"Ben kebapla ilgilenirim"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik kebapçı açılışında "Tuzla'da bakanlığımı ilgilendiren bir durum yok" dedi. İşçilerin eğitilmesi gerektiğini söyleyen bakanın, hükümetin diğer "Çelik"i Eğitim Bakanı'nı suçlayıp suçlamadığı anlaşılmadı.

soL (HABER MERKEZİ) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Merinos Parkı'ndaki bir kebapçının açılış töreninin ardından gazetecilerin, Tuzla'da yaşanan "iş kazaları"na ilişkin sorularını yanıtladı. Açıklamalarında, Tuzla tersanelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili hallolması gereken bir şeyin olmadığını iddia eden Çelik, bakanlığının, kazaların olduğu ilk günden itibaren üzerine düşenleri yaptığını savundu.

Eğitim bahane, kebap şahane
Bakan Çelik konuşmasında, işçilerin "eğitimini", geçici kapatmaları ve idari para cezasını gündeme getirirdi. Çelik'in "iş sağlığı ve güvenliğinin temini açısından yasaların bize vermiş olduğu yetkilerin tamamını, bakanlığımın ilk haftasından beri kullanıyorum" sözleri, bakanlığının 7 kere teftişte bulunduğu bir firmada işçi cinayetlerinin devam etmesi gerçeğiyle değerlendirildiğinde, bakanlığın müdahalelerinin acizliğinin kanıtı olarak yorumlandı.

Patronların yargılanması konusuna değinmeyen Çelik, ısrarla tek yapılması gerekenin işçilerin eğitilmesi olduğunu öne sürerek, şu ana kadar Tuzla'da 10 bin işçinin eğitiminin tamamlandığını, 13 bin işçinin eğitiminin sürdüğünü belirtti. Tersanelerde işe giren ve işten ayrılan işçilerin yoğunluğu ve verilen eğitimin yüzeyselliği bir yana, patronların yarattığı kâr odaklı çalışma ortamında, eğitimin gereklerinin pratik yaşamda karşılık bulmayacağı ortadayken, Bakan'ın eğitim vurgusuyla sorumluluğu ve suçu işçilerin üzerine attığı gözlendi.

Çalışma Bakanlığı'nı ilgilendirmiyorsa kimi ilgilendiriyor?
Çelik, tersanelerdeki çalışma koşullarına işaret ederek "Oradaki çalışma şartları çok kötü. Net söylüyorum bu olay, farklı bir alanı ilgilendiren bir olay" dedi. Çelik, sözlerinin devamında, Tuzla Tersanelerindeki çalışma koşullarının hangi alanı ilgilendirdiğineyse değinmedi.

Bakan'dan patronlara üstü kapalı savunma
Çelik açıklamalarına, Tuzla'daki yer darlığının yarattığı riskleri anlatarak devam etti. Tuzla tersanelerinin 1982'den beri faaliyette olduğunu, ancak küçük tekne yapımında kullanılan tersanelerin, günümüzde dev gemi inşaatında kullanıldığına dikkat çeken Çelik, Tuzla'nın rahatlatılması gerektiğini, 10-20 tersanenin oradan çıkarılmasıyla, daha rahat bir çalışma ortamı elde edileceğini ifade etti. Çelik'in sözleri, kâr odaklı üretim anlayışının en pervasız biçimlerinden birini sergileyerek 19 kişiyi kobay olarak kullanan, üçünü öldüren patronları gözden kaçırıp, ilgiyi teknik başlıklara çekme çabası olarak yorumlandı.

Başbakan'dan bir taşla iki kuş vurma hamlesi
Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın, Rusya ziyareti öncesi Gisan Tersanesi'nde meydana gelen kazadan dolayı, Tuzla Tersaneler Bölgesi'nin kapatılması ve başka bir yere taşınması konusunda ilgili bakanlara talimat verdiği iddia ediliyor.

Hükümetin, Tuzla' yeniden yapılandırma çalışması ve bölgede bulunan 41 tersane ve 5 havuzun başka bir yere taşınması için yasal düzenlemeler başlatması bekleniyor. Ulaştırma Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın ortaklaşa yürüteceği bir proje ile, önce 41 tersanenin bulunduğu 1085 dönümlük Tuzla Tersaneler Bölgesi'nin ve Tuzla mendireğinin bulunduğu yere yapılan 5 havuzun 2013 yılına kadar kaldırılması planlarının gündemde olduğu iddia ediliyor. Projenin ikinci ayağındaysa, 2015 yılına kadar bölgede yat limanı ile birlikte, yat inşa sanayinin oluşturulması konusunda çalışmalara başlanması var.

Söz konusu planların hayata geçirilmesi ya da bu söylentinin yayılmasıyla, işçilerin işsizlikle korkutulması sağlanarak, çok daha acımasız çalışma koşullarına rıza gösterir hale getirilecekler. Öte yandan, sözü edilen projenin hayata geçirilmesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İstanbul çevresini sanayiden arındırma planlarıyla da uyumlu görünüyor.