Yetkin mühendislik tartışıldı

ODTÜ'de Toplumcu Mühendislik Günleri kapsamında "Mühendislik Eğitimi ve Yetkin Mühendislik" paneli düzenlendi.

ODTÜ Toplumcu Mühendislik Günleri, pazartesi günü yapılan “Mühendislik Eğitimi ve Yetkin Mühendislik” paneliyle başladı. Panel, toplumcu mühendisler adına Barış Önal’ın açış konuşması ile başladı. Açış konuşmasında kısaca Toplumcu Mühendislik Günlerinin neden yapldığına değinildikten sonra panelin ilk konuğu olan Prof. Dr. Zülfü Aşık mühendislik eğitimi üzerine sunuş yaptı.

Aşık, konusmasında doğadaki güç ilişkilerine, tarihsel dönemlerde canlılar arası güç mücadelesinin başat noktalarına değindi. Günümüzde bu güç mücadelesini “paranın” belirlediğini, giderek bu güç mücadelesinin insan doğasına aykırı bir hal aldığın vurgulayan Aşık, bu mücadelede insanın, insani değerlerin, çevrenin, doğal kaynakların zarar gördüğüne işaret etti. Aşık, dünyanın bütün kaynakları ve insanlar bu gücün altında ezilirken toplumcu bir mühendisliğin ancak “başka bir dünya”da mümkün olacağını söyledi.

"Türkiye gerektiğinden fazla mühendis yetiştirip işsiz bırakıyor"

Yetkin mühendislik konusuna da Aşık, Türkiye’de mühendis istihdamının ABD’nin istekleri doğrultusunda yönlendirildiğini, bu sürecin tamamıyla plansız olduğunu, Türkiye’nin gerektiğinden fazla mühendis yetiştirip işsiz bırakarak mühendis enflasyonu yarattığını söyledi. Aşık, "en nihayetinde yetkin mühendisliğin küresel ölçekli şirketlerin ucuz emek gücü sağlamak" amacıyla gündeme geldiğini belirtti.

Diğer konuşmacı Ozan Doğan ise konuşmasında yetkin mühendislik konusunu ele aldı. Yetkin mühendisliğin ne olduğunu, neden böyle bir şeyin ortaya çıkarıldığını şu sözlerle ifade etti: “Yetkin mühendislik, bir mühendislik öğrencisinin mezun olduktan sonra mühendislik olarak kabul görmemesi, çeşitli aşamalardan geçerek piyasaya kalifiye eleman olarak sürülmesidir. Ancak bu aşamalar hiç bitmemektedir ve bunun sonunda hiçbir mühendisi çok güzel bir meslek hayatı beklememektedir. Aksine köle olarak çalıştırılmaktadır.”

Doğan, kimi çevrelerin yetkin mühendislik tartışmalarının sadece süresine kilitlenmelerini ise şu sözlerle eleştirdi: “Yetkin mühendislik, 5 yıllık stajer mühendislik gerektirir. Kimileri bu sürenin 5 yıl değil de 2 yıl ya da 3 yıl olması gerektiğini söylüyorlar. Halbu ki tartışmaya bu noktadan yaklaşmak, yetkin mühendisliği direkt olarak kabul etmek anlamına geliyor. Biz bunu kesinlikle reddetmeliyiz.”
(soL-Haber Merkezi)