Sanatçılar AKP'nin TÜSAK tezgahına gelmedi

Devletin sanat kurumlarını kapatacak olan tasarı, hükümetin elinde patlıyor. “Görüşünüzü aldık” demek için çağrılan sanatçılar toplantıyı protesto etti. TÜSAK tasarısı, sanatçıların tepkisini topluyor. Hesap, “Biz her kesime danışarak karar aldık” demekti. Ancak dünkü protesto, tasarının meşruluğunu ortadan kaldı.

Türkiye Sanat Kurulu, ya da kısa ve bilinen adıyla TÜSAK kanunu tasarısı, dün sanat kurumları tarafından protesto edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, bazı sanat kurumlarına “bakan adına” mektup göndererek “TÜSAK toplantısına” davet etmişti. Mektupta “toplantı” olarak yazılanın, salonda “çalıştay” olarak yazılması, AKP'nin dünkü toplantıyı “kanunu sanat kurumlarıyla birlikte hazırladık” diyebilmek için düzenlediği düşüncesini kuvvetlendirdi.

Sabah 10.00’da Türksoy salonunda başlayan toplantı, salonun önünde toplanan eylemcilerin sloganları altında başladı. Toplantıya davetli olmayan kurum ve kuruluşlar ve sanatseverler sabah salonun önünü pankartlarıyla doldurdu. Toplantı, sendikaların “toplantıya çağrılmamış olan muhatap kurumlar var” eleştirileriyle başladı.

Lafı kıvıracaktı ama...
Maddelerin bu haliyle tartışılamaz, kabul edilemez olduğunu söyleyen kurum sözcülerine Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, maddelerin arasında Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera ve Balesi’nin kapatılmasına yönelik herhangi bir içerik bulunmadığını söyledi.

Oysa şimdiye kadar taslakla ilgili ortaya çıkan tüm ayrıntılar, devletin sanat kurumlarının kapatılacağına işaret ediyor. Zaten Nihat Gül de bu konuda “belirsiz” konuşmaya çalışınca tepki gördü. Müsteşar Yardımcısı, “kurumların yalnızca kuruluş kanunlarının kaldırılacağını” söyledi. Bu söz üzerine salonda sesler yükseldi. Sanatçılar, “dalga mı geçiyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.

Nihat Gül’ün bu açıklaması ve çok fazla söz alıyor olması sebebiyle toplantı başkanı olamayacağına, bunun usüle aykırı olduğuna yönelik bir karar alındı.

Sonuç bildirgelerini okuyan kurumlar, TÜSAK’ın tartışılamayacak olduğunu beyan ederek salonu terk ettiler.

‘Kurul iktidara bağlı olacak’
Toplantıyı terk eden Besteciler, Orkestra Şefleri ve Müzikologlar Birliği Derneği (BESOM) Yönetim Kurulu üyesi, ünlü müzik insanı Muammer Sun, yaşananları şu sözlerle özetledi:

“Devlet Tiyatrosu ve Devlet Opera ve Balesi kapatılacak, bütün orkestralar kapatılacak ve ardından bir kurul kurulacak, bu kurul tamamen siyasi iktidara bağlı olacak. Sizi beğenmezlerse ödenek çıkarmayacak ve eğer onay verirlerse çıkardıkları ödenek de yeterli olmayacak.

“Biz onlara bunun böyle olmayacağını anlatmaya geldik. Onlar şunu demek istiyorlar: ‘Biz bu kurumların temsilcilerini de çağırdık, görüşlerini aldık, artık geçirebiliriz yasa tasarısını. Demokratik olarak görevimizi yerine getirdik’. Biz bunu demelerine fırsat vermemiş olduk orayı terk ederek.”

Salonda kalan temsilcilerse hukuki gerekçeleri öne sürerek tartışmalara devam ettiler. Toplantıda birçok madde tartışıldı, fakat yasa taslağının en önemli maddelerinden olan Devlet Tiyatrosu, Devlet Opera ve Balesi’nin kuruluş kanunlarının kaldırılmasıyla ilgili olan 13. madde tartışılmaya başlandığında, halen salonu terk etmemiş olan sanatçılarla bakanlık temsilcileri arasında yeniden tartışma yaşandı.

Rengin Gökmen, bu maddenin varlığının ve tartışılmasının bile utanç verici olduğunu söylerken, Oyuncular Sendikası bu maddenin varlığıyla ilgili itirazlarına devam etti.

