Sezaryen doğum oranı artıyor: Kadınlar AKP’yi dinlemiyor

Erdoğan kürtaj hakkında konuştuğu bir söylevinde neşteri biraz derin atıp sezaryeni de 'adeta cinayet' statüsüne kavuşturmuştu. Bu konuda en yüksek mevkilerden çekilen söylevlere rağmen sezaryen doğum oranlarının artışı sürüyor.

İlker Belek

“Sağlıkta devrim yaptık" diyen AKP'nın “devrim” iddiasını sorguladığımız dizi yazıya devam ediyoruz.

Sezaryen AKP’nin temel “mücadele” alanlarından birisi. Bu konuya tıbbi olmanın çok ötesinde anlamlar yüklüyor.

Örneğin şu cümleleri Erdoğan sarf etmişti: “Peygamberimiz evlenin, çoğalın diyor… Bizi güçlü kılan şeyin genç ve dinamik nüfuslar olduğunu unutmamalıyız… Bu ülkede yıllarca doğum kontrol mekanizmalarını çalıştırdılar, adeta bizim halkımızı kısırlaştırdılar. Bununla ilgili tıbbi müdahalelere kadar her şeyi yaptılar. Sezaryen denilen olay budur, kürtaj denilen olay budur. Bunları yaparken de adeta cinayet işlediler. Halbu ki dert başkaydı. Dert … fazla para kazanmak(tı).”

BİLİM GEREKSİZ SEZARYENE KARŞI

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sezaryenin normal oranını %15 olarak veriyor. Gerçekleşen oransa Avrupa’da %25’dir, dünyada 1990’dan beri üçe katlanmıştır.

Sezaryen tıbbi endikasyon dışında yapılmamalıdır. Tıp konuyu böyle ele alıyor. Nedeni hem anne hem de bebek sağlığı için değişik sorunlar yaratabilmesidir.

AĞRISIZ DOĞUM KADINLARIN TEMEL HAKKIDIR

Ancak doğumu (olabildiğince) ağrısız yapmak da kadının hakkıdır. Kadınların sezaryene yönelmelerinin temel nedeni de zaten ağrısız doğumdur. Bu durumda epidural anestezi seçeneği devreye girer. Bunu DSÖ de önerir.

Aslında Sağlık Bakanlığı da sonunda bunu kabul etmiş ve ağrısız doğum seçeneklerinin yaygınlaştırılması gerektiğini 2011 yılında hazırladığı bir eylem planıyla gündeme getirmişti.

Sorun şu ki, o zamandan beri konuyla ilgili hemen hiçbir şey yapılmadı.

SEZARYEN ORANLARINDAKİ ARTIŞ SÜRÜYOR

Sezaryen hakkında “en yüksek yerden” çekilen söylevlere rağmen ülkemizde sezaryen doğumların oranındaki artış sürüyor. Sürüyor, zira kadınların ağrısız doğum talebi karşılanmıyor.

Sezaryen doğumların tüm doğumlar içindeki payı (%) tablodaki gibi seyrediyor:

 

2002 2012 2013 2014 2015 2016 2018
Toplam doğumlarda sezaryen
payı
21,0 48,0 50,4 51,1 53,1 53,1 54,1
Sağlık Bakanlığı
hastanelerinde sezaryen payı

 

35,3 36,0 35,5 37,5 38,2 40,3
Üniversite hastanelerinde
sezaryen payı

 

62,6 63,0 63,8 69,3 69,1 70,4
Özel hastanelerde sezaryen
payı

 

66,2 67,9 69,5 70,5 70,5 70,7

Kaynak: Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2017: 70-71 ve Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2018: 86-87

Sezaryen oranı 2002’de %21 idi, 2012’de %48’e fırladı, 2018’de %54,1 oldu. Evet, artış hızında son yıllarda bir azalma var, ama oran çok yüksek. Üstelik ivmedeki azalma sanki AKP’nin hekimler üzerinde kurduğu baskıyla ilgili. Zira, Bakanlığın kendi hastanelerinde oran %38,2 iken, üniversitelerde ve özel hastanelerde %70’in üzerinde.

AKP kadınların en doğal talebini görmezden geliyor, ağrısız doğum seçeneğini hayata geçirmek için gereken en basit adımları atmıyor, sonuçta kadınlar sorunlarına bir şekilde “çözüm” üretiyor, ama bu arada özel hastane şirketleri ve kamuda birileri para kazanıyor. Özel hastane dediğimizde, son 15 yılda 'yandaşların' el atıp semirdikleri bir alandan söz ettiğimizi de unutmayalım.

Evet, “dert para kazanmaktı” değil mi! Kazandıran kim?

...devam edecek