Ulaşım zammını bir de şoförden dinleyin: Zarar ettikleri yok, araçları bile temizlemiyorlar...

Kocaeli'de ulaşım zammına karşı mücadele sürerken, hat sahipleri 'bu zam da bizi kurtarmıyor' diyor. Şoförler ise hat sahipleri ile aynı düşüncede değil...

Haber Merkezi

Kocaeli’de bu sene başında ulaşıma yüzde 16,7 oranında zam yapılmış ve Türkiye Komünist Partisi Kocaeli İl Örgütü “Zamlar derhal geri alınmalıdır!” diyerek yapılan zamlara karşı imza kampanyası başlatmıştı.

Minibüsçüler ve Otobüsçüler Odası yüzde 16,7'lik artışı yeterli bulmazken hayat pahalılığının her geçen gün daha fazla yoksullaştırdığı emekçilerin durumunu soran görünmüyor.

Kocaeli Barış gazetesinin haberine göre Minibüsçüler ve Otobüsçüler Odası Başkanı Mustafa Kurt “Biniş ücretleri 5 lira da olsa 10 lira da bizi kurtarmaz. Her gün her şeye zam geliyor. Akaryakıta zam geldi. Gelmeye de devam ediyor. Lastikler bile geçen seneye göre yüzde 100 zamlandı. Sigortaya, bandrole zam geldi. Bu şartlara baktığımızda yüzde 16 oranında zam tabi ki yeterli değil. Toplu taşıma cazibesini yitirdi. Esnaf arkadaşlarımız araçlarını işletme değil de kiralama formülünü tercih ediyor. Çünkü zarar ediyorlar" demişti.

TKP Kocaeli İl Örgütü söz konusu iddiaları hat sahiplerine değil şoförlere sorarak öğrenmeyi tercih etti.

'Zarar yok, 10-12 bin lira para kalıyor hat sahiplerine'

Yapılan zamları ve hat sahiplerinin şikayetlerini biliyorsunuz. Özellikle pandemi döneminde kâr edemediklerini söylüyor. Sizler işin yükünü fiziken çekerken hat sahiplerinin kazancına dair de mutlaka fikriniz vardır. Gerçekte durum nedir ? Zarar mı edildi bu dönemde?

Merhaba, şöyle bilgi vereyim. Ben Gebze havzasında çalışıyorum. Pandemi öncesinde ortalama aylık ciro 30 bin TL'ye yakındı. Bunun 10-11 bini mazot, 5 bini şoför gideri. Sigorta asgari ücretten yatar bizde. Bakımı ve diğer giderler derken aylık en azından 10-12 bin lira para kalıyordur hat sahiplerinin cebine. Bazı yoğun aylarda bu miktar 20 binleri buluyordu. Dolayısı ile zarar ettikleri doğru değil, öyle olsa hattı çalıştırmazlardı. Kârdan zarardalar, gelirlerini arttırmanın peşindeler.

'Aileyi göremiyoruz, hastalanırsan para alamıyorsun'

'Sigorta asgari ücretten yatıyor' dedin. Yani bir hukuksuzluk var. Peki mesai veya yevmiyeli çalışma durumu da var mı?

Sigortanın yattığı örnekler varsa da istisnadır. Biz 30 gün çalışırız yevmiye hesabı olduğu için. Çalıştın gün kadar para alırsın, günlük 150-170 TL'dir yevmiye. Biz 30 gün çalışıyoruz genelde. Çoluk çocuk aile görmüyoruz. Bir gün tatil yapayım yok, isteyince sorun olur. Hastalık durumunda çalışamazsan para alamazsın. Yedek şöförler var. Fabrikada çalışıp servis çekip gelenler var.

Bir de belediye otobüsleri var, onlarda durum nasıl?