Toplantıyı terk eden sanat kurumları, tasarıya karşı ortak mücadele için hazırlık yaptıklarını duyurdu.

'İktidarın bu müdahalesini kabul etmiyoruz'
Yavuz Demirkaya (Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı)
Biz Kültür Sanat-Sen, DETİS, TOBAV, Devlet konservatuvarları temsilcileri, Türk Kültür Sanat-Sen, BESOM Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Sun ve adını sayamadığımız daha birçok STK, birlikte, çalıştay dedikleri bu toplantıyı usülsüzlükler nedeniyle terk ettik. Şu an toplantıda çok az kişi kaldı, içeride kalanların bir kısmı da Memur-Sen üyeleri.

Yarın saat 11’de Kültür Sanat-Sen genel merkezinde bir basın toplantısı düzenliyoruz. Toplantıyı terk ettik çünkü, muhatap kurumların birçoğu buraya davetli değildi, onlar dışarıdaki eyleme geldiler. Ve bize bakanlık üyeleri geldiğimizden beri yine maddeleri tek tek tartışmayı teklif ediyorlar. Biz buraya hukuki olarak yasadışı olan bu girişimi reddettiğimizi söylemeye geldik.

TÜSAK çalıştayı bir çalıştay değil, bakanlığın bize dayatmaya çalıştığı bir düzenlemenin karman çorman bir toplantısı yalnızca. 3 gün içinde apar topar aldıkları kararları burada yürürlüğe sokmaya gelmişler. Bu toplantının usülü kabul edilemez.

Kültür-sanat alanına yönelik iktidarın bu müdahalesini kabul etmiyoruz ve bunu tartışmanın yeri olarak burayı görmüyoruz. Bunu da bu toplantıda ilan etmiş olduk. Yaptıkları çalışma hem yasalara hem de uluslararası, evrensel kıstaslara da aykırıdır. Hükümet kültür sanat alanına karşı bir tasfiye operasyonu yapmaya çalışmaktadır ve bu alanı da piyasalaştırmanın önünü açmaya çalışmaktadır.

'Devam edecekleri kimse kalmadı'
Tamer Levent (TOBAV ve TOMEB Genel Başkanı)
Biz TOBAV olarak daha önce böyle bir yasa çalışması olduğunu duyduğumuzda ve bu çalışma için hazırlanan kurum ve kuruluşların doğru olmadığını fark ettiğimiz için bir çalıştay kararı almıştık. bakanlık bu çalıştay çağrısına yanıt vermedi. Fakat 5 gün önce bir yasa taslağı sunuldu.

Bu tasarı, Türkiye’nin iki büyük sanat kurumu olan Devlet Tiyatrosu ve Devlet Opera ve Balesi’nin kapatılması yönünde. Bugün ise bize Müsteşar Yardımcısı yasa taslağında böyle bir madde olmadığını söyleyebiliyor. Ve tasarıdaki maddeleri tek tek tatışmamız gerektiğini söylüyor.

Bu tür bir çalışma ancak tarafsız kurumlar tarafından yapılabilir. Bizler daha önce bu tür taslaklar, demokratik çalıştaylar yaptık, bu konularda deneyimsiz ve bilgisiz değiliz. Fakat bu çalışmada olması gereken uzman kurum ve kuruluşlar yok. Biz bu gerekçelerle toplantıyı terk ettik. Müsteşar Yardımcısı ise, ‘isteyen gitsin, biz kalanlarla devam ederiz’ diyebiliyor böyle bir durumda. Ama içeride bunu devam ettireceği sayıda kişi ve uzman kalmadı.

'Hukuki dayanağı yok bu tasarının'
Sera Kadıgil (Oyuncular Sendikası Avukatı)
Şu an hala DT ve DOB ile ilgili mülga maddesi için hukuki mücadele vermeye çalışıyoruz burada. Ama bu toplantıdan olumlu bir sonuçla çıkamayacağız. Biz buraya TÜSAK’ı meşrulaştırmak için değil hukuki olarak haklarımızı sonuna kadar korumak için geldik.

Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera ve Balesi’ne yönelik bu saldırının ve lağvedilme projesinin hukuki dayanağı olmadığını kanıtlamak için buradayız. Fakat bu toplantının usülü ve zemini buna hiç uygun değil.