TKP'nin 90'ıncı yılı Samsun'da kutlandı

Türkiye Komünist Partisi Samsun İl Örgütü, partinin kuruluşunun 90'ıncı yıldönümünü geniş katılımlı bir etkinlikle kutladı.

TKP Samsun İl Örgütü, TKP’nin 90. kuruluş yıldönümünü büyük bir etkinlikle kutladı. Atakum ilçesi Deniz Restoranda düzenlenen 200 kişilik kahvaltıya parti üyelerinin yanı sıra çok sayıda parti dostu katılım gösterdi. TKP’nin Cepheleşme çağrısının damgasını vurduğu etkinliğe TEKEL işçileri, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, ÜKD, BES, ESM, Tükoder, ÇYDD, PSAKD, Halkevleri, 78’liler Derneği, Emekli-Sen, ÖDP, CHP, İKD, İGD üye ve temsilcilerinin yer aldığı birçok demokratik kitle örgütü siyasi parti temsilcisi katıldı. Yıllar sonra solda cepheleşme çağrısı büyük heyecan ve coşkuyla karşılanırken, AKP karanlığının Samsun’u zaptedemediği de görülmüş oldu.

Saygı duruşuyla başlayan etkinliğin açış konuşmasını TKP Samsun İl Komitesi adına Belma Nur Kartal yaptı. Daha kuruluşunda enternasyonalizmle yurtseverliği, Ekim Devrimi'nin toplumsal kurtuluş ruhuyla bağımsızlık savaşımızın ulusal kurtuluş ateşini birleştiren TKP’nin kapitalizme karşı sosyalizm için, emperyalizme karşı bağımsızlık için, faşizme, ırkçılık ve şovenizme karşı halkların kardeşliği için, dinci gericiliğe karşı laiklik ve aydınlanma için aralıksız savaşım verdiğini belirten Kartal, “Mustafa Suphi ve yoldaşlarının 10 Eylül 1920’de kurdukları Türkiye Komünist Partisi geleneğimizdir. Bu değerleri dünden bugüne taşıyanlara, bugün yeniden sahip çıkanlara selam olsun!” sözleriyle konuşmasına başladı. TKP’nin 90. yaşında yürüyüşüne devam ettiğini belirten Kartal, “TKP tarihi, yoldaşların ateşle imtihanının tarihidir. Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Salih Bozışık, Vedat Demircioğlu, Harun Karadeniz, Ali Talip Öztürk, Meryem Karakız, Mustafa Hayrullahoğlu gibi sayısız isim bunun kanıtıdır. Emperyalizme karşı en kararlı biçimde mücadele etme, ülkenin bağımsızlığına en zor koşullarda bile gözü gibi sahip çıkma ve en tutarlı yurtseverliği savunma onuru TKP'ye aittir” dedi.

TKP tarihinin aynı zamanda sömürüye karşı koyan emekçilerin, taşeronlaştırmayla köşeye sıkıştırılan işçilerin, işleri ve gelecekleri çalınan TEKEL işçilerinin, sigortasız çalıştırılan gençlerin, madenlerde, tersanelerde ölüme giden emekçilerin, ataması yapılmayan öğretmenlerin, Alevilerin, köylülerin, dört duvar arasına hapsedilen kadınların kurtuluş mücadelesinin de tarihi olduğuna dikkat çeken Kartal, Türkiye’nin sola, kitlesel bir sosyalist harekete ihtiyacının çok daha nesnel ve acil olduğunu belirtti.

Konuşmanın ardından Atakum Belediye Başkanı Metin Burma birlik ve dostluk mesajlarıyla etkinliği düzenleyen partilileri ve davetlileri selamladı.

Tarihi TKP üyesi Mustafa Çebi, TKP’nin 1920, 1942-45 yıllarıyla bugünkü durumunu mukayese ederek dün Kore, Vietnam örneklemesi yaparak BOP’un bu oyunun bir uzantısı olduğunu anlattı. Solun mutlaka birlik içinde olmasının bir sorumluluk olduğunu belirterek katılımcıları birlikte mücadele etmeye davet etti.

