74. yılında Tan baskını: Neler olmuştu?

İktidarda CHP, sokaktaki saldırganlar arasında Süleyman Demirel ve Turgut Özal vardı. 4 Aralık 1945 yılında dönemin solcu gazetesi Tan'ı hedef alan saldırı ülke sağının bir bütün olarak solu sokakta hedef aldığı ilk büyük provokasyonlardan biri olarak tarihte yerini alacaktı...

soL - Arşiv

1935 yılında kurulan Tan Gazetesi özellikle 1938 yılında Zekeriya ve Sabiha Sertel’in gazetenin sahibi olmasıyla birlikte muhalif yayınlarıyla dikkat çekmeye başlamıştı.

Gazete İkinci Dünya savaşı sırasında, savaş karşıtı ve anti-faşist bir yayın politikası izliyordu. Dönemin  iktidarının Nazi Almanyası'na yakınlaşmasına karşı çıkıyor ve Sovyetler Birliği ile iyi ilişkiler kurulmasını savunuyordu. Bu tavır, hem CHP yönetimini hem de Nazilere sempatiyle bakan islamcı, milliyetçi-ırkçı kesimleri rahatsız ediyordu. Sağcı kesimler gazeteyi Sovyetlerin maşası olmakla suçluyordu. 1945 yılında doruğa çıkan tepkiler, 4 Aralık 1945’te baskınla noktalandı. Beyazıt’tan hareket eden ve gitgide genişleyen bir grup, ellerinde balyozlarla matbaanın önüne geldiler ve ne var ne yoksa yağmaladılar.

'ÇIRILÇIPLAK SOYUP İŞTE KIZILLAR DİYE SERGİLEYECEKLERDİ'

4 Aralık günü olanları Zekeriya Sertel hatıralarında şöyle anlatıyor:

4 Aralık 1945 gününün sabahı üniversiteli faşist gençler ellerinde önceden hazırladıkları baltalar, balyozlar ve kırmızı mürekkep şişeleriyle matbaaya saldırdılar. Orada bekleyen polisler olup bitene seyirci kaldılar. Görevlerini yapmaya kalkmadılar. Göstericiler, baltalarla matbaa kapısını kırıp içeri girdiler. Makinaları balyozlarla kırdılar. Binanın camlarını indirdiler. İçindeki eşyayı kırıp döktüler. Sonra ellerinde kırmızı boya şişeleriyle “Serteller nerede” naralarıyla bizleri aramaya koyuldular. Amaçları, bizi çırılçıplak soyup üzerimize kırmızı boya dökmek ve akabinde önlerine katıp sokaklarda “İşte kızıllar” diye sergilemekti.

TURGUT ÖZAL DA DEMİREL DE ORADAYDI...

Saldırgan güruh Tan gazetesini yağmaladıktan sonra durmamış aralarında Görüşler Dergisi’nin de olduğu ve solcu olduğu bilinen gazete, dergi ve kitabevlerine saldırmışlardı. Yıllar sonra saldırgan grubun içinde Süleyman Demirel, Turgut Özal gibi isimlerin de yer aldığı iddia edilmiş, Süleyman Demirel saldırılarda yer aldığını itiraf etmişti. 

Saldırıların ardından Tan gazetesi kapanırken Sabiha ve Zekeriya Sertel yargılandı ve beraat ettiler ancak ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar. 

AZİZ NESİN: EY TÜRK FAŞİSTİ

Aziz Nesin, 4 Aralık 1945'teki Tan matbaası baskınından sonra 'Ey Türk Faşisti' başlıklı satırları yazdı:

Ey Türk Faşisti!

Birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara saldırmaktır. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli, gazeteleri çamurlara serip, üzerlerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir..

Bir gün nümayiş yapmak için emir alırsan, bütün polisleri yanı başında bulacaksın.

Meydanlarda, kitaplarını yaktığın, namuslu insanlar, bütün dünyada eşi emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabi tutulabilirler. Emniyet müdürlüğümüzde dövülebilir. Demir ahmet tarafından sövülebilir. Bütün malları mülkleri zaptedilmiş, matbaaları yakılmış, gazeteleri kapatılmış, evleri tarumar edilmiş , çoluk-çocuğu dağıtılmış , haneleri işgal, kendileri perişan edilmiş olabilir.

CUMHURİYET GAZETESİ'NİN KUTLADIĞI SALDIRI

soL yazarı Mehmet Bozkurt, Tan baskınına ilişkin dikkat çekici bir anekdot aktarmıştı:

Yalçın Küçük  8 Aralık 1945 tarihli, Cumhuriyet Gazetesi’nde Amerikan Radyosu’nun yayınına yer verildiğini yazıyor. Sahiden pek öğretici:

“Evvelki gün büyük bir nümayiş yapan İstanbul gençlerinin Amerikan elçiliği binası önünden geçerken ‘Yaşasın hür Amerika’ diye bağırdıkları haber verilmektedir…”(Küçük,s.331)

Amerikan radyosu Tan baskınını radyodan duyuruyor ve Cumhuriyet sevinçle yazıyor: “Yaşasın hür Amerika!”