40 gündür karanlıktalar

Diyarbakır'ın Eğil ilçesine bağlı Meşeler Mahallesi sakinleri gelen elektrik faturalarından ve karanlıkta kalmaktan şikayetçi. Ayda birden fazla fatura kesildiğini söyleyen mahalleliler, kırk gündür elektriksiz olduklarını söylediler.

Diyarbakır'ın Eğil ilçesine bağlı Meşeler Mahallesinin Ara mezrası sakinleri, enerji verilmeyen tesisat abonelerine bir ayda birden fazla fatura kesildiğini söylediler.

Diyarbakır Söz sitesine konuşan mahalleli olarak ilgiden mahrum bırakıldıklarını belirten eski mahalle muhtarı Ali Kurt, "Burada çok sıkıntı yaşıyoruz, kimse bizimle ilgilenmiyor. Elektrik olmadığından dolayı şebeke sıkıntımız yüzde 100. Telefon şebekemiz olmadığından dolayı bir hastamız olsa iletişim kuramıyoruz. Devlete sıkıntılarımızın giderilmesi için çağrıda bulunuyorum. Biz burada 50 hanelik bir köyüz, mağduruz." dedi.

Elektrik olmadığından dolayı suyu tedarik etmekte zorluk çektiklerini ifade eden Kurt, "Şu anda kadınlarımız, kızlarımız, gelinlerimiz 100 yıl önce olduğu gibi kovalarla su taşıyor, suyu ateşte ısıtarak elbiselerini yıkıyorlar. Elektriğimiz yok, suyumuz da elektriğe bağlantılı olduğundan 100 yıl önceki gibi tenekelerle kuyulardan su taşıyoruz." şeklinde konuştu.

Bir ay içerisinde kendisine iki kez fatura tebliğatı yapıldığını aktaran Kurt, "Kendi şahsıma gelen elektrik faturası 257 liradır. Soruyorum: Ben bu elektrikle kaçak kullanmış mıyım? Ben kaçak kullanmadım, diye bana 257 lira fatura gelmiş. Gidip itirazda bulundum, şimdi mesaj gelmiş ve aynı bu ay içerisinde 2'nci kez benden fatura tahsilatı istiyorlar." dedi.

'130 LİRALIK ENDEKS YAZIYORLAR'

DEDAŞ sayaç okuma elemanlarının keyfi tutum sergilediğini dile getiren mahalle sakinlerinden Bedrettin Kurt, "Dicle DEDAŞ sayaç okuma elamanları da sayaçlarımızı kafasına göre tahmini 120-130 liralık endeks olarak okuyup gidiyor. Zaten 40 güne yakın süredir elektriğimiz yok, bir de gelip sayaç okuyorlar. Şalterler bozuk, elektrik paramızı ödememize rağmen gelip değiştirmiyorlar. Köyde 50 hane var ve herkes borcunu ödüyor. Müracaat ettiğimizde gelip şalteri değiştiriyorlar ama değiştirmelerine rağmen yine de kaldırmıyorlar. Yeni trafo istedik, onu da getirmediler. Depo da elektriğe bağlı olduğundan dolayı suyumuz da yok. Her sene bu mağduriyeti yaşıyoruz. Hele ki kış aylarında, daha çok bu tür sıkıntıları yaşıyoruz." şeklinde konuştu.

Trafonun voltajı düşük olduğu için yeterli elektrik sağlanmadığını belirten Bedrettin Kurt, "50 hanelik köye 150'lik trafo verilmesi lazımken şu anki trafo 100'lük olduğundan dolayı yetersiz kalıyor. Bize, elektriğe çok yüklendiğimizi ve ondan dolayı trafonun yetersiz kaldığını söylüyorlar. Halbuki çevre köyler hane olarak bizle aynı sayıdadır ve trafoları 150'lik, bizimki ise 100'lüktür, ondan dolayı kaldırmıyor." dedi.

'KAÇINCI YÜZYILDAYIZ? ELEKTRİK YOK, SU YOK, ŞEBEKE YOK'

Elektrik olmadığından dolayı öğrencilerin ders çalışamadıklarını söyleyen Hüseyin Kurt, "40 gündür elektrik olmadığından dolayı duş alamıyoruz, ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bu kış mevsiminde ne yapalım? Nasıl su ısıtalım? Bu soğukta soba kullanmayalım mı?" diyerek sitem etti.

Mahalleli olarak iletişim alanında da sıkıntılar çektiklerini hatırlatan Kurt, "Şebeke sıkıntımız var, baz istasyonu için müracaata bulunmamıza rağmen halledilmedi. Kaçıncı yüzyıldayız? Bu mağduriyeti yaşatmaları haksızlık değil mi? Bu sesimizi inşallah milletvekillerimiz ve bakanlarımız duyar. Köy camimiz ve taziye yerimiz elektriksizdir. DEDAŞ'ı arıyoruz kimse gelmiyor" dedi.

İbrahim Kurt ise, "Elektrik olmadığından dolayı da su da yok. Suyu tedarik edebileceğimiz ne deremiz ne de binek aracımız var. Ufak göller var, suyu kurtlu olduğundan dolayı içilmiyor. Devlet bize trafo göndersin, elektriğimizi yapsın, biz de vatandaşız, insanız, rica ediyoruz." talebinde bulundu.

Hayvancılıkla uğraşan Osman Kurt, Dereden tedarik ettikleri suyun içilmediğini, hayvanlar için suyu dereden sırtlarında taşıdıklarını belirterek tek taleplerinin elektrik sorunun çözülmesi olduğunu söyledi.Mahalle sakinlerinden Ali Kurt ise elektrik olmadığından, gece karanlık olduğunda hayvanlarına bakamamaktan yakındı.