Dayanışma Meclisi’nden ‘Metin Kazancı’ açıklaması: Bilim yolunda akademisyenler sahipsiz değildir

Dayanışma Meclisi, yaptığı açıklamayla Ankara Üniversitesi ile ilişkisi kesilen Prof. Dr. Metin Kazancı’nın yanında olduğunu duyurdu.

Haber Merkezi

Dayanışma Meclisi, “Prof. Dr. Metin Kazancı ve Bilim Yolunda Akademisyenler Sahipsiz Değildir’ açıklaması yaparak akademisyen Metin Kazancı’nın yanında olduğunu ve hakkındaki kararın geri alınması için dayanışma içerisinde olacaklarını bildirdi.

Açıklamada, Prof. Dr. Metin Kazancı’nın “Ortaçağ karanlığından çıkıp gelmiş gibi davranan bir köktendinci siyasal hareketin hedefi yapılmasının yeni bir olgu olmadığı” vurgulanarak, yaşanan olayın Türkiye’nin koyu bir baskı rejimine dönüştürülmesinin yeni bir halkası olduğu belirtildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Prof. Dr. Metin Kazancı ve Bilim Yolunda Akademisyenler Sahipsiz Değildir

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi emekli öğretim üyesi olmasına rağmen çok sevdiği öğrencilerinden kopmamak için SBF’de derslerini sürdüren Prof. Dr. Metin Kazancı’nın bir öğrencisiyle girdiği diyaloğun çarpıtılması üzerinden hedef yapılması, üniversite üzerine kurulan baskının sonucunda da üniversiteyle ilişkisinin kesilmesi, Türkiye’nin koyu bir baskı rejimine dönüştürülmesinin yeni bir halkasını oluşturmuştur.

Üniversitelerin, bilimin doğrultusundan şaşmayan akademisyenlerin ve en seçkin eğitim kurumlarından olan A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin Ortaçağ karanlığından çıkıp gelmiş gibi davranan bir köktendinci siyasal hareketin hedefi yapılması kuşkusuz yeni bir olgu değildir.

Bu bağnaz siyasal harekete karşı bilimi, kurumları ve akademik kişilikleri korumak yerine kariyer hesaplarıyla ona biat eden akademik sıfatlı yöneticilerin varlığı da yeni bir olgu değildir. Siyasal iktidarın, tarikat yurtlarındaki dinbaz baskıların yol açtığı insanlık dramlarını “suçluların telaşıyla” perdeleyebilmek adına giriştiği çabaların bir uzantısı olarak Metin Kazancı hocayı da hedef alması bilinmedik bir yöntem değildir.

Bu iktidarın içinde yer aldığı ilkel düşünce sistemi, bağımsız düşüncenin, bilimsel özgürlüğün, akademik özerkliğin tam karşısındadır. Bugüne kadarki bütün uygulamaları da bu yönde olmuş, üniversitenin temsil ettiği hümanizma kültürünü yıkmayı ana stratejisi olarak benimsemiştir.

Bu tür bir anlayışa değerli akademisyenlerin, Metin Kazancıların kurban edilebileceğini sananlar yanılırlar. Onlar hiçbir zaman yalnız olmamışlardır, olmayacaklardır. Dayanışma Meclisi, iktidarın gerçekleri çarpıtarak akademisyenleri linç etme girişimlerine her zaman karşı durmuştur ve durmaya devam edecektir.

Dayanışma Meclisi, yıllarını bilime, akademiye ve öğrencilerine vermiş, farklı görüşlere karşı hoşgörünün simgesi olmuş Prof. Dr. Metin Kazancı’nın yanındadır ve hakkındaki kararın geri alınması için tüm dayanışmasını ifade etmektedir.