'Evlerin, yurtların, dünyaların ve kozmosun kardeşliği adına'

Büyük şair Nâzım Hikmet’in 57. ölüm yıldönümünde, onun kendi yaşamı, mücadelesi ve şiirlerinin verdiği ilhamla farklı dillerde üretilen müziklerden bir seçki hazırladık bugün sizler için. Bu seçkiyi hazırlarken de, çok bilinmeyen örneklere yer vermeye çalıştık.

Ulaş Özer

Nâzım Hikmet, yaşamının son anına dek yapıtlarını, komünist bir şair, sosyalizm mücadelesinde bir nefer olarak üretti. Şiirleri, umudu, işçi sınıfına duyduğu büyük ve karşılıksız sevgiyi ve insanlığın kurtuluşunda işçi sınıfına olan inancını anlattı. Zincirlerini koparıp ayağa kalkan insanlık sözünü Nâzım’ın dilinden söyledi ve Nâzım da benliğini, bu kavga içinde kazandı. İnsanlık, dünyanın herhangi bir yerinde ne zaman “yeter artık” dese Nâzım’ı buldu hep en ön sırada, hemen yanı başında. Yapıtları, sayısız eserin yaratımına ilham oldu. Büyük şair Nâzım Hikmet’in 57. ölüm yıldönümünde, onun kendi yaşamı, mücadelesi ve şiirlerinin verdiği ilhamla farklı dillerde üretilen müziklerden bir seçki hazırladık bugün sizler için. Bu seçkiyi hazırlarken de, çok bilinmeyen örneklere yer vermeye çalıştık.

Türkiye'de "Nâzım Hikmet'in şiirlerinden bestelenmiş yabancı şarkılar" dendiğinde ilk akla gelen şarkılar, Yunanca olanlar. Yunanistan'da Nâzım şiirlerinden yaptıkları bestelerle tanınan iki büyük müzisyen dikkatimizi çekiyor. Manos Loizos ve geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Thanos Mikroutsikos. Yunanistan'da pek çok Nâzım Hikmet şiirinin bestelenmiş olmasında Selanik doğumlu olan Nâzım Hikmet ve Yunan halkı arasındaki kültürel yakınlığın etkisi var kuşkusuz. Fakat Yunanistan'da köklü ve güçlü bir komünist hareketin bulunduğunu unutmamak gerekiyor. Bu bakımdan Nâzım'ın Yunan halkıyla olan bağının politik bir bağ olduğu da tartışmasız. İlk olarak Nâzım Hikmet'in "Karıma Mektup" adlı şiirinden bestelenmiş olan bir şarkıyı dinleyeceğiz. Şarkıyı, bestecisi Manos Loizos seslendiriyor.

Bir tanem!
Son mektubunda:
"Başım sızlıyor
        yüreğim sersem!"
                          diyorsun.
"Seni asarlarsa
          seni kaybedersem,"
                           diyorsun,
                             "yaşayamam!"

Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı,
en fazla bir yıl sürer
             yirminci asırlılarda
                              ölüm acısı.
(...)

'Karıma Mektup'

Bu seçkide yer vereceğimiz Yunanca şarkılardan ikincisi ise Thanos Mikroutsikos'a ait. Nâzım Hikmet'in "Mikrokozmoz" adlı şiirinden bestelenen şarkıyı ilginç yapan şeylerden biri de şarkının müzikal formu... Tek bir müzikal cümlenin her tekrarlanışında yeni vokal ve enstrümanların katılımıyla yükselmesi ve ısrarla tekrar edilen bu cümlenin dinleyenle adeta inatlaşması, bu şarkıyı müzikal bir meydan okumaya dönüştürüyor.

(...)

Ve ben,
haber veriyorum ki, size:
Hindistan`ın

       Kalküta şehrinde bir insanın

              yolu üstünde durdular.

Yürüyen bir insanı

              zincire vurdular...

Ve ben,

tenezzül edip
başımı ışıklı boşluklara kaldırmıyorum.
Yıldızlar uzakmış

       toprak ufakmış

              umurumda değil,

                     aldırmıyorum...

Bilmiş olun ki, benim için

              daha hayret verici

              daha kudretli

              daha esrarlı ve kocamandır:

              yolu üstünde durulan

                     zincire vurulan

                     İNSAN...

