Meslek liselerinde neler oluyor: Patronlar, İHH, Ensar kuşatması

15 Mart Pazar günü İstanbul’da Eğitim Hakkı İçin Öğretmen ve Veli Çalıştayı’na hazırlanan meslek lisesi öğretmenleri, meslek liselerinin durumunu Patronların Ensesindeyiz'e anlattı.

soL - Patronların Ensesindeyiz

Eğitim alanının önemli bölümünü oluşturan meslek liseleri, AKP hükümetinin ve patronlarının sürekli gündeminde. Patronlar mesleki eğitimi her fırsatta ‘’memleket meselesi’’ olarak gördüklerini belirtirlerken, yaşananlarla esas meselenin sömürü meselesi olduğu görülüyor.

Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı, 15 Mart Pazar günü İstanbul’da Eğitim Hakkı İçin Öğretmen ve Veli Çalıştayı’na hazırlanan meslek lisesi öğretmenlerine işin aslını sordu, öğretmenler de tüm açıklığıyla anlattı.

ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ

MEB, geçtiğimiz günlerde, 2019 yılı boyunca meslek liselerinden ekonomiye 392 milyon liralık gelir aktarıldığını açıkladı. Bu ne anlama geliyor? Bu gelirin kaynağı nedir?

Hasan: Meslek liseleri aynı zamanda birer fabrika olarak çalışıyor. Bazı bölümler işçi yetiştiriyor evet, ama bazı bölümler üretimde bulunarak üretilen ürünleri doğrudan satıyorlar. Burada da döner sermaye işletiliyor ve temel sömürü kaynağı çocuk emeği oluyor. Örneğin Mobilya ve İç Mekân Tasarımı, Metal Teknolojileri, Makine Teknolojileri, Uygulama Otelleri gibi alanlar bu açıklanan rakamların da kaynağına işaret ediyor. Ama bu rakamdan daha fazlası da var.

PATRONLAR, İHH, ENSAR... HEPSİ BURADA

Millî Eğitim Bakanlığı’nın gerici ve piyasacı politikalarının mesleki ve teknik eğitim okullarında ne tür yansımaları oluyor?

Meryem: Eğitimin her kademesinde olduğu gibi meslek liselerinde de gerici vakıf ve derneklerle yapılan protokollerin yanında özel işletmelerle yapılan protokoller bulunuyor.  Piyasacı eğitim anlayışıyla meslek liselerini protokollerle patronların insafına bırakıyorlar. Bu protokollerle her okula bir hami işletme ataması yaparak devlet aradan çekiliyor. Hami proje okullarında öğretmen atamaları merkezi olarak yapılmak yerine, öğretmen CV ile okul müdürüne başvuruyor ve süreçleri ayrı ayrı takip ediyor. Yine protokol, okul hamisine okulda istediği alanlarla ve öğretmenlerle çalışma imkânı, hatta müfredata dair değişiklikler yapabilecek genişlikte imkânlar veriyor.

Mehmet Emin: Her ne kadar “milli” eğitim olması gerekse de mesleki okulları şirketlerin kucağına atan politikalar sayesinde bu okullarda eğitim milli olmaktan çıktı. Okullarımız Alman, Amerikan, İtalyan, Japon firmaları tarafından desteklenmek zorunda bırakıldı. Tabii ki bu şirketler mesleki yeterlilik kazanmış öğrencileri ucuz iş gücü olarak kadrolarına almayı hedefliyor. Aslında kazanan yine patronlar.

Hasan: Sadece şirketlere devredilmiş okullar değil ciddi anlamda tersinden bir kaynak aktarımı var. Mesleki eğitim verilen çoğu okullar gerekli atölye, teçhizat, fiziki donanımdan yoksun. Ama aynı yoksunluk dinselleşme söz konusu olduğunda bir anda ortadan kalkıyor. Emekçi çocuklarını Ensar Vakfı, İHH, Gençlik Meclisleri gibi dinci kuruluşlarla yapılan protokollerle, uydurulmuş yardımlaşma faaliyetleriyle ya da gerici etkinliklerle örgütlemeye çalışıyorlar.

Röportajın tamamını okumak için