ÖSÖB-DER: Öğretmenlerin yüzde 80'i asgari ücretin altında kalmıştır

Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği, yayımladığı raporda öğretmenlerin ücret, hak gaspı, atanamama ve özel sektörde yaşadıkları sorunlara ışık tuttu.

Haber Merkezi

Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği (ÖSÖB-DER) 2022 yılında yapılan “Özel Sektör Öğretmenleri Sorun Analiz Raporu” isimli çalışmalarını yayımladı. Kasım-Aralık 2022 yapılan anket 1062 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Deprem nedeniyle geç yayınlandığı belirtilen raporda anketin yapıldığı dönemde asgari ücretin ara bir artış yapılmasıyla, 5 bin 500 TL'ye yükseltildiği bilgisi verildi.

"Öğretmenlerimizin Eylül 2022'de ortalama maaş miktarı 7 bin 381 TL'dir" bilgisi verildi ve öğretmenlerin yüzde 80'inin asgari ücret altında kaldığı vurgulandı.

Sorunların sebebi olarak toplumsal yarar ilkesinden çok kârlılığa önem verilmesi gösterildi ve “Sektörümüzdeki öğretmenler kendilerini çaresiz, bitkin ve değersiz hissetmektedirler. Ülkemiz eğitim sistemi çökmüş durumdadır. Sadece kendimizin değil, öğrencilerimizin ve ülkemizin geleceği konusunda da çok endişeliyiz” açıklaması yapıldı.

Son dönemde yapılan meslek yasasına da değinilen raporda, “İçerisinde özel sektöre hiç yer verilmediği için burada çalışan öğretmenleri derin bir sömürü sistemine terk etmiş durumda” denilerek öğretmenlerin bir araya gelerek örgütlenmesi gerektiğine yönelik çağrı yapıldı.

'Sektörümüzde erkek eğitimciler kadın eğitimcilerden daha fazla maaş almaktadır'

Raporda şunlar söylendi:

“Öğretmenlerimize ara artış kararı sonrasında sözleşme imzaladıkları kurumların kendi maaşlarında güncelleme yapıp yapmadıklarını sorduk. Öğretmenlerimizin Eylül 2022'de ortalama maaş miktarı 7.381 TL'dir. Ancak Ocak-2023'deki olağan artış döneminde yeni asgari ücret miktarı 8.500 TL olunca özel sektörde çalışan öğretmenlerimizin yaklaşık % 80'inin maaşı asgari ücretin altında kalmıştır. Elbette pek çok kurum yasal zorunluluk nedeniyle maaşlarda güncelleme yaparak asgari ücret düzeyine ya da çok küçük bir miktar üzerine çıkarmıştır.”

Cinsiyet eşitliği konusunda sektörün sınıfta kaldığı vurgulanan raporda, “Sektörümüzde kadın eğitimciler oransal olarak çoğunluktadır. İdarecilik görevlerinde kadınlardan ziyade erkek eğitimciler tercih edilmiştir. Maaş oranlamasında kadın eğitimciler erkeklere oranla daha az maaş almaktadır” denildi.

'Öğretmenlerin yüzde 48,4'ü haftanın 6 günü mesai yapıyor'

Öğretmenlerin yüzde 48,4’ünün haftanın 6 günü mesai yaptığı, haftanın 7 günü mesai yapan yüzde 7,4’lük bir kesimin olduğunu açıklandı. Anket sonucunda “Öğretmenlerin %48,6’sı haftalık en az 30 derse girmektedir. %12,6’sı ise 40 saatin üzerinde derse girmek zorunda bırakılmıştır” sonucu ortaya çıktı.

Anket sonucunda ortaya çıkan bir başka çarpıcı verici ise öğretmenlerin okul mezuniyetlerinden sonra yaklaşık 2 yıl devlet kadrolarına atanmak için çaba harcadığı, atamadıkları durumdaysa özel sektöre yönelmeleri oldu. Raporda, Özel sektör isteyerek tercih edilmiş bir alan değil, mecbur kalınmış bir alan haline gelmiştir” çıkarımı yapıldı.

Hak gaspı yaşamayan öğretmen yok

“Ciddi bir kalite düşüşü” sorununa işaret edilen raporda, “Deneyim arttıkça özel sektörde işsizlik süreleri de artmaya başlamıştır. Buradan ise şu sonuca ulaşılmaktadır; deneyimi artan öğretmenlerin maaş beklentisi asgari ücret düzeyinde olamayacağı için sektör tarafından dışlanmaktadır. Bu öğretmenler güçlü birikimlerini özel sektörde kullanmak yerine alan dışına ya da en iyi ihtimalle devlet kadrolarına atanmak için yoğun çalışmalara ayırmaktadır” denildi.

Hak gasplarına da işaret edilen çalışmada, “Öğretmenlerimizin sadece %56,2’sinin sigortası tam yatmaktadır. Buna karşılık sigortasız çalıştırılan ve hatta hizmetli statüsünde çalıştırılan öğretmenler de sektörümüzde bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı ve sektörde hak gaspı yaşamadığını düşünen öğretmenin neredeyse olmadığı çıkarımı yapıldı.

Rapor sonucunda ÖSÖB-DER önerilerini sıraladı

Rapor sonunda yapılan çıkarımda şunlar söylendi:

"Yaptığımız çalışma ülkemizdeki eğitim sisteminin özel sektör üzerine kurgulanmasının sakıncalarının somut delilleriyle doludur. Bu nedenle toplumsal menfaat üzerine kurgulanmış bir eğitim sistemi önermekte ve özel sektör ile devlet kurumları arasındaki açının ancak ve ancak temel referans değerlerinin üzerinde olabilecek şekilde düzenlenmesini istiyoruz."

ÖSÖB-DER bu sorunların sonucunda sorumluluk aldıklarını açıklayarak çözüm için öneriler de sundu. Öneriler şunlar oldu:

  • Bireysel girişimlerle kurulacak olan özel eğitim-öğretim kurumlarından çeşitli teminatlar alınması,
  • Öğretmenlerimizin içerisine düştüğü çaresizlik hissini aşabilmeleri adına önemli bulduğumuz ve örneklerine uluslararası düzeyde çokça rastladığımız haliyle öğretmenlerin kurdukları birlikler aracılığıyla oluşacak özel eğitim-öğretim kurumlarının teşvik edilmesi,
  • Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun geri çekilerek tüm bileşenlerin görüşlerini alarak ve özellikle özel sektörün dinamiklerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi,
  • Öğretmenlere özgü meslek odasının kurulması,
  • Öğretmenlerin devlet kurumlarında veya özel sektörde çalışan ayrımı yapılmadan tümüyle kamu hizmeti ortaya koyduğu için “Kamu Görevlisi” sayılması, maaşlarının devlet tarafından verilmesi,
  • Tüm öğretmenlerin devlet veya özel çalışanı ayrımı yapılmaksızın eşit sosyal haklara kavuşmasını önermekteyiz.