saati gözeten saldırganın kimliğine ulaşılamadı. Ama İtalya’da özellikle de mafya karşıtı organizasyonlarda görev alan birçok hukukçu, “Acaba İtalyanlar 1970’li yılları anımsatır şekilde ürkütülmek, korkutulmak mı isteniyor” diye sormaktan çekinmedi.
Amaç vatandaşı ürkütmek mi?
“İlk kez bir eğitim kurumunu hedef alan bu saldırı, devlet içinde gizli bazı güçlerin işi olabilir mi” diye soranlar da vardı. Her gün bir kişinin yaşamına son verdiği, ekonomik krizin bilançosunun ağırlaştığı, işsizler ordusunun hızla tırmandığı Çizme’de 1970’lerde düzenlenen karanlık terör saldırılarını anımsatan eylemlerin vatandaşı korkutmak ve sindirmek amacıyla yeniden düzenlendiği yönünde yorumlar da yapıldı.
Brindisi saldırısındaki katilin anatomisi henüz çözülmemesine karşın, gerek Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano gerekse emniyet birimleri İtalya’nın önümüzdeki dönemde geçmişteki gibi faili belirsiz terör saldırılarına hedef olabileceğini resmen duyurdu vatandaşlara.
Sosyal hizmetler, turizm ve moda sektöründe eğitim veren, çoğunlukla kız öğrencilerin devam ettiği Morvillo-Falcone meslek lisesi, güney İtalya’da gençleri mafya karşıtı bir siyaset geliştirmek yönünde eğiten bir projeye katılmıştı. Bu projede öğrencilerin hazırladığı, merkezinde 23 mayıs 1992’de mafyanın Sicilya’da düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren savcılar Giovanni Falcone ile Paolo Borsellino’nun portrelerinin yer aldığı fotoğraf, İtalya’da birinci seçilmişti.
Soruşturmayı yürütenler, saldırganın doğrudan öğrencileri hedeflediğini düşünüyor. Borsellino ve Falcone’nin mafya tarafından öldürülüşlerinin yirminci yıldönümü öncesinde mafya karşıtı bir proje geliştiren öğrencilerin hedef alınmasının anlamlı olduğu görüşünde. 19 Mayıs'taki saldırıda 16 yasındaki Melissa Bassi yaşamını yitirdi. Terörizmle bağlantılı görülen Brindisi saldırısı, mafya karşıtı hukuki süreçleri takip eden Lecce Savcılığı’na emanet edildi. Saldırının ardındaki tek kişi ya da bir terör örgütü de olsa savcılık, halkı ürkütmek amacıyla düzenlendiği görüşünde. Melissa’yı öldüren ve altı arkadaşını ağır şekilde yaralayan Brindisi katilinin kim olduğu hala gizini koruyor.