Deniz manzaralı arazileri 'kapatan' Varanklar'a işçilerden yanıt

Bodrum ve Tuzla’da deniz manzaralı arazilerin ihalelerini alan Bakan'ın kuzeni Sedat Varank, gelen eleştirileri 'Sanki bedavaya almışız, taksi şoförlüğü mü yapalım?' yanıtladı, işçiler tepki gösterdi.

Haber Merkezi

Muğla Bodrum’da 180 bin metrekare büyüklüğündeki arazi ihalesini almasıyla gündeme gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın kuzeni Sedat Varank’ın şirketinin Tuzla’daki deniz manzaralı araziyi de aldığı ortaya çıkmıştı.

Bodrum ve İstanbul'da Emlak Konut üzerinden gelir paylaşımı sistemiyle aldığı ihalelerle gündeme gelen HB İnşaat'ın patronu Sedat Varank’ın Tuzla'daki araziden 4 milyar 13 milyon lira gelir kazanacağı öğrenilmişti. 

'Yine patronlar mağdur'

Patron Sedat Varank, ihalelerin basına yansımasının ardından kendisini "mağdur" ilan etti. “Sanki bedavaya almışız” diyen Sedat Varank, “Bu ihalelerde kaçak, hırsızlık, uğursuzluk ihtimali olabilir mi?  Neymiş? Soyadımız Varank'mış, bize de yazık. Bırakalım da taksi şoförlüğü mü yapalım!” ifadelerini kullandı. 

İşçilerden yanıt

Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul İl Örgütü Varank'ın açıklamalarına sert tepki gösterdi.

TKP İstanbul İl Örgütü'nün sosyal medya hesabından ihaleye ilişkin "Kamudan aldıkları ihalelere her geçen gün yenisini ekledikleri yetmiyormuş gibi, bir de  'Sanki bedavaya almışız' deme hakkını kendinde bulabiliyorlar. Bu ülkede emeğiyle geçinen, ülkesinde eşit ve özgür bir düzen hayalini güçlendiren emekçiler var" denildi.

İşçilerin Varank'ın sözlerine yanıtlarının da yer aldığı açıklamada şöyle denildi:

"Yine patronlar mağdur!

Geçtiğimiz günlerde Tuzla’da deniz manzaralı araziyi kapatan Sedat Varank, mağdur olduğunu iddia ediyor. Kamudan aldıkları ihalelere her geçen gün yenisini ekledikleri yetmiyormuş gibi, bir de 'Sanki bedavaya almışız' deme hakkını kendinde bulabiliyorlar. Ama daha önce de söylemiştik: Bu böyle gitmez! Bu ülkede emeğiyle geçinen, ülkesinde eşit ve özgür bir düzen hayalini güçlendiren emekçiler var. Bak beyim sana iki çift lafımız var:

Elektrik işçisi İlyas: 25 yıllık çalışma hayatımda sahip olduğum tek mal varlığım 40 m2 1+1 apartman dairesi. Ülkemde bir grup insanın siyasi bağlantılarının desteği ile ihalelerden milyon dolarlar kazanması, gemicikler alması, haksız kazanç sağlaması zoruma gidiyor.

Taksi Şoförü Erdal: Varank'ın sözlerini okuduğumda bir anneyle bebeğini taşıyordum takside. Biz emekçiyiz. O bizim gibi emek vererek kazanmaktan anlamaz, biz de onun "büyük işlerinden" anlamayız. Bu aşağılanmayı kabul etmiyoruz. Yazıklar olsun!

Meslek Liseli Stajyer Arda: 18 yaşında bir işçiyim, 13 yaşından beri hem okudum, hem de çeşitli sanayi sektörlerinde ucuz işçilik yaptım. Ve 18 yıllık hayatımda bir kereliğine mahsus bile deniz kenarında tatile gidemedim.

Boya işçisi Hüseyin: S.Varank, “Bu ihalelerde kaçak, hırsızlık, uğursuzluk ihtimali olabilir mi?” diye sormuş. Evet! Hem kaçak, hem de hırsızlık... Uğursuzluk da Türkiye işçi sınıfının başına musallat olan patron sınıfı. Bu sözlerin sahibi de olsa olsa bir patron olabilirdi.

Kafe Bar emekçisi Furkan: Halka ait olması gereken yerler ihalelerle rant sağlanarak satılıyor. Sedat Varank 'Taksi şoförü mü olalım?' diyerek yine emekçi halka hakaret ediyor. Oysa kendisi emeği ile geçinmek için direksiyon sallayabilecek biri değil."