Kardak'ta çipura savaşları

Çipura mevsiminin açılması ile birlikte Ege'de Kardak kayalıkları krizi ve karasuyu ihlalleri mevsimi de açıldı. Balıkçıların karasuyu ihlalleri, ekmek parası için denizde zaten giderek azalan çipura balığını Kardak yakınlarında avlamalarından kaynaklanıyor. İki komşu ülkenin iki avuç suda bir karış kayalık için birbirini yemesinin kaynağı ise tabii ki bildik: Emperyalizm.

soL (HABER MERKEZİ) Yunanistan'ın Kalimnos adası ve Türkiye'nin de Bodrum yarımadasının açıklarında bulunan 1 hektardan bile küçük ama "meşhur" Kardak kayalıkları Türkiye ve Yunanistan arasında yine gerginlik nedeni olmaya başladı. Son birkaç haftadır basında Kardak Kayalıkları yakınlarında Yunan balıkçılarının "sınır ihlali" yaptığına dair haberler sıklaştı.

Dün basında yer alan haberlere göre Kardak Kayalıkları'nda yine "hareketlilik" vardı. Haberlere göre, çipura avlayan Yunan balıkçılar Türk karasularını ihlal etti, bu sırada Yunan sahil güvenlik botu da balıkçıların çevresinde tur atıyordu, yine bu sırada Marmaris Aksaz'dan geldiği tahmin edilen bir Türk savaş gemisi Kardak Kayalıkları'na yaklaştı, bunu gören Yunanlı balıkçılar Kardak yakınlarından ayrılarak kendi sularına geçtiler, Kardak'ın 20 metre yakınından geçen Türk savaş gemisi de bölgede 20 dakika bekledikten sonra bölgeden ayrıldı. Benzer olaylar Aralık başından bu yana yaşanıyor. Bundan birkaç gün önce de Kardak yakınlarında avlanan Türkiyeli balıkçı teknelerine Türk sahil güvenlik botları eşlik etmişti.

Aralık-Ocak çipura ve gerginlik mevsimi

Yunan balıkçılar bölgeye avlanmaya geliyorlar, Yunan sahil botları bunlara eşlik ediyor, bunun üzerine Türk savaş gemisi Kardak Kayalıkları'na doğru yola çıkıyor. Ya da tam tersi... Uygun bir konjonktüre denk gelse emperyalizm sayesinde dünya tarihine "çipuraların çıkardığı ilk savaş" eklenecek. Zira gerginliğin ilk elden sebebi Aralık-Ocak aylarının Ege'de çipura mevsimi olması ve ekmek parasını çıkartmaya çalışan balıkçıların, büyük ve teknolojik gemiler "avlanıyoruz" diye denizi ve balıkları talan ettikleri için balığı sürekli daha "ileride" aramak durumunda kalmaları. Çipuraların en lezzetlilerinin Kardak Kayalıklar'nda yakalananlar olduğu da söylentiler arasında. İşin kötüsü, her iki ülkede de çipuraların hemen kıyılara kurulan balık çiftliklerinde üretilmesi sonucu deniz çipurasının "ihtilaflı sulara" doğru açılması. Çiftlikler gerek beslenmede kullanılan kimyasallar, gerekse balıkların atığı nedeniyle denizleri "ölü" hale getiriyor.

Genelkurmay Başkanlığı'nın iddiasına göre 208 yılında 50 adet karasuları ihlali gerçekleşmiş ve bunların hepsi de Ege Denizi'nde yaşanmış. Bunlardan 29'u yani yarısından fazlası ise Kardak Kayalıkları civarından gerçekleşmiş ve çoğunun tarihinin de Aralık-Ocak ayları olduğu görülüyor. Aynı iddiaları Yunan tarafı da dile getiriyor.

Türkiye kıyılarından bakıldı mı Yunan adalarının, Yunan adalarından bakıldı mı da Türkiye kıyılarının "burnunuzun ucu" gibi göründüğü bir denizde basitçe "balık avlamak"tan kaynaklanan karasuyu ihlalleri, emperyalizmin yüzyılın başından itibaren birbirine düşürdüğü iki komşu ülke arasında anında savaş gemilerinin devreye girdiği "diplomatik krizlere" dönüşebiliyor.

Kayalıklar bir günde değerlendi
Türkiye'de Kardak, Yunanistan'da da İmia adı verilen, Ege'nin ortasındaki bir avuç kayalık dünya kamuoyunun gündemine bundan 13 yıl önce yine bir Aralık ayında "Figen Akat" adlı Türk yük gemisinin kayalıklarda karaya oturması ile girdi. Geminin Yunanistan tarafından mı Türkiye tarafından mı kurtarılacağı tartışmaları, üzerinde kimsenin yaşamadığı birkaç parça kayalığın "kime ait olduğu", hangi ülkenin karasularında bulunduğu tartışmalarını da beraberinde getirdi. Bekleneceği üzere iki taraf da ada üzerinde hak iddia ederek birbirlerine karşılıklı notalar verdiler. Bu arada cevval medya da boş durmadı ve "haber yapma" bahanesiyle adaya giden Yunan ve Türk medyasından kişiler kayalıklara "bayrak dikmek" suretiyle tartışmayı alevlendirerek "ulusal dava" haline getirdiler. Kayalıklar, Ege'deki adalar konusunda Türkiye ve Yunanistan arsında imzalanan anlaşmalarda yer almadığı için hukuki olarak hala çözülemeyen sorun, iki ülke arasında gerginlik nedeni olmayı sürdürüyor.

İki komşu ülke arasında her an savaş gemilerinin devreye girmeye hazır beklediği gerginliğin Ege'de çipura nesli tükenene kadar mı, emperyalizm bölgeden elini çekmek zorunda kalıncaya kadar mı süreceği sorusu ise yanıtını bekliyor.