Ünteks tekstil fabrikasında işçiler sendikal örgütlenme gerekçesiyle işten atıldı

Diyarbakır’da üretim yapan Ünteks tekstil firması sendikal örgütlenme yapan işçiler işten atıldı. İşten atılan bir işçi yaşadıkları baskı ve mobbingi anlattı.

Patronların Ensesindeyiz

Diyarbakır’da üretim yapan Ünteks tekstil firması sendikal örgütlenme yapan işçileri önce ücretsiz izne çıkardı, ardından Temmuz ayının başında fesih kısıtlamalarının kalkmasıyla da işten attı.

Patronların Ensesindeyiz Ağı bu süreçte işten çıkarılan bir işçiyle yaşadıklarını konuştu.

'Sendikalı olanlar işten çıkarılma ile tehdit edildi'

Sendikal örgütlenmeye ne zaman, nasıl ve hangi koşullarda başladınız? Süreci biraz anlatabilir misiniz?

Yaklaşık iki yıl önce başladık sendikal çalışmalara çünkü işyerinde baskı, mobbing ve çalışma koşulları günden güne zorlaşıyordu. İlk başlarda herhangi bir sorun yoktu, ta ki biz belirli bir çoğunluğa ulaşıp yönetim bundan haberdar olana kadar. Yönetim sendikal çalışmaların yapıldığını öğrenince bütün işçilerden E-devlet şifrelerini istedi. Teker teker kontrol edildi. Sendikalı olanlar eğer sendikadan istifa etmezlerse işten çıkarılma ile tehdit edildi.

Ardından pandemi süreci başladı ve uzun bir süre işe ara verildi. Ardından üretime tekrardan devam kararı alındığında biz sendikalı olanlar işe çağrılmadık, ücretsiz iznimiz uzatıldı. Biz üç ay daha izinde kaldık. Bu aslında işten çıkarmak yasak olduğu içindi. Tabi bir de korkutmak ve caydırmak istiyorlardı bizi.

Geri adım atanlar oldu mu? Yani üyelikten istifa edip işe dönenler oldu mu?

Evet, maalesef aramızdan istifa edenler oldu. İşten çıkarma yasakları kalkınca şirket bizi tekrar işe çağırdı. İşbaşı yaptıktan sonra yine örgütlenmeye başladık. Üç gün sonra şirket örgütlenme çalışmaları yaptığımızın haberini almış olacak ki sendikalı olduğunu bildiklerini teker teker odaya alıp “İstifa edin sendikal örgütlenmeyi bırakın, aksi halde sizinle çalışamayız” dediler. Ben kabul etmedim. İşten çıkarırsanız çıkarın dedim. Ardından genel müdür ile görüştürdüler beni.

Genel müdür "Biz senin hakkını fazlasıyla vereceğiz ama işten çıkarıldıktan sonra bizi mahkemeye vermeyeceksin, aksi halde bu sektörde asla iş bulamazsın, tanıdığımız bütün firmalara seni işe almamalarını söyleriz" diye tehdit etti. Ben yine geri adım atmadım. Bu sefer tamam seni işten çıkarmayacağız dediler. Ben de buna karşılık tamam çalışırım ama kesinlikle bölüm değişikliği, mobbing, baskı istemiyorum dedim. Bunun sözünü verdiler ama ertesi gün tekrardan çağırıp "Seni depoya verdik orada çalışacaksın bundan sonra" dediler. Ben kabul etmeyince "Tamam git senin ihtarnameni yollayacağız" dediler.

Peki sendikal örgütlenme hangi aşamaya kadar gelmişti?

Çok az bir sayı kalmıştı istediğimizi elde etmek için. Zaten bu yüzden çok sert davrandılar son süreçte.

Bu süreç boyunca sendika yönetimi ne yaptı? 

Sendika merkezi fabrika ile iş yürüten markalarla görüştü ve avukat tahsis etti. Örneğin Zara ile görüşüldü ve Zara uzun bir süre fabrika ile çalışmama kararı aldı.

'Örgütlü mücadele bir başlarsa gerisi gelecektir'

Bölge açısından baktığınızda sendikal örgütlenme ve işçi mücadelesine dair ne tür eksiklikler görüyorsunuz? 

Bölgedeki işçiler sendikanın sadece ismini biliyorlar. Sendikal haklar ve  bunun sağladığı avantajlar vs. hakkında bilgileri yok maalesef. Mücadele konusuna gelecek olursak mücadele var ama tek başına mücadele var, örgütlü mücadele yok ve açıkçası örgütlenmeye dair girişim de yok. Biz bunun zorluğunu çekiyoruz. Fakat bir başlarsa gerisi de gelecektir, en azından öyle olacağını düşünüyorum. Çünkü sömürünün en dibini yaşıyoruz burada.

Son olarak ne söylemek istersiniz? 

Bütün işyerlerinde örgütlenmek zorundayız. Aksi halde kimliği Türkmüş, Kürtmüş, Arapmış farketmez, patron tarafından ezilmeye mahkumuz.

Patronların Ensesindeyiz Ağı’na aşağıdaki e-posta ve sosyal medya hesapları üzerinden ya da 0541 940 0514 numaralı telefondan ulaşılabilir:

Facebook: https://www.facebook.com/patronlarinensesindeyiz

Twitter: https://twitter.com/pensendeyiz

E-posta: iletisim@patronlarinensesindeyiz.org