Dereköy Yaylasında köylülerin kömür madeni direnişi sürüyor.
Bölgede kömür madeni açmak isteyen Turkuaz Kömür İşletmeleri AŞ Antalya Korkuteli Belediyesi'ne yazılı müracaatta bulunmuş, Tarım Toprakları Koruma Kurulunun onayı üzerine şirket Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne ÇED başvurusu yapmıştı.
Müdürlüğün yazısının ardından su kaynaklarını incelemek üzere Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün (DSİ) heyeti bölgeye gitti. Dereköy Köylüleri Platformu (Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu) yaptığı açıklamada "Su Korkuteli için her şeydir. Tarım İl Müdürlüğünün halka yaptığı hukuksuz, haksız ve yanlı tutumdan uzak durmasını, sudan yana olmasını bekliyoruz!" denildi.
Platformun açıklamasında Dereköy Yaylası'nda kömür madeni açılırsa Korkuteli’nin tek su kaynağı olan Korkuteli Çayı'nın su havzası ve su kaynakları ile bu sularla dolan Korkuteli Barajı'nın dolayısıyla da tüm halkın büyük zarar göreceği belirtildi. Açıklamanın bir bölümü şöyle:
"Dereköy Yaylası Korkuteli’nde 17 köyün tarımsal sulama yaptığı su kaynakları havzasının içindedir. Korkuteli’nde tarım yapan 17 köy, 56 bin dönüm tarım arazisinin yüzde 75’inde sulu tarım yapmaktadır. Suyu ise Korkuteli Barajından almaktadır, baraj da bölgenin su kaynaklarıyla varolmaktadır. Korkuteli Barajına giden Korkuteli Çayı ilk olarak Yeleme Kırkgöz’den çıkmaktadır. Buradan Varsak Yaylasından geçip, Varsak Yarıkpınar su kaynağı sularıyla buluşarak, ardından Palaz Pınarlarının sularıyla karışıp en sonunda da Menevşelik su kaynaklarının sularıyla birleşerek Korkuteli Çayını oluşturmaktadır.
Korkuteli’nin diğer köyleri Korkuteli Çayının beslediği barajdan su almaktadır. Su Korkuteli için her şeydir. Korkuteli’nde 17 mahalle (köy) ve toplamda 56 bin dönümlük tarım arazisi, Dereköy Yaylasının içinde yer aldığı su havzasının sularına bağımlıdır ve başka da su kaynağı yoktur. Bu nedenle Dereköy Yaylasına kömür madeni açılmasına Korkuteli’nin bütün köyleri doğal olarak karşı çıkmaktadır. Korkuteli Çayı, geçiş güzergahındaki en önemli meyve üretim köyleri olan Sülekler, Dereköy, ve barajdan su alan Küçükköy, Datköy, Esenyurt, Kargalık, Kemerağzı, İmrahor, Bayat, Kargın, Taşkesiği, Alaaddin, Yazır ve Akyar için vazgeçilmezdir. DSİ’ye yapılan ziyarette, iklim değişikliği dile getirilmiştir. Ancak DSİ resmi olarak hâlâ 'iklim değişikliğinin gündeme alınmadığını' sözlü olarak dile getirmiştir.
Kömür madenciliği bölgenin su kaynaklarında geri dönülemez zarar vereceği için asla izin verilmemelidir! Bizler bu nedenle DSİ’nin raporunda doğruları yazmasını, su kaynaklarını korumak için üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz! Tarım İl Müdürlüğünün halka yaptığı hukuksuz, haksız ve yanlı tutumdan uzak durmasını, sudan yana olmasını bekliyoruz!"
