Eczacılar mesleğini konuşturdu: Yangın bölgelerine kendi ürettikleri kremleri yolluyorlar

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri sosyal medyadan yaptıkları duyuruda ilaç tekellerinden bir şey beklemediklerini, kendi kremlerini üreterek bölgeye göndermek için kolları sıvadıklarını duyurdular.

Haber Merkezi

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri bir süredir yaptığı kampanyalarla gündeme geliyor. Önce HPV aşısının ücretsiz olması için kampanya yaptılar, kamuoyu oluşturmayı başardılar. Muhtemelen bir süre sonra kadınlar için çok önemli olan bu aşı ücretsiz aşılar listesine alınacak.

Şimdi de ülkeyi saran orman yangınları için harekete geçtiler. Yangın bölgelerinde en çok ihtiyaç duyulan malzemeler tıbbi malzemeler. Bunlar arasında da yanık kremini başlara yazmak gerekiyor. 

Dün sosyal medyadan yaptıkları duyuruda ilaç tekellerinden bir şey beklemediklerini, kendi kremlerini üreterek bölgeye göndermek için kolları sıvadıklarını duyurdular. Haliyle bu duyuru çok ilgi çekti.

Eczacı Cem Kılınç'la bu fikrin nasıl ortaya çıktığını, neden ilgi çektiğini, yangın bölgeleriyle dayanışmak için eczacıların nasıl bir organizasyon içinde olduğunu konuştuk.

Kılınç'ın verdiği yanıtlar şu şekilde:

Sosyal medyada yaptığınız bir duyuru dikkat çekti, yangında zarar görenlerin kullanması için krem yapılacağını duyurdunuz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı ve sizce neden bu kadar ilgi çekti? Normalde hazırda olan kremleri toplayıp yollasanız sanki aynı havayı yaratmayacaktı...

Memleketimizin yanışına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Canımız yanıyor. Biz de halkımızla dayanışma içinde olmak istedik. İhtiyaç listelerine bakarken bir takım ilaçların hala ihtiyaç olduğu kurumların listelerinde yazıyordu. Açıkçası şaşırdık. Koskoca ilaç tekelleri kâr hırsıyla hareket etmeyip stoklarındaki ilaçların bir kısmını yollasalar böyle bir sıkıntı olmayacak. Önce bu ilaç tekellerine yönelik bir çağrı yaptık, halka acilen ilaçları ücretsiz sunun diye. Cevap gelmedi. Bu sefer bu firmaları açıkladık. Cevap gelmedi. Sonra İstanbul Üniversitesi'nden son sınıf bir eczacılık öğrencisi arkadaşımızdan ilaçları bizim yapmamız önerisi geldi. Çok iyi fikirdi, sabahına hemen organize olup hammadeleri, ilaç kutularını temin ettik, ilaç etiketi tasarımımızı yaptık, bugün üretime başladık, şu an hala eczane laboratuvarlarımızda üretim tüm hızıyla sürüyor. Bu akşam Marmaris’e göndereceğiz hazır olanları. Dün bu ilaçları üreten firmalardan biri bu basınçla bir tır yanık kremi göndermek durumunda kaldı bölgeye.

Hazırda olan uçaklar nasıl kullanılmıyor ve halk kendi elleriyle dayanışarak bu yangını söndürdüğünde bir etkisi oluyorsa aslında bizdeki durumda aynı. Toplumun dinamik kesimine halk denir ve halk dayanıştığında ve örgütlü hareket ettiğin çaresiz değildir. Biz bu çaresiz olmayışa da bir vurgu ile bu ilaçları üretiyoruz. Sloganımız belli, dayanışma yaşatır! Ve böylesi bir zamanda yaşatan dayanışma ilgi de çeker.

Yangın bölgelerinde en çok ihtiyaç duyulan malzemelerin başında tıbbi malzemeler geliyor. Eczacılar olarak bu süreçte nasıl bir organizasyon içine girdiniz?

Aslında meslek birliğimiz Türk Eczacılar Birliği tarafından organize edilen bir dayanışma da var, çok emek veriyorlar. Bölgedeki eczacı odalarına ulaşıyorlar. Emeklerine sağlık. Ancak devlet kurumlarında bir koordinasyon sıkıntısı olduğunu görüyoruz. Malzemeler bir yerde yığılı iken yangın bölgesinden bize yardım talebi gelebiliyor. O yüzden biz Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri olarak kurumlardan ziyade yangının hemen içinde, onunla mücadele eden halkla temas halindeyiz. Aynı gün dayanışmamızı hızlıca bize taleplerini iletenlere ulaştırıyoruz.

Ayrıca şunu da buradan belirtmem gerekiyor. Dün ulusal bir televizyon kanalında eczacıların fırsatçılık yaparak yanık kremlerini fahiş fiyatlara sattığını söyleyen bir haber yayınlandı. Bunu yayımlayan kuruluşu kınıyoruz. Haber arıyorlarsa gelsinler eczacılar halkla emeklerini katarak nasıl dayanışıyor görsünler. Bu dayanışmamız mesleğimize laf edenlere de bir cevap oldu bizim için.

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri adını son dönemde sık görmeye başladık.  HPV aşısı için yapılan kampanyaya çok sayıda eczacıyı destek verirken gördük, şimdi orman yangınları için aynı şey geçerli... Eczacılarda bir hareketlenme mi var son zamanlarda, nasıl bir organizasyon içinde oluyor bunlar?

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri olarak bir süredir bir araya geliyoruz. Bizim grubumuz şu an Türkiyenin her bölgesinden 100 kadar eczacı, eczacılık öğrencisi, akademisyen, eczane teknikeri, ecza deposu çalışanı, ilaç mümessili gibi kişilerden oluşuyor. Gün geçtikçe de sayımız artıyor. Biz daha yeni başladık diyoruz. Nâzımın bir şiirindeki gibi "ilacımıza umudu katmasını biliriz” diyerek yola çıktık. Dediğim gibi Türkiye'nin her yerindeyiz, dolayısıyla nerede toplumcu bir sağlık anlayışı ile çözüm üretebileceğimiz bir sorun var biz anında oraya merhem olmaya çabalıyoruz.

Kadınlar rahim ağzı kanseri mi oluyor, devlet ücretsiz aşılamadığı için olması gerekeni devlete gösteriyoruz. İlaç tekelleri halkımıza ilaç mı vermiyor, hemen hocalarımızdan formül alıyor, laboratuvarlarımıza inip üretiyoruz. Tüm arkadaşlarımız pırıl pırıl aydınlık insanlar ve dayanıştıkça daha da çok şeye yapma istenci oluşuyor hepimizde. Mesleğimize bakkal dükkanı benzetmesi yaptıracak anlayışa karşı da bir kavga bu aslında. Toplumcu bir sağlık mümkün, halk sağlığını korumak için en ön saftayız.