PKK: Gerçek darbeyi şu an Erdoğan yapıyor

PKK'nin dış ilişkiler temsilcisi Rıza Altun "Gerçek darbe Erdoğan'ın şu an yaptıkları" dedi.

PKK'nin dış ilişkiler temsilcisi Rıza Altun, Es-Sefir'e verdiği röportajda "Gerçek darbe Erdoğan'ın şu an yaptıkları" dedi. 

PKK'nin dış ilişkiler temsilcisi Rıza Altun Es-Sefir'e Ortadoğu ve Türkiye'ye dair değerlendirmeleri içeren bir röportaj verdi. Muhabirin PKK'nin bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayıp amaçlamadıklarını sorması üzerine Altun "Kürtlerin mücadelesini tek bir etnik grubun hedeflerini esas alan bir mücadele olarak görmüyoruz. Bizce Kürtlerin mücadelesi Ortadoğu'nun tüm halklarına özgürlük sağlamanın temelini oluşturmaktadır. Mevcut statükoya karşı bir çözüm arıyoruz ve ülkelerin kendi etnik, dini ve mezhepsel çeşitliliklerine saygı duymalarını sağlayacak bir 'demokratikleşme' yolunu bulmak istiyoruz. Bağımsız bir devlet, ayrılma ve bölünme yerine bölgede yaşayan herkes için özgürlük elde etmeyi arzu ediyoruz" dedi.

Altun, I. Dünya Savaşı arından ortaya çıkan Arap devletlerinin yalnızca daha çok problem doğurduğunu savunurken bir Kürt devleti kurmanın da benzer sonuçlar doğuracağını ifade etti. Altun, Arap Baharı sürecinin bu "Ortadoğu rejimlerini" reddettiğini ve bu rejimlerin asla özgürlük, mutluluk ve refah getiremeyeceğini iddia etti. Arap Baharı sürecinde aynı zamanda selefi-tekfirci hareketlerin de güç kazandığını işaret eden Altun, odak noktasının IŞİD'de temsil bulan bu hareketlerin karşısına nasıl çıkılması gerektiği üzerinde olması gerektiğini ifade etti.

 

'ERDOĞAN VE PARTİSİ ORTADOĞU'DAKİ ÇIKMAZLARI SÖMÜRDÜ'

Es-Sefir'in Türkiye'deki milliyetçi, seküler ve radikal islamcı grupların varlığına da işaret ederek "demokratikleşme teklifiniz bu gruplar içerisinde nasıl karşılık buluyor?" sorusuna Altun "Zihniyetlerin değişmesi zaman alacaktır, bunu tek gecede elde etmek mümkün değil. Ancak böyle bir değişim için uygun ortam oluştuğunda kötü niyetliler dışında Ortadoğuluların böyle bir zihniyete bürüneceğini düşünüyoruz." dedi. Altun görüşlerini "Türkiye gerçeği hakkında dedikleriniz doğru, geçtiğimiz 40 yıldır buna karşı direniyoruz. Geleneksel Kemalist hareket gücü kontrol etmekte ısrar ediyor ancak gerileyiş içerisindeler. Hatta milliyetçi hareketler bile bugün toplumda çekiciliklerini yitiriyorlar. Erdoğan ve partisinin bağnaz bir zihniyeti var ve Ortadoğu'nun yaşadığı çıkmazları kendi politikalarını uygulamak için sömürüyorlar. Ancak son zamanlarda hareketine olan destek korkunç bir düzeye indi. Teklifimiz mükemmel değil ve imkanlar ortaya çıktığı anda eyleme dökülecektir. 7 Haziran seçimleri Erdoğan'ın çoğunluğu elde etme hayallerini engellemesi bakımından çok önemliydi. CHP ve MHP, AKP karşısında gerçek bir muhalefet yaratmakta başarısız oldular. Gerçek muhalefeti solcular, aleviler, hıristiyanlar ve sosyalistlerin desteğiyle HDP yaygınlaştırdı. Bu zihniyet demokrasi temellidir ve bu azınlıkların kendilerini özgürce ifade etmelerini sağlayacağını bilmelerinden güç alır. Bir başka örnek Rojava devrimi, Kamışlı'da örneğin Araplar, Kürtler, Ermeniler, Çerkesler ve Türkmenler diğer gruplarla bir arada yaşıyorlar. Biz asla buranın bir Kürt kenti olduğunu bile iddia etmedik. Araplaştırma politikalarının bir parçası olarak Araplar buraya getirildiğinde bile Arapların buradan gönderilmesini istemedik. Rojava için 'devlet demiyoruz' çünkü çoğunlukta olan etnik kimliği temel alan milliyetçi bir kimliği doğuracaktı. Kanton alternatifini önerdik çünkü böylece tüm etnik gruplar kendilerini temsil edebilecek ve kendi sorunlarını çözebilecek." şeklinde ifade etti. Es-Sefir'in bugün Türkiye'de kantonların mümkün olup olmadığını sorması üzerine ise Altun mücadelelerinin pek çok cephede sürdüğünü ve devletin kendilerine karşı askeri güç kullandığı durumda kendilerinin de savunma amacıyla şiddet kullanmak zorunda kaldıklarını iddia etti.

