Goebbelsçiklere

Goebbels söylemişti diye hatırlıyorum. "Yalan ne kadar büyükse inanan o kadar çok olur." Ama daha veciz sözü herhalde "bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız insanlar ona o kadar fazla inanırlar. hıristiyanlığın bu kadar etkili olmasının sebebi 2000 yıldır aynı şeyi söylüyor olması"dır.

Çok demokrat bir adamdı değil mi bu Goebbels? Nereye yazdırmıştı acaba "çalışmak özgürleştirir" diye. Herhalde meclisin kapısınadır değil mi? Herhalde halk için çalışmak özgürleştirir diye politikacılara ve bürokratlara yol göstermekte, öğüt vermektedir. Öyle değil midir diyorsunuz? Olur mu canım! Başka türlüsü nasıl olur? Bizim demokratlarımız, liberallerimiz, muhafazakarlarımız böyle olmasa neden hep o kapıya çıkan yollara sapsınlar?

Biz mi çok safız? Yok canım! Tamamen sizin kötüniyetiniz. Zaten başefendi de söylemedi mi "hep çamur at izi kalsın derler" diye? Koskoca başefendiden iyi bilmek olmaz değil mi?

Kesin çok demokrat adamdı bu Goebbels. Bizimkiler demokratlıkta ona erişmek için bunca yarıştıklarına göre. Ama daha erişemediklerinden, henüz feyz alma aşamasında olduklarından çikler dedik, goebbelsçikler. Bunun bir cins adı, bir çeşit sıfat olması gerekir herhalde. Çok özel de bulmadığımız için küçük harfle başladık yazmaya. Vallahi ve billahi onlara küçük dediğimizden değil. Hiç olur mu?

Şöyle güzel bir polemik için bilgisayar başına kurulup "sörf" icra eyledikten sonra basınımızın ve yazarlarımız hali pür mealini de görünce bu cemaatten başka bir şey çıkmazı görüveriyorsunuz. Bir sürü kağıt, mürekkep, elektrik israfı. Hepsi aynı şeyleri yazmışlar da yazmışlar. Toplasak bir cümle ederler mi? Zor gözüküyor.

Darbeleri savuşturan erken uyarı sistemlerimiz olmasa memleketin hali nice olurdu, ey dostlar!

Ama biz bunları düşünmeyiz işte. Resmi işsizlik rakamları %30 artmış. AKP'nin herkesi "iş sahibi" gösterme çabalarına rağmen. Malum tüccar adam pazarlık yapmalıdır. TÜİK'de pazarlıkla buluyor işsizlik rakamını. Şunlar işsiz sayılmayıversin, bu da kdvsidir zaten misli. Kriz bahanesiyle patronlar kah ücretleri düşürüyor, kah ücretsiz izin diyor. Daha ileri gidiyor, işten atıveriyor.

Öte yanda birileri padişah diyor, berikiler padişahların hülyalarına dalıp gidiyor. Yıllar sonra "haysiyet", "şeref" ve "basiret" kazanıyoruz küffara karşı. Ama Filistinli ve Iraklı çocuklar, kadınlar ve dahi erkeklerin (sanki bizleri öldürmek olağan, sıradan ve kabul edilebilirmiş gibi yok sayılmasın diye eklemeden edemedik) kanı ile postallarını "yıkayan"lar bizim gitmediğimiz ve görmediğimiz bir yerlerinde eğitilmişler, geçmişler, gitmişler. Ne gam?

Darbe olmasın aman! O gazeteci beriki bilmem neyle pek karanlık köşelerde ne kadar da hain planlar yapmışlar. Zaten her şey kumpas, her şey komplo. Atıveririz sekiz sütuna kapkara, biz "dalgamıza" bakarız. Aman zaten sonra ergenekoncu diyiverirler de temizleyemeyiz.

Ve netekim "iyi" gidiyoruz. Ve pek hızlı gidiyoruz. Hızlandırılmış gidiyoruz.

Ya da...

Durdurmak gerekir. Durmayınca, durdurmayınca ne olduğunu Pamukova'dan biliyoruz.

Bu sefer birini ayıramadık. Sabah sabah hepsi aynıydı zira.

Biz de bir tavsiyede bulunalım. Naçizane öğüt verelim de diyebiliriz. Teklerle giden sloganlarının sonuna "tek lider"i de ekleyiversin bu akça pakça oğlanlar da "tek millet, tek devlet, tek lider" sloganı da bir tamam oluversin.

İyi haftalar...

H. Murat Yurttaş