'Mikrokozmos'

Thanos Mikroutsikos bestesi


Nâzım Hikmet’in çok sayıda şiirinin şarkıya dönüştürüldüğü ülkelerden biri de Fransa. Nâzım’ın şiirleri, pek çok önemli Fransız müzisyen tarafından bestelenmiş. Bu şarkılardan az bilinen bir örneğe yer veriyoruz seçkimizde. André Grassi tarafından bestelenen şarkıyı, Fransa’daki sol müziğinin önemli şarkıcılarından biri olan Francesca Solleville seslendiriyor.

İnsanların türküleri kendilerinden güzel, 

                     kendilerinden umutlu, 

                     kendilerinden kederli, 

       daha uzun ömürlü kendilerinden. 

Sevdim insanlardan çok türkülerini 

İnsansız yaşayabildim


       türküsüz hiçbir zaman. 

Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de. 

Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin. 

Bu dünyada yiyip içtiklerimin, 

              gezip tozduklarımın, 

              görüp işittiklerimin, 

              dokunduklarımın, anladıklarımın 

                     hiçbiri, hiçbiri, 

       beni bahtiyar etmedi türküler kadar... 

André Grassi bestesini Francesca Solleville söylüyor

Nâzım Hikmet’in "En Güzel Deniz" adlı şiiri, büyük şairin farklı dillerde en çok bestelenen şiirlerinden biri. Bunlardan birini Fransız aktör ve şarkıcı Yves Montand’dan dinleyeceğiz. Bu şarkı, Montand’ın, "Montand 7" isimli albümünde yer alan ve sözleri Nâzım Hikmet’e ait olan iki şarkıdan ilki... 

En güzel deniz:

              henüz gidilmemiş olanıdır.

En güzel çocuk:

              henüz büyümedi.

En güzel günlerimiz:

              henüz yaşamadıklarımız.

Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:

              henüz söylememiş oldum sözdür.

En güzel deniz

Yves Montand söylüyor


Bu iki Fransızca şarkının ardından İspanyolca bir şarkı var seçkimizde. Arjantin’de rock müziğin öncü müzisyenlerinden biri olan Juan Carlos Baglietto’nun "El Gigante de Ojos Azules" adlı şarkısı, Nâzım Hikmet’in "Mavi Gözlü Dev" adlı şiirinden aynı adla bestelenmiştir.

O mavi gözlü bir devdi.

Minnacık bir kadın sevdi.

Kadının hayali minnacık bir evdi,

              bahçesinde ebruliii

                     hanımeli

                            açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.

Ve elleri öyle büyük işler için

       hazırlanmıştı ki devin,

yapamazdı yapısını,

       çalamazdı kapısını

bahçesinde ebruliiii

       hanımeli

                     açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.

Minnacık bir kadın sevdi.

Mini minnacıktı kadın.

Rahata acıktı kadın

              yoruldu devin büyük yolunda.

Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,

girdi zengin bir cücenin kolunda

              bahçesinde ebruliiii

                     hanımeli

                            açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,

dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:

bahçesinde ebruiiiii

              hanımeli

                     açan ev..

Mavi gözlü dev

Juan Carlos Baglietto bestesi


Seçkimizde İtalyanca bir şarkı var sırada. "Don Chisciotte e gli invincibili" adlı şarkı, İtalyan müzisyen Gianmaria Testa tarafından, Nâzım’ın Don Kişot adlı şiirinden bestelenmiştir. Bu şarkıyı bestecisi Gianmaria Testa’dan dinliyoruz.

Ölümsüz gençliğin şövalyesi

                            ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına,

bir Temmuz sabahı fethine çıktı

                            güzelin, doğrunun ve haklının:

önünde, şirret, aptal devleriyle dünya,

                            altında mahzun, fakat kahraman Rosinant'ı.

Bilirim,

hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine,

hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek,

yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok,

yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.

Haklısın,

elbette senin Dülsinya'ndır en güzel kadını yeryüzünün,

sen, elbette bezirganların suratına haykıracaksın bunu,

alaşağı edecekler seni

bir temiz pataklayacaklar.

Fakat, sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun,

sen, bir alev gibi yanmakta devâmedeceksin

                     ağır, demir kabuğunun içinde

ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek..