'GÜLEN'İN DARBEYİ ORGANİZE ETTİĞİ DÜŞÜNCESİ YANLIŞ'

Es-Sefir'in darbe girişimini kimin düzenlediğini sorması üzerine Altun şunları söyledi: "Türkiye'deki durum son derece karmaşık. Erdoğan, Gülen'in darbeyi düzenlediği fikrini savunuyor. Kısaca ifade etmek gerekirse bu yanlış ve Gülen'in almış olabileceği tüm roller son derece sınırlı olmuştur. Türkiye'de Kürtlere, İslam'a ve sosyalistlere düşman geleneksel Kemalist güç askeri güç ile korundu. Erdoğan'ın güçlenmesi Batı'nın Kürtleri baskılayan rejimin geleceğine dair umutsuzluğunun bir sonucu olarak desteklendi. Erdoğan döneminde ise Kemalist gelenek kırılmıştı. Asker içerisinde iki Kemalist akım mevcuttu; bunlardan biri Erdoğan'ın politikalarına uyum sağlamaya çalışırken diğeri daha geleneksel bir durumdaydı ve askeri darbeden bu grubun sorumlu olduğunu düşünüyorum. Ancak aynı grup Erdoğan'ın yönetiminden tatminsiz diğer askerler arasında da destek buldu."

'ERDOĞAN'IN SİVİL DARBE GİRİŞİMİNİ GÖRÜYORUZ'

Altun sözlerine şöyle devam etti "Darbe girişimi başarısız oldu ve şu an sivil karakterde bir karşı darbe girişimi görüyoruz. Erdoğan adlı anayasayı tanımayan bir adamla karşı karşıyayız. 50,000'den fazla insan gözaltına alındı, üniversitelerde kadro sahibi profesörler listelendi ve 17,000 öğretmen gözaltına alındı, sayı her geçen gün artıyor. Gerçek darbe şu an Erdoğan'ın yaptığı. Darbe girişimi başarılı olsaydı da ortaya çıkacak rejim demokratik bir rejim olmayacaktı, Kürt karşıtı olacaktı. İkisi de birbirinden daha iyi değil, Erdoğan da ordu da. 7 Haziran seçimlerinin ardından Erdoğan sonuçlara karşı bir darbe girişiminde bulundu ve başkanlık sistemini kurmaya yargı dahil tüm kurumları marjinalize etmeye kalktı. Son darbe girişimi Erdoğan'ın darbe girişimine karşı bir darbe girişimidir. Kısacası Erdoğan tüm Kürtlere ve bölgeye bir tehdittir. Yaptıkları ileride yapacaklarını gösteriyor: IŞİD, El Nusra, Ahrar uş-Şam ile müttefiklik kurarak bölgenin lideri olmak istiyor"  

'ABD ERDOĞAN'IN DIŞ POLİTİKASINI DAHA ÇOK HOŞGÖREMEDİ'

Altun Erdoğan'ın halkın iradesiyle ortaya çıkmış bir lider olmadığını söylerken, Erdoğan'ın ABD tarafından hazırlanıp yönetime konulduğunu ifade etti. ABD'nin, Erdoğan'ın dış politikadaki tutumunu daha çok hoşgörmediğini ve 'anlatılmayan kimi sorunlara tahammülü kalmadığını' iddia eden Altun, "Batı darbe girişimine karşı durduğunu söylese de ilk saatlerde sessiz kaldı. Eğer darbe başarılı olsaydı açıklamalar farklı türde olurdu" dedi. Altun ABD'nin darbede bir rol oynayıp oynamadığının sorulması üzerine "Belki de. Olaylar gelişirken sessiz kaldılar" dedi. ABD'nin başarısız bir darbe girişimini neden desteklemiş olabileceğine dair ise Altun "ABD'nin, herhangi bir rolü varsa, rolü asla tespit edilemeyecektir. Ancak Erdoğan, Gülen'i darbeyi yönetmekle itham ediyor ve Gülen ABD'de yaşıyor. Gülen ABD'nin bilgisi dışında ABD'yi terkedip bir darbe girişimini yönetemez. ABD'nin Türkiye'ye karşı tutumu diğer ülkelere karşı tutumundan farklı. ABD Türkiye'ye karşı ne kadar öfkeli olursa olsun onun hizmetlerine ihtiyaç duyuyor. Türkiye ve Batı arasında sorunlar mevcut ancak bu Batı'nın Türkiye'ye ihtiyaç duymadığı anlamına gelmiyor, Türkiye'ye bölgede oynayacağı bir rol verilmiş durumda. 

'ABD ROJAVA'DA OLUŞAN MODELE DESTEK OLDU'

Es-Sefir'in PKK ve ABD arasındaki ilişkileri sorması üzerine Altun "İlişkilerimiz doğrudan ile dolaylı temaslar arasında bir yerde şeklinde tanımlanabilir. İlişkilerimizi olumlu ilişkiler olarak tanımlamak ise bölgeye bağlı. Örneğin Rojava'da ABD oluşan modeli destekledi ve Türkiye'nin müdahalesini engelledi. Öte yandan ABD, Kürtlere karşı Türkiye'de yapılan katliamlara sessiz kalıyor. ABD, YPG ile koordinasyon içerisinde, destek veriyor ve Türkiye'nin müdahalesini engelliyor. ABD çıkarlarına göre davranıyor ve Washington ile ilişkiler taktiksel bir öz taşıyor. ABD asla Suriye'de bir Kürt federasyonu sözü vermedi. ABD pragmatiktir. Federalizmi desteklemez ancak onu reddetmez de. Sonuç ortaya çıkıncaya kadar fikrin hayatta kalmasına göz yumar. Sahne arkasında federasyona muhalefet etmediğini söyler ancak kamuoyu önünde bölünmeye karşı olduğunu ifade eder; federalizmin bölünme ile hiçbir ilgisi olmasa da." dedi. ABD'nin Afrin ile Kürtlerin kontrolündeki diğer bölgelerin birleşmesine izin verip vermeyeceğinin sorulması üzerine ise Altun "ABD ilgili tüm güçleri Kürtlerin Afrin'de ilerlemesini engellememeleri için manipüle ediyor. Ancak aynı zamanda Türkiye'ye Rojava'da Kürt varlığını tanımayacağını söylüyor." dedi.