'Haklar söz konusu olunca kendimizi zorla hatırlatıyoruz, hemşirelerin çilesi nereye kadar?'

Türk Hemşireler Derneği İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Aytolan Yıldırım, Meclis'te hekimlerle ilgili yapılan düzenleme sonrası açıklama yaparak, 'Hemşirelerin çilesi nereye kadar?' dedi.

Haber Merkezi

Doktorlara maaş artışlarına ilişkin düzenleme Meclis'te siyasi partilerin ortak önergesi ile kabul edildi. Öte yandan duyurulan hekim zammı haberlerine ilişkin açıklama yapan sağlık emekçileri, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yalnız hekimlere yapılacağı duyurulan zam "müjdesi"ne tepki göstermişti.

Hekimler konuşulurken hiç gündeme gelmeyen ve sağlık sisteminin yükünü omuzlayan hemşirelerden de açıklama geldi. Türk Hemşireler Derneği (THD) İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Aytolan Yıldırım, "İnsanlık tarihi kadar uzun bir geçmişe sahip olacaksın, sağlık sisteminin tüm hizmet alanlarında yer alacaksın, sistemde her açıklık ve boşluk seninle kapatılacak, nasıl hemşire olacağına, ne iş yapacağına, seni kimin yöneteceğine karar veremeyeceksin. Hemşirelerin çilesi nereye kadar?" dedi. 

Aytolan'ın açıklaması şöyle:

"Bir sorun var!

Hemşirelerin çilesi nereye kadar?

İnsanlık tarihi kadar uzun bir geçmişe sahip olacaksın, sağlık sisteminin tüm hizmet alanlarında yer alacaksın, sistemde her açıklık ve boşluk seninle kapatılacak, nasıl hemşire olacağına, ne iş yapacağına, seni kimin yöneteceğine karar veremeyeceksin.

Meslek kanunun var, yönetmeliklerin yayınlanmış, kimsenin umurunda olmayacak. Bir yandan vazgeçilmez ama bir yandan en çabuk terk edilen olacaksın.

En riskli durumlarda öncü ama hakların konuşulduğu durumlarda kendini zorla hatırlatan olacaksın.
Politikalar senin elinde topluma ulaşacak ama sen politik kararlarda yer alamayacaksın. Mesleki eğitimle edindiğin bilgi ve becerilerini özerk bir şekilde uygulayamayacaksın. Ama her şeyden önemlisi en temel insani ve özlük hakların için 50 yıldır çırpınıp duracaksın.

Nereye kadar? Yetmez mi artık?

Kaç kuşak daha yaşayacak bu çileyi?"

'Hemşirelere ve diğer sağlık çalışanlarına yapılan negatif ayrımcılık giderilsin'

soL'a konuşan Yıldırım, CİMER'e başvuru yaptıklarını da belirtti.

THD'nin CİMER başvurusunda şöyle denildi:

"1 Aralık 2021 günü Meclis'te kabul edilen düzenlemede hekim ve diş hekimlerinin ücretlerinde "merkezi yönetim bütçesinden” karşılanmak üzere ek ödeme yoluyla iyileştirmeye gidildiği; yine hekim ve diş hekimi emeklilerine yönelik de iyileştirme yapılması yönünde düzenlemelerin olduğu anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin gerçekleştirilmesinde COVİD-19 pandemisi ile bağlantılı artan iş yükü ve riskli koşullara maruziyet gerekçe gösterilmektedir. İki yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 pandemisi ile mücadelede sağlık sistemi bir bütün olarak yer almış, pandeminin yükünü büyük ölçüde hemşireler sırtlamıştır. Dolayısıyla bu gerekçe hemşireleri ve diğer sağlık çalışanlarını da içermektedir. Hemşireleri ve diğer sağlık emekçilerini dışarıda bırakan bu teklifin ve yasama organı kararının Anayasa’nın başta eşitlik ilkesine, çalışanların korunması ödevine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu düşünmekteyiz. Yasama organının bu ayrımcı uygulaması hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının maddi ve manevi varlıklarını koruma hakkını da ihlal etmektedir. Çünkü emeğin karşılığı olması gereken bir ücret iyileştirmesinde emek verdikleri halde meslek grubu olarak ayrımcılığa uğramakta, mesleki onurları, mesleki kişilikleri hukuka aykırı bir tutumla zedelenmektedir. 

Buradaki hukuk ve adalet sorunu elbette hekimlere ve diş hekimlerine ek ödeme yolu ile ücret artışı sağlanması değil, artışın salt iki meslek grubu ile sınırlı tutulması, hemşirelerin ve sağlık ekibi üyelerine negatif bir ayrımcılık yapılmasıdır. Türkiye’nin tarafı olduğu pek çok sözleşmede özellikle de Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin 7. maddesinde, Devletler çalışanlarına emeklerine uygun adil bir ücret sağlamak ve eşitlik ilkesine uygun hareket etmekle yükümlü tutulmuştur. 

Hemşirelere ve diğer sağlık çalışanlarına yapılan bu negatif ayrımcılığı giderecek bir yasal düzenleme yapılmasını, açlık sınırının altında kalan maaşlarımızın, insanca yaşamayı mümkün kılacak düzeye çıkarılmasını talep ediyorum."