Türkiye Barış Komitesi: Türkiye’den İsrail’e silah ihracatı derhal durdurulmalıdır

Hollanda'da mahkeme İsrail'e F-35 parçalarının satışını durdurma kararı vermişti. Türkiye Barış Komitesi Türkiye’den İsrail'e giden silahlara işaret ederek ihracatın derhal durdurulması çağrısı yaptı.

Haber Merkezi

Türkiye Barış Komitesi Türkiye'den İsrail'e silah satışının derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Hollanda'da bir grup insan hakları örgütünün açtığı davada yüksek mahkeme Hollanda hükümetinin İsrail'e F-35 savaş uçağı parçalarının satışını durdurması için 1 hafta süre vermişti. 

Türkiye Barış Komitesi'nden yapılan açıklamada Hollanda yüksek mahkemesinin kararı uyarınca İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının ve Batılı emperyalist ülkelerin bu saldırılara verdiği desteğin yasadışı olduğunun ilan edildiğini duyurdu.

Türkiye'nin İsrail'le ticari ilişkilerinin 7 Ekim'de başlatılan Filistin'e yönelik saldırılara karşın durmadığına dikkat çeken Türkiye Barış Komitesi, Türkiye'den İsrail'e silah satışının devam ettiğinin de Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yaptığı açıklamayla teyit edilmiş olduğunu bildirdi.

'Bu silahların milisler ya da İsrail silahlı kuvvetlerince kullanılmadığının garantisi olamaz'

Komiteden yapılan yazılı açıklamada "Her ne kadar 'harp amaçlı olmayan' silahlardan söz ediliyor olsa da, halen Filistin halkına yönelik büyük bir soykırım suçu işlemekte olan İsrail’le yapılan bu ticaret yasadışı kabul edilmelidir" denildi.

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının bir bölümünün “yerleşimci” adı verilen silahlı ve gerici/faşist milis grupları tarafından yapıldığına dikkat çekilen açıklamada "Türkiye’den giden silahların bu milis grupları tarafından kullanılmadığının ya da İsrail silahlı kuvvetleri tarafından gerek Batı Şeria’da gerekse Gazze Şeridi’ndeki saldırılarda kullanılmadığının herhangi bir garantisi olamaz" denildi.

Açıklamada "Türkiye’den İsrail’e yapılan silah ihracatı derhal durdurulmalıdır. İsrail’in işlediği soykırım suçlarına ya da savaş suçlarına ortak olmamanın yegâne yolu budur. Ayrıca İsrail’le yapılan her türlü ticarete de bir an önce son verilmelidir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye Barış Komitesi'nden yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Bir yandan İsrail’in Filistin’e yönelik saldırganlığı sürerken, diğer yandan dünyanın çeşitli ülkelerinde Filistin halkının maruz kaldığı soykırıma ve emperyalizmin İsrail’e destek vermek amacıyla ürettiği yalanlara karşı yürütülen güçlü mücadeleler olumlu sonuçlar veriyor. Pek çok ülkede gerek sokakta, gerek başka çeşitli siyasal düzlemlerde verilen mücadelelere hukuki girişimler de eşlik ediyor. Bu örneklerden biri Hollanda’da yaşandı. 

Hollanda Yüksek Mahkemesi önceki gün bir grup insan hakları örgütünün açtığı davada Hollanda hükümetinin F-35 savaş uçağı parçalarını İsrail’e satarak, bu ülkenin işlediği ağır savaş suçlarına ortak olduğu yönündeki iddiayı kabul etti. Mahkeme kararı uyarınca İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının ve Batılı emperyalist ülkelerin bu saldırılara verdiği desteğin yasadışı olduğu ilan edilmiş oldu. 

Mahkemenin karar metninde, 'İsrail saldırılarını gerçekleştirirken sivil nüfus için ortaya çıkacak sonuçları yeterince dikkate almıyor' ve 'Mahkeme, İsrail'in F-35 savaş uçaklarıyla Gazze Şeridi'nde ciddi savaş hukuku ihlalleri işleyeceğine dair inkar edilemez bir riskin olduğunu tespit etmektedir' ifadeleri yer aldı. Mahkeme bu tespitlerinin sonucunda Hollanda hükümetine İsrail’e yapılan F-35 parçası dağıtımlarını durdurması için bir haftalık süre verdi.

Ayrıca Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı İsrail’in işlediği soykırıma yönelik davada da olumlu bir sonuç elde edilmişti. 

Bilindiği gibi Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkileri bu ülkenin 7 Ekim’de Filistin’e yönelik başlattığı saldırılara karşın durmamış, hatta belli ölçülerde arttığı resmi rakamlarla da ortaya konmuştu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre bu ticaretin bir bölümü 'Silahlar ve mühimmat, bunların aksam, parça ve aksesuarı' başlığıyla sınıflandırılan alanda gerçekleşmekte. Bu konuda yapılan haberler üzerine TÜİK, 'Haberlerde bahsi geçen silah ve mühimmata ilişkin ürünler 9303 tarifesi altındaki ‘harp amaçlı olmayan ateşli silahlar’dan, 9305 tarifesi altındaki ‘rovelver ve tabancalara ait aksam ve parçalar’dan ve 9307 tarifesi altındaki kılıç, pala, süngü benzeri ürünlerden oluşmaktadır.' şeklinde bir açıklama yaptı. Böylece Türkiye’den İsrail’e silah ihracatının devam ettiği bir kez daha resmi olarak teyit edilmiş oldu. 

Her ne kadar 'harp amaçlı olmayan' silahlardan söz ediliyor olsa da, halen Filistin halkına yönelik büyük bir soykırım suçu işlemekte olan İsrail’le yapılan bu ticaret yasadışı kabul edilmelidir. Türkiye Barış Komitesi’nin daha önce de vurguladığı gibi İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları yalnızca Gazze Şeridi’nde gerçekleşmemekte, Batı Şeria’da da her gün silahlı saldırılar düzenlenmektedir. Bu saldırıların bir bölümü, 'yerleşimci' adı verilen silahlı ve gerici/faşist milis grupları tarafından yapılmaktadır. Türkiye’den giden silahların bu milis grupları tarafından kullanılmadığının ya da İsrail silahlı kuvvetleri tarafından gerek Batı Şeria’da gerekse Gazze Şeridi’ndeki saldırılarda kullanılmadığının herhangi bir garantisi olamaz.

İsrail hükümeti uyguladığı vahşete bir gün dahi ara vermemektedir. Son olarak Refah’a yapılan saldırılarla 7 Ekim’den bu yana katledilen Filistinlilerin sayısı 30 bine yaklaşmış durumdadır. Bu katliama derhal son verilmesi için somut adımlar atılmalıdır. 

Türkiye’den İsrail’e yapılan silah ihracatı derhal durdurulmalıdır. İsrail’in işlediği soykırım suçlarına ya da savaş suçlarına ortak olmamanın yegâne yolu budur. Ayrıca İsrail’le yapılan her türlü ticarete de bir an önce son verilmelidir."