Don Kişot

Gianmaria Testa kendi bestesi

Dünyanın en önemli protest şarkıcılarından biri olan, Amerikalı müzisyen Pete Seager’in bir uyarlamasını dinleyeceğiz şimdi. Seger, Nâzım Hikmet’in "Kız Çocuğu" adlı şiirini bir İskoç halk ezgisine nasıl uyarladığını bir konserinde şöyle açıklıyor: "Türkiye’de mahpusta bir adam vardı, ama mahpusta bu adam Hiroşima’yı duydu ve bir şiir yazdı. New Yorklu birisi bu şiiri İngilizce’ye çevirdi ve ben de bir başkasından duyduğum, şimdi dinleyeceğiniz melodiyi bu şiire kattım"... Seager’in bu uyarlaması, pek çok müzisyen tarafından yorumlandı. Seçkimizde, Seager’in bu uyarlamasını dinliyoruz: "I Come And Stand At Every Door"...
 

Kapıları çalan benim 
kapıları birer birer. 
Gözünüze görünemem 
göze görünmez ölüler. 

Hiroşima'da öleli 
oluyor bir on yıl kadar. 
Yedi yaşında bir kızım, 
büyümez ölü çocuklar. 

Saçlarım tutuştu önce, 
gözlerim yandı kavruldu. 
Bir avuç kül oluverdim, 
külüm havaya savruldu. 

Benim sizden kendim için 
hiçbir şey istediğim yok. 
Şeker bile yiyemez ki 
kâat gibi yanan çocuk. 

Çalıyorum kapınızı, 
teyze, amca, bir imza ver. 
Çocuklar öldürülmesin 
şeker de yiyebilsinler. 

Kız Çocuğu

Pete Seeger kendi bestesini söylüyor


Farklı dillerde bestelenen Nâzım şarkılarına bir örnek de Finlandiya’dan... Finlandiyalı rock grubu Ultra Bra’nın, Nâzım Hikmet’in "Yine de İyimserlik" adlı şiirinden bestelediği şarkı, ilginç örneklerden biridir. 

Kardeşim

sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana

uçak sağ salim inebilsin meydana

doktor gülerek çıksın ameliyattan

kör çocuğun açılsın gözleri

delikanlı kurtarılsın kurşuna dizilirken

birbirine kavuşsun yavuklular

düğün dernek yapılsın hem de

susuzluk da suya kavuşsun ekmek de hürriyete

kardeşim

sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana

onların dedikleri çıkacak

                            eninde de sonunda da. . .

Yine de İyimserlik

Finlandiyalı rock grubu Ultra Bra

Seçkimizin son şarkısı, Nâzım’ı Nâzım yapan unsurların başında gelen Sovyetler Birliği’nden... Sovyetler Birliği’nde 1979 yılında yayınlanmaya başlayan "Fantastik Dünya" adlı televizyon dizisinin müziklerinden birini dinleyeceğiz şimdi. Nâzım Hikmet’in "Kozmosun Kardeşliği Adına" adlı şiirinden bestelenmiş bu şarkıyı Sovyet aktör Sergey Sazontiev seslendiriyor.

Kosmosta bizden başka düşünen var mı

var


bize benzer mi


bilmiyorum

belki bizden güzeldir

bizona benzer mesela ama çayırdan nazik

belki de akarsuyun şavkına benzer


belki çirkindir bizden


karıncaya benzer mesela ama tıraktörden iri

belki de kapı gıcırtısına benzer

belki ne güzeldir bizden ne de çirkin

belki tıpatıp bize benzer


ve yıldızlardan birinde

                     hangisinde bilmiyorum

yıldızlardan birinde konuşacak elçimiz

                     hangi dilde bilmiyorum

yıldızlardan birinde konuşacak elçimiz onunla

Tovariş diyecek


söze bu sözle başlayacak biliyorum


Tovariş diyecek

ne üs kurmağa geldim yıldızına


ne petrol ne yemiş imtiyazı istemeğe

Koka-kola satacak da değilim

selâmlamaya geldim seni yeryüzü umutları adına,

bedava ekmek ve bedava karanfil adına

mutlu emeklerle mutlu dinlenmeler adına

"Yarin yanağından gayrı her yerde her şeyde hep beraber" diyebilmek adına

evlerin

       yurtların

              dünyaların

                     ve kozmosun kardeşliği adına.

Kozmosun Kardeşliği Adına

Sovyet aktör Sergey Sazontiev seslendiriyor