Wikileaks sızıntısı: ABD, Katar ve Suud'un IŞİD'e destek verdiğini biliyormuş!

Wikileaks'in yayımladığı bir belge, ABD'nin IŞİD'in Irak'taki ilerleyişini bir "fırsat" olarak gördüğünü, ayrıca müttefiklerinin IŞİD'e verdiği desteği bildiğini gösteriyor.

Dış Haberler

ABD'de Demokratların başkan adayı Hillary Clinton'ın kampanya şefi John Podesta'nın hacklenen e-postalarından çok önemli bilgiler sızıyor.

Podesta'nın 17 Ağustos 2014 tarihinde Hillary Clinton'a gönderdiği bir e-postada, Batılı istihbaratçıların, Amerikan istihbaratının ve Ortadoğu'daki kaynakların verdiği bilgiler aktarılıyor.

Podesta'nın e-postası, şu cümleyle başlıyor: "Bütün trajik yönlerine rağmen, IŞİD'in Irak'taki ilerleyişi ABD Hükümeti'ne, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki kaotik güvenlik durumuyla başa çıkma yöntemlerini değiştirmesi için fırsat sunuyor."

Devamında, bu noktadaki en önemli faktörün istihbarat kaynaklarını ve Özel Operasyon birliklerini "agresif" bir şekilde kullanmak olduğunu aktaran Podesta, "eski usül" askeri çözümlerden uzak durulması gerektiğini yazıyor.

Belgede, Irak'ta IŞİD'le savaşta Peşmerge güçlerinin ve Irak ordusu içindeki güvenilir unsurların kullanılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Peşmergelerin iyi savaşan agresif askerler olduğu belirtilirken, bu askerlerin aynı zamanda CIA yetkilileri ve Özel Kuvvetler güçleri ile uzun süreli bir ilişkisi olduğu da vurgulanıyor.

Belgenin bir yerinde, "Eğer bir kez IŞİD'le çarpışmaya girersek, ki şu ana kadar sınırlı bir şekilde yaptık, müttefiklerimizi IŞİD yenilene kadar taşımamız önemli" deniyor. ABD, IŞİD'e karşı savaşının "sınırlı" olduğunu kabul ediyor.

Belgede, Peşmerge'ye danışmanlar, planlayıcılar ve yeterli hava desteği verildiği takdirde, Kürtlerin IŞİD'i yenebileceği söyleniyor.

Belgede şöyle bir temenni de yer alıyor:

Onlar [Peşmerge kastediliyor] yeni Irak Hükümeti'ne kendini yeniden organize etme ve Suriye'deki Sünni direnişi, iktidar merkezini ÖSO gibi daha ılımlı gruplara doğru kaydırarak, yeniden yapılandırma şansı verecekler.

Belgede, geçmişte ABD ile Türk ordusu arasında anlaşma neticesinde, Peşmerge'ye ağır silahların verilmesinin engellendiği, ancak Irak'taki yeni durumun bu siyaseti geçersiz kıldığı belirtiliyor.

Belgede, Suriye'de de IŞİD'e karşı "ılımlılara" yeni ekipmanlar verilmesi, ancak aynı zamanda bu grupların Suriye yönetimine karşı operasyonlarını da artırması gerektiği söyleniyor.

ABD'nin bu faaliyetleri "düşük profille" yürütmesi gerektiği söylenirken, "geleneksel askeri operasyonlardan" kaçınılması gerektiği vurgulanıyor.

Belgedeki dikkat çekici diğer bilgi ise, Katar ve Suudi Arabistan'la ilgili. Belgede şunlar söyleniyor:

Bu militer/paramiliter operasyon sürerken, bir yandan da Katar ve Suudi Arabistan hükümetlerine baskı için diplomatik ve geleneksel istihbarat varlıklarımızı kullanmaya ihtiyacımız var. Bu ülkeler, IŞİD ve bölgedeki diğer radikal Sünni gruplara gizli mali ve lojistik destek sağlıyorlar.

Bu iki ülkenin, Sünni dünyanın liderliği için rekabet ile ABD'nin ciddi baskısı arasında bir denge siyaseti gütmesi gerektiğini söyleyen belge, Irak'taki durumun "bölgesel yeniden yapılandırmanın" en son ve en tehlikeli örneğini gösterdiğini belirtiyor.

Belgede, ABD'nin Kürdistan bölgesine desteğinin Iraklı Sünnileri ve merkezi yönetimi kaygılandırabileceği söyleniyor. Ancak ABD'nin, Kürdistan'a daha fazla özerklik karşılığında Kürtleri Kerkük ve Musul konusunda geri adım attırmaya çalışabileceği belirtiliyor.

Belgede, Türkiye ile ilgili olarak şunlar söyleniyor: "Aynı zamanda, Türkiye yeni ve daha ciddi bir İslami realiteye doğru giderken, onların, bizim ulusal çıkarlarımızı korumayı südürebilmek için ciddi adımlar atmaya niyetli olduğumuzu anlamalarını sağlamalıyız."