Hemen her şeyimiz farklı onlarla. Belediye şoförlerinin sigortası aldıkları maaş üzerinden yatıyor. Emekli olduklarında veya işten ayrıldıklarında tazminatlarında çok büyük farklar olacak. İşten ayrılanlar genelde dava açtıklarında kazanıyorlar haklarını. Sigortanın eksik primlerini yatırıyorlar. Kıdemsiz, ihbarsız çıkarılıyor genelde, bu haklarını da alıyorlar.

Belediye otobüsü şoförleri ile çalışma koşullarınız arasında başka farklar da var mı?

Yemek onlarda olduğu gibi bize de çıkıyor ancak kalitesiz. Belediyedekilere ticket veriliyor. Çalışma saatleri ise çok farklı. Onlar çift şoför çalışıyorlar. 8 saat üzerinden mesai alıyorlar. Haftalık tatillerinde nöbet yazılırsa %200 mesai alıyorlar. Onlarda bir gün hafta tatili var. Bizde 16 saat çalışan şoförler var. 

İkramiyeleri de var 4 ayda bir. Kısacası bizim 30 gün çalışarak kazandığımızdan fazlasını onlar haftalık 45 saatlik sürede kazanıyorlar.

'Araçlarda temizlik yapılmıyor'

Pandemi döneminde araçların kontrol edildiği, temizlik yapıldığı yazılıp çiziliyor. Bu doğru mu? Kontrol ediliyor mu?  

Araçlarda temizlik yapılmıyor. 10 gündür yapılmıyor, bize göstermelik bir evrak veriyorlar. Akşamlık temizlik yapılıyor ancak dezenfekte edilmiyor. Şoförlere dezenfektan ve maske veriyorlar. 

Denetim sadece bu konuda değil herhangi bir konuda yok ki. Halk otobüsü şoförleri belediyede eğitim alıyorlar normalde şoförlük için. Ancak ciddiye alınmıyor bu. Biraz muhabbet edip geri geliyorlar.

Ya da yolcu taşıma sayıları örneğin. Normalde ruhsattaki oturan yolcu sayısının üçte biri 8 ayakta yolcu sınırı var. Buna şoförün gayreti ile uyuluyor. Cezai durumda direkt ehliyete yazılıyor. 3150 TL ceza var. Pandemide denetimler arttı da öyle uyulmaya başlandı. Yoksa ayakta yolcu sayısı sınırsızdı.

Peki bu Özel Halk Otobüsü – Belediye Otobüsü ayrımı neden? Belediye mi tercih ediyor? Çalışanlar için koşullar belli ki çok farklı. Belediye neden tüm hatları bünyesine geçirmiyor?

Belediye otobüsleri daha önce yoktu. Ancak ulaşım sıcak para demek. Pandemi öncesinde halk otoüsü başı 500 yolcu taşınıyordu ortalama. 100 araba var desek günlük 50.000 yolcu demek belediye otobüsleri hariç. Bir hat 2 milyon civarında.

Belediyede pastadan fazla pay almanın peşinde, önden hat sahiplerini sürüyorlar… Talep edenler özel halk otobüsleri ancak zammı çıkartan UKOME.

Diğer yandan belediye otobüslerinin yakıtı, yolcu taşıma kapasitesi daha avantajlı. Doğalgaz ile çalışıyor otobüsler, 50 TL ile günü tamamlıyorlar bazen. Kartsız binişler kaldırıldıktan sonra belediye otobüsleri de daha fazla yolcu taşımaya başladı. Özel halk otobüsleri bazı hatlarda 3-4 dakikada bir araç kaldırıyor. Belediye 15 dakikada bir. Ancak belediye otobüslerinin yolcu kapasitesi özel halk otobüslerinin iki katı gibi. Onların ayakta yolcu ve normla yolcu sayısı daha fazla.

Son olarak ulaşıma yapılan bu %16,7 lik zam sizler de yansıyacak mı?  

Şöförler için bir zam söz konusu değildir. En fazla günlük 10 tl zam yapılır. 30 günden aylık en fazla 300 tl zam olur. Yani buradaki mesel ceplerini doldurmak... Halkı düşündükleri falan yok.