Samsun'da “Esnek Çalışma, Yoksulluk ve Taşeronlaşma” paneli

Samsun Tabip Odası'nın katkısıyla düzenlenen “Esnek Çalışma, Yoksulluk ve Taşeronlaşma” panelinde, son sözü direnenlerin söyleyeceği vurgulandı.

Dev Sağlık- İş üyesi taşeron sağlık işçilerinin, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilci ve üyelerinin katıldığı Esnek Çalışma, Yoksulluk ve Taşeronlaşma’ paneli Samsun Öğretmenevi’nde düzenlendi.

Samsun Tabip Odası'nın katkısıyla düzenlenen panele DİSK Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol ve Yurtsever Cephe İşçi Birliği (YCİB) Ankara Şube Başkanı Tuncay Çelen konuşmacı olarak katıldı.

Panele, TEKEL işçilerinin referandumu öncesinde YCİB Ankara Şube Başkanı Çelen ve TKP heyetinin ziyaretinde davet edilen TEKEL Yaprak Tütün İşletmesi’nden işçiler ve sendikacılar da kitlesel katılım gösterdiler. 19 Mayıs ilçesindeki işletmelerinden servisleriyle kente gelip panele katılan TEKEL işçileri, konuşmacıları ilgiyle izlediler.

Neoliberalizm, 24 Ocak kararları, 12 Eylül
Konuşmasında, neoliberal politikalar, 24 Ocak kararları ve 12 Eylül’ün emekçiler üzerinde yarattığı yıkıma dikkat çeken Halkevleri Genel Başkanı Birol, “Hükümet olan siyasi oluşumlar Türkiye’yi neoliberal iktisadi politikalara kurban ettiler. Bunun son örneği AKP sistemin bütün yapısal değişim ve dönüşümünü sağlayarak yola devam etmektedir. Bütün alanlara saldırı başlatıldı. Hizmetler piyasa koşullarına açıldı. Bu programın iki sonucu var: Birincisi yığınsal yoksullaştırma yaratır, iki işsizleştirir ve güvencesizleştirir. Bu program toplumları kontrol edilir hale getirir. Neoliberalizm geriye dönüşsüz yıkıyor girdiği her alanı. Her alan paralı hale getiriliyor. İnsanın emeği ve bedeni metalaştırılıyor. Yoksullar işçi sınıfının bir parçasıdır artık. İnsan gibi yaşamak, yarınına umutla bakmak istemektedir TEKEL işçisi” diye konuştu.

Çelen, TEKEL işçileri için salonu ayağa kaldırdı
Konuşmasına katılımcıların büyük bir bölümünü oluşturan TEKEL Yaprak Tütün işçilerini selamlayarak başlayan YCİB Ankara Şube Başkanı Çelen, katılımcıları ayağa kalkmaya davet ederek referandumdan yüzde yüz mücadeleye evet kararı çıkaran TEKEL işçilerinin kararını alkışlattı. Tüm salonun ayağa kalktığı selamlamada işçiler “Ölmek var, dönmek yok” sloganı attılar.

“Emek özgür olmadan halklar özgür olur mu?”
“Merhaba emekçiler, sosyalistler, merhaba işçi kardeşlerim. AKP’yi neredeyse demokrasinin şampiyonu ilan ettiler. Bugünlerde en yüce değer emektir sözü unutturulmaya çalışılıyor. Demokrasiye gerçekten anlam katan işçi sınıfı değil midir arkadaşlar?” diye soran Çelen, “Emek özgür olmadan ne ülkeler ne de halklar özgür olabilir TEKEL’cilere dayatılan 4-C emekçiye vurulan prangadır. Türkiye taşeronlaşmayla tanıştı. Komünizmin yaygınlaşması korkusuyla sermaye Sovyetlerin çözülmesiyle vahşi kapitalizme geri dönmüştür. Liberal solcuyum diyenlerin ve işbirlikçilerin projesi budur. Üretim süreci parçalanmıştır. 12 Eylül cuntasında çıkartılan yasalarla gerçekleştirildi bu uygulamalar… Ak partiymiş ne akı, ne demokratı? Emek, halk, demokrasi düşmanı değil misiniz? Demokrasi maskesini çıkarıp gaz maskesini takan siz değil misiniz?” diye sözlerine devam etti.

“Uyuyan dev uyanmıştır”
Çelen’in “Hayır işte meydanlar, uyuyan dev uyanmıştır. Bugün TEKEL işçileri, itfaiye işçileri hak gasbı mücadelesini sürdürmektedir. TEKEL işçisine kulak verilmelidir. Genel grev, genel direniş örgütlenmelidir. Meydanlarda hep beraber buluşmanın zamanıdır. Selam olsun işçi sınıfına , selam yaratana…” sözleri TEKEL işçilerince alkışlarla karşılandı.

“Elveda değil merhaba proletarya”
Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise yaptığı konuşmada, “işçileştirme süreci sendikalar etkisizleştirilerek yapılıyor. İşçi sınıfı için elveda proletarya deniliyor, dünya yüzünde yeniden sahne aldığı bir dönemde elveda değil merhaba proletarya diyoruz. Taşeronlar sendikalaştığında baskı görüyoruz. Taşeronlaşma angarya yasağının ihlalidir” ddedi. Çerkezoğlu ne yapmalı sorusuna ise, “tüm alanları işkollarını kapsayan bir mücadele düzlemi oluşturulmalıdır” yanıtını verdi.

“Son sözü direnenler söyleyecektir”
Panelin bitiminde konuşmacılar 2010’dan umutlu olduklarını belirtirken Çelen 2010’a çok umutla girdiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Sıra bizde. Genel direniş kararı alabiliriz. O gün kimse evinden çıkmasın. Bak bakalım, o zaman ne oluyor? Bütün yapıların hepsi miting kararı alsın. Bizim böyle bir potansiyelimiz yok mu?” diyerek tüm emek örgütlerini birlikte mücadeleye çağırdı.

İlknur Birol ise “Ben de Tuncay hocamız gibi 2010’a umutla bakıyorum. Öne çıkma zamanıdır. Son sözü direnenler söyleyecek” dedi ve ortak mücadele çağrısına destek verdi.

(soL-Samsun)