Hani “yalan ve palavra”ydı?

Trabzonspor’un şampiyonluğu kaçırmasıyla hemen seçim öncesinde kentte AKP’ye karşı bir hava oluşması, AKP’de panik yarattı. Paniğin sonucunda, Bakan Faruk Özak, altı ay önce “palavra” dediği bir hikâyeyi, seçim meydanında doğruladı.

Fenerbahçeyle son haftaya kadar çekişmesine rağmen Trabzonspor şampiyonluğu kaybedince, büyük bir üzüntü ve tepki dormuştu kentte. Öyle ki, binlerce kişi tepkilerini göstermek için AKP il binasına yürümüştü.

Tabii bu durum, seçim öncesinde AKP’yi çok rahatsız etti. Fenerbahçe’ye daha fazla destek verdiği görüntüsü veren Başbakan Erdoğan, ertesi gün mavi gömleğin üzerine bordo kravat takarak “mesaj verdi”.

Dün ise Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, partisinin Trabzon Beşikdüzü’ndeki mitinginde konuştu.

Özak “Trabzonspor'u seçimden seçime hatırlayanlar, part time hatırlayanlar, zaman zaman hatırlayanlar ve Trabzonspor üzerinden siyaset yapanlara sesleniyorum, lütfen bizimle Trabzonsporluluk yarışına girmeyin. O zaman ben oraya bordo-mavi forma ile Trabzonsporlu kaptan resmimi koyarım” dedi.

Yani “spor üzerinden siyaset yapılmasın” demedi, “spor üzerinden siyaseti en iyi biz yaparız, uğraşmayın” dedi.

Eh, hiç haksız değil Özak. Kendisinin de bakanlığa getirildiği 2005 yılı Haziran ayındaki kabine değişikliklerinin ardından ABD’nin Ankara Büyükelçiliği de aynı tespiti yapmış.

Biz nereden biliyoruz? Wikileaks’ten! 8 Haziran 2005 tarihli belgeye göre ABD, AKP’nin eskiden Trabzonspor’da kaptanlık yapmış olan Faruk Özak’ı Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak atamasının sebebinin “futbolu seçmenleri etkilemek üzere kullanmak” olduğu değerlendirmesi yapmıştı.

Ancak asıl ilginci şu. Aynı belgede, AKP’nin 2004 Mart seçimlerinde Trabzon’da kaybetmesinin ardından, Erdoğan’ın İstanbul’daki tabanını oluşturan Karadenizliler’i kazanma çabasına dikkat çekilirken, önemli bir iddia dile getiriliyordu. Belgede, Erdoğan’ın Trabzonspor’a Başbakanlık örtülü ödeneğinden birkaç milyon dolar kaynak aktarmayı kabul ettiği öne sürülüyordu.

Çok önemli bir iddiaydı bu. Çünkü Başbakanlık örtülü ödeneği, bir bakıma AKP’nin seçim yatırımlarının finans kaynağı haline gelmiş demekti. (Ki bu çok olası, zaten geçtiğimiz günlerde, Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü’nün, 2010 yılında örtülü ödenek için ayrılan bütçenin tam 1698 kat fazlasını harcadığı ortaya çıktı.)

Wikileaks belgesindeki bu iddiaya yanıtı, bizzat Faruk Özak vermişti. Özak, aynen şöyle dedi: “Bunlar yalan ve palavradır. Burası böyle şeylerin yeri değildir. Daha sonra konuşuruz.”

O zamanlar Özak’ın “Burası yeri değil, sonra konuşuruz” demesinin sebebini anlamamıştık. Meğer Özak, bir seçim propagandası için saklı tutuyormuş bunları konuşma hakkını.

Dün Beşikdüzü’ndeki mitingte Özak, şunu anlattı: “Sayın Başbakanımıza, Eski TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar ve Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener ile gittik. Başbakanımız 'bu stadı (Akyazı) hemen bitirin, kırk bin kişilik stat yapın. İçine müze ve konferans salonu, kenarına Trabzonspor'a sahalar yapın' dedi. Sadri Bey de 'Sayın Başbakanım yeni stat yetişene kadar biz Avni Aker'de Şampiyonlar Ligi oynayamayız. Pist salonu ve bir otopark istiyoruz' dedi ve Başbakanımız 'Ne istiyorsunuz?' sorusuna Sadri Bey '6 milyon lira' dedi ve bugün bir buçuk milyonu geldi. İki ay içinde ise altı milyon lira kulübümüze, kasasına gelecek.”

Eee, hani “yalan ve palavra”ydı Erdoğan’ın Trabzonspor’a milyonlar aktardığı iddiası?

İsyan etmekte haklı demek ki Faruk Özak, kim sporu siyaset için daha iyi kullanıyor ki? AKP hem sporu, hem devletin kasasını kullanırken...

(soL - Haber Merkezi)