TKP’li Öğrenciler’in düzenlediği “Seçimlere Giderken Türkiye” etkinliğinde ilk sözü ODTÜ öğrencisi Barış Tercioğlu aldı. Seçim sürecinde Türkiye’deki gençlik-siyaset ilişkisini ele alan Tercioğlu, düzen partilerinin normal zamanlarda gençliği sürekli “sükunete” çağırdıklarını, ancak seçim dönemlerinde birden gençliği hatırladıklarını belirtti. TKP’nin yalnız seçim dönemlerinde değil, tüm zamanlarda gençliğin sözcüsü olduğunu vurgulayan öğrenci, TKP’nin gençliğin temsiliyetini almak için mücadele ettiğini ve gençliğin siyasete ağırlık koyması gerektiğini söyledi.

Ülkede şu anda cemaatlerin ve ülkü ocaklarının nicel olarak gençleri kapsadığını belirten Tercioğlu, “Bununla birlikte, gençlik nitelik olarak buralarda temsil edilmemektedir. Liselilerin YGS haksızlığına karşı yaptıkları eylemler bunun kanıtıdır” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bilerek gençliği sokağa çıkmaktan kaçırdığına dikkat çeken Tercioğlu, gençliğin önünde olanaklar olduğunu söylerken, “Gençsen TKP’ye oy vereceksin, TKP’ye oy vermiyorsan gencim demeyeceksin” diyerek sözlerini tamamladı.

‘İnsanlık hala savunmada, atağa kalkmamız gerek’
Sözlerine, genç kuşakların kendi kuşaklarına göre, “kendilerini ifade etmekte daha başarılı olduklarını” vurgulayarak başlayan Kemal Okuyan, 20. yüzyıl insanının bugünün insanına kıyasla daha umutlu olarak göründüğünü, ancak bunun kısmen doğru olduğunu, çünkü insanlığın geçen yüzyılda iki kez yıkımın eşiğinden döndüğünü belirtti. 20. yüzyılda insanlığın daha umutlu olması için, yaşanan acılara karşı durmak için Ekim Devrimi’nin var olduğunu söyleyen Okuyan, bu yüzyıldaki diğer olumlu gelişmelerin Ekim Devrimi’nin yarattığı devrimci dalga ile kıyaslanamayacağını söyledi.

“Bütün bunları bugün de büyük bir saldırı altındayız demek için söyledim” diyen Okuyan, “Günümüzde ‘ezilenlerin istediği olmaya başlamıştır’ diyenler palavracıdır” iddiasında bulundu. Dünyada insanlığın hala direnme safhasında olduğunu vurgulayan Kemal Okuyan, Türkiye’nin de benzer bir dönemden geçtiğini söyledi. “Boyun eğmemek için gerçekçi olmalıyız” diyen TKP MK üyesi, Türkiye’de ve Dünya’da yaşanan süreci, su alan bir denizaltıya benzetti. “Karşı saldırıya geçmemiz için, içeriye su alan deliği tıkamak zorundayız” diyen Okuyan, “yarım yamalak önerilerle, AKP’nin bazı icraatleri görmezden gelinerek bu delik tıkanamaz” diye konuştu.

TKP’nin “Boyun eğmeyecek 500 bin kişi arıyoruz” kampanyasının, “deliği tıkamak” ile ilgili olduğunu belirten Okuyan, kapitalizmin neredeyse bütün ideolojik argümanlarını tükettiğini, dünyada solun ağırlık koyduğu bir durumda solun güçlenmesinin önüne geçilmesinin zor olduğunu vurguladı.

‘AKP gençliğe hitap edebilecek bir parti değil’
Gençlikle AKP’nin ilişkisine de değinen Kemal Okuyan, AKP’nin gençliğe hitap edemediğini, bunu kendilerinin de itiraf ettiğini vurguladı. AKP’nin kadrolarının biraz abartıldığını, kafası çalışan genç insanları kapsayamadıklarını ve YGS’deki hilelerin bir tesadüf olmadığını söyleyen Okuyan, AKP’nin son 2-3 yılda attığı kimi adımlarında da gençliği önemli ölçüde kaybettiğini belirtti.

Kendi kuşaklarının yorulmuş olabileceklerini, ancak yeni yetişen liseli ve üniversiteli kuşağın “tıpa” konusunda daha avantajlı olduğunu söyleyen Okuyan, yeni kuşağın en önemli dezavantajının “sabırsızlık” olduğunu vurguladı. “Sizinle birlikte bir yol bulup yorulmanızı engellemeliyiz. Bunu başarırsak tıpayı tıkarız” diyen Okuyan, sözlerine “12 Haziran’a kadar sürekli çoğalmamız gerek” diyerek son verdi.

Etkinlik TKP’li Öğrenciler’in dinleyicileri 1 Mayıs'a davet etmesiyle sona erdi.
(soL - Ankara)