Kayyum Boğaziçi Üniversitesi'ni yönetemiyor

Boğaziçi Üniversitesi'nde 30 Eylül'de ders kayıtlarının ve 6 Ekim'de derslerin başlayacak olmasına rağmen hâlâ ne ders programları ne de derslerin işleneceği sınıflar netleşmiş değil. 

soL - İstanbul

Boğaziçi Üniversitesi'nde kayyum yönetimi dersler öncesi yine krize neden oldu. Üniversite yönetimi geçtiğimiz iki ayda üç defa, bölümlerden, derslerin ve dersliklerin durumuna dair bilgi istemiş ve almış olmasına rağmen gönderilen bilgilerle uyumlu olmayan bazı düzenlemeler yaptı.

Örneğin, çok kalabalık (150 öğrenciden fazla öğrencinin aldığı) dersler için uygun derslikler bulunmadığından uzaktan eğitim önerilmiş olmasına rağmen bu derslerden bazıları yüz yüze olarak açıklandı. Tam tersi durum da çok yaygın. Dersleri çok kalabalık olmayan ya da bölüm içinde kendi düzenlemesini yaparak yüz yüze ders yapabilecek hocaların dersleri uzaktan verilecek şekilde düzenlendi. Hâlâ birçok dersin akibeti ise belirsizliğini koruyor. 

Temmuz ayında Melih Bulu'nun yerine atanan Naci İnci, Bulu dönemindeki yönetim ekibiyle çalışmaya devam ediyor. Üç-dört kişiden oluşan bu ekip, okul bileşenlerinin önerilerini dikkate almadan çalışmanın yanısıra sorulan soruları da cevapsız bırakıyor. İnci, sosyal medya hesaplarından işleyişin olağan devam ettiği mesajını vermeye çalışırken, okuldaki aksaklıklardan hocaları sorumlu gibi göstermeye ve öğrencilerle hocaları karşı karşıya getirmeye çalışıyor.

Aslında tam bir yönetim krizi içindeyken, geçtiğimiz pazar AKP taraftarı mezunlar derneği BURA ile kahvaltı yapıyor. Okulun yönetilemediği, çalışanlarının ve öğrencilerinin büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağı her geçen gün daha da netleşiyor.  

Naci İnci, okulda 14 yıldır görev yapmakta olan Can Candan'ın işten çıkarılması, kimisi yıllardır Boğaziçi Üniversitesinde ders vermekte olan yarı zamanlı (Feyzi Elçin, Seda Binbaşgil, bu dönem yeni isimler de zikrediliyor) ve emekli hocaların ders vermesini engelleme gibi uygulamalara da imza attı. Okulda sürmekte olan belirsizlik ve keyfi uygulamalar, Türkiye'nin diğer sorunlarıyla da birleşerek (yabancı uyruklu hocaların sözleşmelerinin zamanında yenilenmemesi ya da kısa süreli yenilenmesi gibi) ciddi bir kan kaybına neden oluyor.  

Boğaziçi akademisyenleri ve öğrencileri okullarına sahip çıkmak için mücadele etmeye devam ediyor. Akademisyenler 38 haftadır sürdürdükleri direnişlerinde, bugun, 179. defa rektörlüğe sırtlarını döndüler. Okulun açıldığı hafta eylemliliklerini çeşitlendirerek sürdürecekler.