TEKEL işçisi Ramazan Canik yaptığı konuşmasında okumakta olduğu Tevfik Çavdar’ın Türkiye İşçi Sınıfından Kesitler kitabını işaret ederek “Arkadaşlar bir kitap okuyorum, orada grevin işçi sınıfı için bir okul olduğu, kriz ve eylemlerin işçi sınıfı için bir üniversite olduğu anlatılıyor. 78 günlük direnişin 68 gününde ben de bu üniversitede okudum. Hem kendi safımızdakileri hem de karşımızdakileri tanıdım. Bize direniş boyunca destek veren ve bu etkinliğe davet eden Türkiye Komünist Partisi’ne teşekkür ediyorum. Benim saygım, emeğe ve üretime saygısı olanadır” dedi.

TKP’li öğrenciler adına söz alan Kazım Kıvrak “Bugün üniversitelere bir karabasan gibi çöken, öğrenci ve hocaları baskı altına almanın adı olan YÖK’ün kuruluş yıldönümü. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanında YÖK’ün protesto edildiği bir gün. Başta TKP’li öğrencilerin Dolmabahçe’deki büyük öğrenci mitingi olmak üzere sokaklarda, alanlarda AKP’ye karşı ayağa kalkan tüm arkadaşlarımıza selam olsun” dedi. Gençliğin önemine dikkat çeken Kıvrak, “Siyasetsizleştirilen, sahipsiz bırakılan gençliği umutla mücadeleyle buluşturuyoruz. AKP’nin ülkeyi teslim aldığı bir yalandır. Gençlik teslim olmadı, buradayız. Liseli, üniversiteli gençlere sesleniyorum. Birlikte mücadele edeceğiz, üreteceğiz, birlikte iş yapacağız. Kendimize güveniyoruz. Ülkenin felakete sürüklenmesini onaylamayan dostlarımıza güveniyoruz. Okumuş insan halkına karşı sorumludur. Biz bunu şiar edindik. Böyle yola koyulduk. Kazanmak zorundayız, kazanabiliriz, kazanacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Yine OMÜ’lü öğrencilerden Cem Taşdemir, konuşma talebinde bulunarak üniversitelerde öğrencilerin, emekçilerin ve hocaların dayanışma ve birlikteliklerinin önemine dikkat çekerek “Öğrenciler ne yapıyor ki diyenlere cevabımız biz gençler üzerimize düşeni yapıyoruz. Üniversitemizde cepheleşme çağrımızı yapıyoruz, cepheleşme çağrımızın sonucunda ilerici öğrencilerle Aydınlanma Komiteleri kuruldu. Hocalarımız bizi yalnız bırakmasın. Bu bağlamda dayanışma adına Üniversite Konseyleri Derneği anlamlı bir örnektir” dedi.

En son Türkiye Komünist Partisi adına söz alan temsilci tarafından TKP tarihi, referandum değerlendirmesi, Kürt hareketi, CHP’deki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunarak referandum sonrası sağın AKP'de birleştiği, %42'nin teslim alınamadığı, %42’nin elit kesim diye itham edildiği, bunun karşısında durmamız gerektiği, AKP'nin kentli emekçi kesimi ve gençliği ele geçiremediğini, ülkenin temellerine yönelik saldırıların olduğu, laik-anti emperyalist bir kesim olduğu ve bu cephenin birleşmesi gerektiği belirtilerek solda cepheleşmenin zorunluluğuna dikkat çekildi. Bu bağlamda TKP Merkez Komitesinin cepheleşme çağrısı açıklanarak ÖDP, Halkevleri ve EMEP'e çağrı metinlerinin gittiği söylenerek bu cephede kendisini anti AKP'ci, antigerici, sermaye karşıtı olarak tarif eden her kurumun olması gerektiğini belirtildi.

İlkeli bir cephe yaratmanın bir sorumluluk ve görev olduğu vurgulanırken sermaye saldırılarına, işbirlikçiliğe, faşizme, AKP iktidarının zorba politikalarına karşı direnç oluşturmaya çalışan yerel odakların, emeğin çıkarlarını savunan, devrimci, yurtsever, sosyalist siyasal parti ve örgütlerin bulundukları yerlerde de bu cepheyi sahiplenmelerinin önem ve gereği vurgulandı. Katılımcıların alkışlarla destek verdiği konuşmanın ardından sorular yanıtlandırıldı. Etkinlik müzik dinletisiyle sona erdi.

(soL - Samsun)