Türkiye Komünist Gençliği'nden Ankara'da 'Yetmez Ama Hayır' etkinliği

Ankara'da Türkiye Komünist Gençliği tarafından "Yetmez Ama Hayır" toplantısı düzenlendi. Toplantıda referandumun anlamı ve referandum sonrası konuşuldu.

Haber Merkezi

Türkiye Komünist Gençliği (TKG), Ankara Yeni Sahne’de “Yetmez Ama Hayır” toplantısını yoğun katılımla düzenledi.

Etkinlik Fidel Castro’nun anısına saygı duruşu ile başladı. Sinevizyonun ardından Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi adına Özgür Şen, Türkiye Komünist Gençliği adına Berkay Önoğlu ve metal işçisi genç işçi Kadir Çelik söz aldı.

'BU SALONDAKİ HAYIR PEK ÇOK NOKTADA FARKLI'

TKG Ankara çalışması adına konuşan Önoğlu’nun konuşması:

“AKP karanlığına boyun eğmediğimizi, yasaklara rağmen çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü, “Hayır” diyeceğimizi ilan etmek için buradayız. Türkiye önemli bir dönemece ilerliyor, 16 Nisan’da Erdoğan rejimi tek adam için güven oylamasına çıkacak. Bir çok sebeple Türkiye’de pek çok insan “Hayır” diyecek. Siyasal arenada, faşist Akşener, şeriatçı Saadet de hayır diyecek, biliyoruz. AKP’nin bu ülkede egemenliğini kurmakta çok şey borçlu olduğu CHP de, patronlarla poz vermekten geri duymayan HDP de hayır diyecek. 2010’da yetmez ama evet diyenler de hayır diyor. Bu salondakiler de “Hayır” diyor. Bu salondaki hayır, pek çok noktada farklı, bizim hayırımız “AKP vesayete karşı mücadele etti” diyenlerle beraber değerlendirilemez. Türkiye’de aydınlanmacılık, kamuculuk izleri silinirken AKP ile masaya oturanların, AKP ihtiyaç duyduğunda yardımına koşanların hayırıyla bizimki bir tutulabilir mi? Tutulamaz, aynı gösterilemez. Bütün hayırlar bir olsaydı 16 Nisan’ın da bir anlamı kalmazdı.

Bu hayırlar 16 Nisan’da emekçi halka bir yol göstermiyor. Bu çıkışsızlığı burjuva siyaseti içinde çözmek imkansızdır. Türkiye’de rejim değişmiştir, sahipleri patronlardır. Erdoğan olsun ya da olmasın baskı rejimi sürecek, ülkemiz felakete sürüklenecek.

Tümüyle sermaye düzenini karşımıza alıyoruz. Bu yüzden bizim hayırımız 16 Nisan’ı değil 17’yi 18’i de içine alır, biz yalnız oy vermeye değil, mücadeleye çağırıyoruz. Erdoğan elbette gidecek, mühim olan onu halkın götürmesidir. Emperyalist odakların Erodğan’ı yeterince kullanışlı görmediği ortada, Erdoğan hala hizmetlerinde olmasına rağmen, emperyalistler için yerli işbirlikçiler siyasi arenada gayet çoktur. Bu arenada işçi sınıfı eksiktir. Türkiye’de halkın siyaset olanaklarının elinden alınması süpriz değildir. Düzen sahipleri işçiler siyasete müdahale edemesin diye siyaseti saraylara sıkıştırıyor, emekçileri bombalarla sindirmeye çabalıyor. Çünkü yönetemiyorlar. Çünkü onların çözemediği krizi biz çözeriz.

Bizim çok açık bir önerimiz var: sosyalizm. Ama onların yok. Bizim hayırımızı değerli kılan nokta tam da bu. Hayır’ın altını doldurabileceğimiz nokta bu. TKP bunu yapabildiği için kendi ölçeğinin ötesinde güç veriyor 16 Nisan’a.

Bizim Türkiye’yi TKP’siz bırakmak gibi bir niyetimiz yok. 1 Mayıs yasaklandığında nasıl halkla birlikte seslenebiliyorsak meydanlardan 17 Nisan’da da bunu yapacağız. Türkiye işçi sınıfının tek kurtuluşu olan sosyalizm için mücadeleye devam edeceğiz. Patronların karları uğrana arkadaşlarımızın can vermelerine, sıra arkadalşarımızın bombalarla katledilmelerine göz yummayacağız Berkin’e verdiğimiz sözü mutlaka tutacağız.”

'EMEKÇİLERİN HAYIRI İÇİN BURADAYIZ'

Metal işçisi Kadir Çelik’in konuşmasıysa şöyle:

“Atölyelerden fabrikalardan kampüslerden işçi sınıfının sesini yükseltenler hoşgeldiniz.

Bugün memleketimiz önemli bir ayrımın eşiğinde. Biz burada konuşmaktan çekinilenin, emekçilerin hayırı için buradayız. Erdoğan’ı sermaye sınıfından ayrı bir figür olarak düşünenler yanılıyorlar. Senelerdir patronlara açtığı kapılar yetmediği gibi OHAL’le patronları zengin eden Erdoğan’ın patronlarla bağı inkar edilemez. Daha 2017’nin Ocak ayında meslek liselerinde okuyan arkadalşarımızı patronlara peşkeş çeken Erdoğan değil miydi? Şimdi utanmadan kendi gerici düzenleri için “Evet” dememizi istiyorlar. İstediklerini onlara vermeyeceğiz.

Hayırı örgütledik, örgütlüyoruz, örgütleyeceğiz. Eğitimi piyasalaştıran, tüm öğretim kurumlarının kapılarını emekçi halka kapatan para babalarına ve Erdoğan’a söyleyecek sözümü, soracak hesabımız var. Bu hesap hayır çıkması halinde nihai amacına ulaşmış olamayacak. Tarihe yön verecek olan işçi sınıfının ta kendisidir. Sandıktan çıkacak bir tavşan değildir.

Peki ya hayır çıkarsa? Sömürü ilişkilerinin sürmesi pahasına bu sisteme ses çıkarmayacak mıyız? Evet, Erdoğan’ın amacına ulaşmaması önemli ancak patron düzeni son bulmazsa Erdoğanlar gider, Erdoğanlar gelir. Yeni bir patron sevdalısını mı bekleyeceğiz. Hayır, hayır, hayır, paranın saltanatına, yobazın karanlığına karşı mücadeleye çağırıyoruz. Boyun eğmeyenlere selam olsun!”

Etkinlik Sovyet ezgileri dinletisinin ardından 1 Mayıs çağrısı ile sona erdi.