BOYUN EĞME’de bu hafta: Bu memleket bizim, değiştireceğiz

Haftalık siyasi dergi BOYUN EĞME’nin 29’uncu sayısı, geçen hafta İstanbul Bostancı'da gerçekleşen "Karanlığa meydan okuyoruz" etkinliğini kapağına taşıyor.

Haber Merkezi

Haftalık siyasi dergi BOYUN EĞME’nin yeni sayısı, yarın “Bu memleket bizim, değiştireceğiz” manşetiyle çıkıyor. 17 Nisan Pazar günü İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi’nde Komünist Parti tarafından düzenlenen “Karanlığa meydan okuyoruz” etkinliğini kapağına taşıyan dergi, etkinlikten notlar ve değerlendirmelere de yer veriliyor.

Komünist Parti Merkez Komite imzasıyla yayımlanan “Parti ne işe yarar?” başlıklı önsözün bulunduğu dergideki diğer konu, başlık ve yazarlar şöyle:

Karanlığa meydan okuyanların büyük buluşması

Buluşmanın en heyecan verici anlarından biri ise son 1 ayda Komünist Parti’ye katılan yeni üyelere sahnede “hoş geldiniz” dendiği andı. Yeni üyelerin heyecan ve memnuniyeti ise gözlerinden anlaşılıyordu.

“Mücadeleyi katlayarak büyüteceğiz”

Komünist Parti tarafından 17 Nisan’da İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen “Karanlığa Boyun Eğmeyeceğiz” etkinliğinin ardından ilk değerlendirmeleri almak üzere, KP İstanbul İl Bürosundan Eren Selanik ile görüştük.

Bir kez daha Suriye… Krizi fırsata mı çeviriyorlar? (Erman Çete)

Suriye’de, bitmesine kimsenin şaşırmayacağı ateşkes, “ılımlılarla” El Kaidelilerin ortak operasyonları ile önce sallandı, en sonunda ise yıkıldı. ABD, Suriye’de istikrarsızlığın sürmesi ile “Genişletilmiş Ortadoğu”da Soğuk Savaş iklimine son verme ve “Amerikan değerleri”nin tesisi arasında bağ kuruyor olmalı.

O gericilikten, HDP ondan vazgeçemiyor (Ahmet Çınar)

Adlı adınca gerici, şeriatçı, siyasal İslamcı bir siyasetçiden söz ediyoruz. Siyasal İslamcı görüşleriyle bilinen, gayet açık ve net bir dille “Laik değilim ben şeriatçıyım” diyen HDP'li Altan Tan'tan…

Komünist Parti ilke ve değerlerin partisidir (Kemal Okuyan)

Bizim görevlerimizden biri günümüz Türkiye’sinde sakin liman arayışının hem yanlış hem de imkânsız olduğunu göstermektir. Siyasetin, komünist siyasetin yasalarına, önceliklerine, temel ilkelerine yaslanmaktan başka çaremiz yok.

Toplumcu Hekimler ‘biz varız!’ dedi

Meslek onur ve değerlerine mücadele içinde sahip çıkmayı önüne koyan “Toplumcu Hekim” grubu, kuruluşundan kısa bir süre sonra, sağlık alanıyla ilgili en çarpıcı verilerin biriktiği İstanbul gibi bir metropolde Tabip Odası seçimlerine katılıyor.

Batı, Balkanlara ne getirdi? (Tulga Buğra Işık)

Balkan ülkelerini yöneten partilerin ve liderlerin sicili aktarılırken, sıklıkla Batı’nın yapılanlara “göz yumduğu” söyleniyor. Aslında Batı’nın bu iktidarları başından beri bölgeyi yeniden şekillendirmek için desteklediği, çeşitli anlaşmalarla iktidarda tuttuğu ve kendi amaçları için kullandığı görülüyor.

Dipten gelen dalga kesilemiyor… (Korhan Ege, Osman Çutsay)

M. Şehmuz Güzel ile Türkiye İşçi Hareketi Tarihi üzerine söyleşi (1)

M. Şehmus Güzel’in “Türkiye’de İşçi Hareketi Tarihi 1908-1984” ile “İşçiler Örgütleniyor (1939-1950)” başlıklı kitapları, Türkiye’de işçilerin de bir “Tarih”i olduğunu ispatlıyor, ispatlamaya çalışıyor. Bu iki kitap aslında, özünde, temelinde birbirini tamamlayıcı nitelikte. Hem akraba, hem yoldaş...

Gericiliği nasıl anlamalı, ne okumalı?

Türkiye’de gündemimiz gericilik ve dolayısıyla gericiliğe karşı mücadele. Bunun için öncelikle “gericilik”in ne olduğunu iyi anlamamız gerekiyor. Gericilik gündemi Türkiye’ye özgü mü yoksa bugün dünyada kapitalizmin devamını sağlayan en önemli olgulardan biri mi? Gericilik dinci gericilikten mi ibaret ya da din her zaman gerici mi?

“İki partinin ilişkileri daha da gelişecek”

Komünist Parti’nin “Karanlığa Meydan Okuyoruz” başlığıyla gerçekleştirdiği buluşmaya katılmak amacıyla İstanbul’a gelen YKP Siyasi Büro üyesi Yorgos Marinos, Boyun Eğme’ye de bir röportaj verdi.

İşçiler yok diye tecavüz ettiler (Özgür Şen)

Bu ülkede işçiler var ve göstereceğiz. Mühendisle metal işçisinin, sağlıkçıyla taşeron emekçisinin, avukatla emeklinin, madenciyle işsiz gencin aynı safta, aynı sınıfın parçası olduğunu, çıkarlarının ortaklaştığını anlatacağız. Tamamen unutulmuş olabilir, ama en baştan, işçinin işçi olduğu, işçilerin varım diyecekleri yerden, işyerlerinden başlayacağız. Hırsızlara, katillere, tecavüzcülere, yobazlara karşı verilen kavgayı işyerlerinde olmaksızın kazanmak mümkün değil çünkü.